27 Mart

BUGÜN 27 Mart.Bu tarihin siyasi hayatımız için ne anlama geldiğini hatırlayabildiniz mi?

27 Mart 1994’te Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne başkan seçildi.

Sürpriz sonuçları açısından farklı bir seçimdi.

Refah Partisi seçmeninin büyük çoğunluğu, aynı zamanda teşkilat çalışanıydı.

Seçim kampanyasının son gününde, İstanbul sokakları boydan boya yeni bir afişle bezenmişti.

Bu afişler, onların başarıya ulaşma inanç ve azimlerini yansıtıyordu: "Tamam İnşallah!"

AKP
, "0 kilometre yeni bir parti" olduğunu ısrarla söylüyor.

Ancak siyaset sosyolojisi veya partiyi oluşturan kadrolar açısından baktığınızda, eski Refah Partisi’nin, AKP’yi oluşturan ana unsur olduğu ortada.

Bu nedenle, 27 Mart, bugünkü AKP iktidarı için yapılacak bir değerlendirmede, hatırlanması gereken en önemli tarihtir.

Mademki bu tarihin on ikinci yıldönümündeyiz; o zaman, böylesi bir değerlendirmenin vaktidir.

* * *

Öncelikle şu kabul edilmeli: Recep Tayyip Erdoğan’ın görev süresini tamamlamadan cezaevinde biten başkanlık dönemi, AKP’yi doğurmuştur.

Yeri gelmişken, çok bilinmeyen ama bana göre ilginç ve önemli bir ayrıntının altını çizmem gerekiyor.

Recep Tayyip Erdoğan’ın büyükşehir belediye başkanlığı süresince, Refah Partisi belediye meclisinde hiçbir zaman çoğunlukta değildi.

Sadece başkanın şahsına duyulan güven, partisinden farklı siyasi çizgisi ve karizmasıyla, yeni yönetimin hiçbir bütçe tasarısı belediye meclisine takılmadı.

Alınmasını istediği kararlar, esasen rakip partilerin de oylarıyla alındı.

Kısacası Recep Tayyip Erdoğan, Anavatan Partisi grubu başta olmak üzere, diğer partililerin de belediye meclisindeki desteğiyle başarılı bir döneme imza attı.

Size bir ayrıntı daha; o günlerde Refah Partisi’nden ziyade onun şahsına bu desteğin verilmesini sağlayan isimler, bugün hálá belediye meclisinde görev yapıyorlar.

* * *

Gelelim bugüne...

Öncelikle teslim edelim ki, dikkat çeken farklılıklar söz konusu.

Dün, yerel yönetimlerin edindiği başarı, AKP’yi doğurmuştu.

Bugün ise, AKP iktidarı, bazı istisnalar hariç yerel yönetimleri taşıyor.

Çok bilindiğini sanmadığım bir ayrıntıdan söz etmiştim.

O gün, belediye meclisinde kendi partisinin üyeleri azınlıktaydı.

Buna karşın mecliste diğer partilerle daha uyumlu çalışılıyordu.

Bugün, TBMM’de büyük bir çoğunluk var; ama o günkü uzlaşma ortamı yok.

Umalım ki, AKP de, dünle bugün arasındaki bu ve diğer farklılıkların farkındadır.
Yazarın Tüm Yazıları