Paylaş
Uluslararası kredi derecelendirme kurumları, birbiri ardına Türkiye’nin kredi notunu yavaş yavaş da olsa yükselterek; yatırım yapılabilir seviyesine çıkardılar. Aynı günlerde gündeme damgasını vuran başka bir gelişme de, alkol satışına getirilen kısmi yasak ve yeni düzenlemeler oldu.
Bu yasak aslında sadece alkollü içecek sektörünü ilgilendirmiyor. Turizmden baskı ve ambalaja, perakendeden reklam sektörüne kadar birçok farklı kesimleri ve ekonominin önemli gelir kaynaklarını da ilgilendiriyor.
Belirli saatlerde perakende alkol satışını yasaklayan yeni yasaya göre; alkollü içeçek üreticileri tanıtım konusunda hiçbir alanda markalarını kullanamayacak. Bugün alkollü içecek üreticilerinin promosyon ve sponsorlukları, ülkenin hemen her köşesindeki restoranlardan barlara, kafelerden gece kulüplerine kadar yiyecek ve içecek sektöründeki tüm içki satılan yerlerin önemli gelir kaynağını oluşturuyor. Birçok perakende satış noktasındaki markalı buzdolapları bile soğutma sanayi
için önemli bir kalem.
Aynı şekilde firma amblemi taşıyan promosyon ve tanıtım materyallerinin üretimi de hatırı sayılır bir sektör. Kaldı ki ışıklı pano, işyeri tanıtım ve gündelik kullanımda tüketilen masa altlığı, bardak gibi ürünler işyerleri için görülmeyen gider kaynağı.
Tabii bunun yanısıra turizm sektörü de karardan etkileneceklerin başında geliyor. Milyar dolarlık turizm yatırımlarının yapıldığı ve milyonlarca turistin her yıl ziyaret ettiği ülkemizde, alkol yasağı konulma kuşkusu bile çok da kabul edilebilir bir gelişme sayılamaz.
Zaman ve bölge kapsamında esnetilerek veya olması gerekenden çok daha sıkı uygulamaları doğurabilecek bu yasalar; mahalle baskısı ile birleşmesi halinde ülke ekonomisini olumsuz yönde etkileyebilecek sonuçlar getirir.
Yılda 20-25 milyon yabancının ziyaret ettiği ülkemizde, hava meydanlarından, turizm tesislerine kadar birçok yeni yatırımın gündemde olduğu günümüzde; yasaklama ile ilgili yasaların çok iyi ölçülüp, hazırlanması şart. Bir gecede apar topar meclisten geçirilerek yürürlüğe giren kanunların yararı olmayacağı gibi; telafi edilmesi yıllar alacak zararlara da neden olacağını görmek çok zor olmasa gerek.
Kurallar çerçevesinde alkol tüketiminin bazı alanlardan yasaklanması ile; alkol tüketimini önleyici ve caydırıcı tedbirlerin alınması iki farklı yaklaşım.
Mevcut iktidarın, bugün saat 22.00’den sonra yasaklanan satış düşüncesinin; yarın 24 saat yasaklı satışa dönüşebileceğini hatırlatan birçok uygulaması ve tercihi mevcut. Benzer düşüncelerin beyan edilmesinde, hatta uygulanmasında sakınca görmeyen iktidar temsilcileri; ileride çok daha sıkı bir alkollü içecek yasağının ön habercileri gibi açıklamalarda bulunmaktan da çekinmiyorlar.
Dünya ekonomilerinin yükselen yıldızı konumunda olduğu sık sık iddia edilen bir ülkenin; yasaklar ülkesi haline gelerek ne kadar yabancı yatırımcı çekebileceğini tartışmak gerekir. Yatırım yapılabilinir seviyeye yeni ulaşan Türkiye’nin, kişilik hakları ve özgürlüklerine önem veren ülkelerin her kesimden yatırımcılarını ürkütebilecek kararları almadan önce çok dikkatli olması gerekir.
Paylaş