Havalimanı özel treni

AVRUPA’nın birçok kentinde şehir merkezi ile havaalanları arasında tren bağlantısı mevcut. Şimdi İzmir’de de böyle bir uygulamanın var olduğunu söyleyebilirsiniz. Fakat İzmir’deki uygulama şehir merkezi-havaalanı treni değil. Havaalanına gitmek için kullandığımız tren aynı hat üzerinde taşıma yapan İZBAN’ın treni.

Havaalanı yolcularının bavul ve diğer eşyaları ile bu trenlerde, özellikle yoğun saatlerde seyahat etmesi oldukça sıkıntılı. Ayrıca bu treni almak için şehrin merkezindeki tren istasyonlarından hiçbirini kullanamıyorsunuz.
Bildiğiniz üzere Alsancak ve Basmane garları, İzmir’in nostaljik ve tarihi mekanları. Genelde turisler tarafından sadece dışarıdan görülerek ziyaret bile edilmeyen iki tarihi nokta özellikle banliyö trenlerinin azalması nedeniyle tren taşımacılığında eski yoğunluğunu yaşamıyor.
Adnan Menderes Havalimanı yakında yeni iç hatlar terminalinin tamamlanması ile daha fazla sayıda uçağın iniş kalkış yapacağı bir merkez olma özelliğini kazanacak. Tabii artan yolcu miktarına parallel olarak buraya ulaşım konusunda da yenilikler yapılması ve ek tedbirler alınması gerekecek.

Alsancak veya Basmane garından kalkacak ve en fazla bir veya iki istasyondan yolcu almak suretiyle havalimanına ulaşacak “Havalimanı Treni” artacak yolcu talebinin karşılanmasında etkin bir çözüm olacaktır. Hatta Alsancak ve Basmane garlarında havayolu şirketlerinin kuracağı bürolarla bagaj ve bilet işlemleri bile burada yapılarak havalimanında oluşacak yoğunluğu ve yığılmayı önlemek mümkün olacaktır.
 
İç hatlar biraz gecikecek

Adnan Menderes Havalimanı İç Hatlar Terminali, Kasım 2013’te açılmak üzere planlanmış olmasına rağmen bazı teknik nedenler sebebiyle açılışın 2-3 ay gecikeceği tahmin ediliyor. Önümüzde açılışa kadar değerlendireceğimiz 6-8 ay olması itibariyle günde 40-50 binden fazla yolcunun kullanacağı havalimanına ulaşım için gereken alternatifleri şimdiden planlamak ve uygulamaya başlamak yerinde olacaktır. Tabii ‘Havalimanı Trenleri’ bu uygulamanın ancak bir parçası olabilir. Bu güzergahta artacak trafik akışını karşılamak için başka alternatifler de düşünmek şart.

Alınabilecek tedbirler için yapılan uzun vadeli önerilerden biri de geçtiğimiz aylarda Ege-Koop tarafından hazırlanmıştı. Ege-Koop’un “Ata Yol” adını verdiği, Karabağlar Caddesi’nin üzerine yapılacak ikinci bir ekspres yolla havalimanı transit trafiğinin rahatlatılması sağlanabileceği gibi bu öneri Gaziemir’de yapılmakta olan “Yeni Fuar Alanı” trafiği için de önemli bir tedbir niteliğindeydi.
2020 EXPO adaylığı başta olmak üzere birçok konuda gelişmesini sürdüren ve yakında kabına sığamayacağının sinyallerini veren İzmir’in ihtiyacı olan uzun vadeli tedbirlerin vakit kaybedilmeden alınması zorunlu. Her geçen gün daha fazla ihtiyacını hissettiğimiz bu projelerin yumurta kapıya gelmeden icraate dönüştürülmesi en büyük beklentimiz.

Demokratik darbe

TÜRK Dil Kurumu Sözlüğü’nde “Darbe” kelimesinin manasına baktığımızda karşımıza çıkan ikinci açıklama çok düşündürücü... Darbenin Türkçe karşılığı: “Bir ülkede baskı kurarak, zor kullanarak veya demokratik yollardan yararlanarak hükümeti istifa ettirme veya rejimi değiştirecek biçimde yönetimi devirme işi.” Bugüne kadar biz darbenin kanun dışı yollarla baskı kurarak, silahlı güçleri harekete geçirerek yapılan demokratik seçimlerle gelmiş bir hükümeti devirme eylemi olduğunu zannediyorduk. Türk Dil Kurumu, güç kullanmanın yanı sıra demokratik yollardan da darbe yapılabileceğini belirtiyor. Seçimle hükümet devirmeye çalışmak bile artık darbe olarak algılanabileceği gibi iktidar dışındaki bir partiye oy vermek de darbecilik olarak yorumlanabilir. Diğer bir değişle Türkiye’nin yüzde 65’i darbeci sayılabilinir.