Paylaş
Şehrin ana akslarından birinin üzerinde liman arkasında yatan büyük bir arazi burası. Yeni şehir merkezi ve liman arkası gelişme alanı ile eski İzmir’in arasında bir yer. Maalesef bakımsızlıktan tarihi sayılabilecek birkaç binası da çöktü çöküyor.
Taliplisi tabii ki çok. İzmir’deki birçok kurum ve kuruluşun, hatta birçok özel sektör yatırımcısının; kısaca herkesin burası ile ilgili bir hayali var.
İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı merhum Ahmet Priştina’nın hayali; burasını Ege Mahallesi ile birleştirerek Kültürpark’ın devamı haline getirmekti. Kentsel yenileme kapsamında Ege Mahallesi sakinlerini mevcut evlerinin karşılığında alacakları yeni konutlara taşıyarak, bu bölgeyi ikinci bir Kültürpark yapmaktı arzusu. Tabii bunu yaparken mümkün olduğu kadar uygun bir taşıma sistemi ile mevcut Kültürpark alanını da yeni oluşturulacak park ile birleştirmekti. Havai bir hat bile dile getirilmişti 12 sene önce. Burada birçok kültür faaliyetlerinin yapıldığı mekanların yanısıra, Paris’te bulunan bilim müzesinin bir benzerini yapmak da gelmişti gündeme.
Önce Milli Eğitim Bakanlığı bir parça kopardı buradan ve rahmetli Salih İşgören’in bağışları çerçevesinde ‘Endüstri Meslek Liseleri’ni kondurdu buraya. İzmir Ticaret Odası ve diğer birçok kuruluş devreye girdi, ama yine de geri kalan arazi, İl Özel İdaresi’nin bünyesinde kaldı. Geçtiğimiz aylarda Büyükşehir Belediyesi’nin talebi de reddedilince, ‘şimdi acaba kime satılacak?’ söylentileri kulaktan kulağa dolaşır oldu..
Kentsel dönüşüm ile yeşile dönüştürülmüş Ege Mahallesi ve bu arazinin gelecek kuşaklara vereceği zenginliği hayal edebiliyor musunuz? İzmir’in eski belediye başkanlarından rahmetli Behçet Uz; Kültürpark alanını yaratırken geleceğe büyük bir imza attığını kanımca çok iyi biliyordu. Yangın yerindeki harabeden, yokluklar içinde yaratılan cennet; tabii ki ilk gününden bugünkü görüntüsünü vermiyordu. Ama vizyonerlik işte böyle birşey. İzmir’in vizyoner Belediye Başkanı Behçet Uz, İzmirlilere, hatta tüm Türkiye’ye eşsiz bir hazine armağan etti. Biz bugün İzmirliler olarak bu hazinenin kıymetini bile bilmekte zorlanıyoruz. Şimdi gelecek kuşaklara bu hazinenin devamını hediye etmek de bugünün yetkililerinin elinde. Yaratılabilecek ticari rantı gözetmeksizin; İzmir ve İzmirliler için yeni bir akciğer daha ortaya koyma imkanını iyi değerlendireceklerini ümit ediyorum...
Uçan yol havalandıracak
BUCA’nın giriş çıkış trafiğine büyük katkı sağlayacak “Uçan Yol” bitmek üzere. Geçtiğimiz günlerde kavşak çalışmaları için açılan bölümü kullanma fırsatım oldu. Havada döner kavşak yapmak kimin aklına geldi bilemiyorum fakat, burası estetik güzelliği olduğu kadar da tehlikeli bir geçiş noktası olacağa benziyor. Özellikle kısa mesafede soldan sağa, sağdan sola geçmek zorunda kalacak araçlar; kesişme noktalarında ciddi problemler yaşayacak. Konak tünellerinin zamanla devreye girmesi, buradaki yoğunluğu daha da artıracak. Kaldı ki yolun yüksekte olması araçların aşağı uçma tehlikesini getiriyor. Alsancak Limanı çıkışında bulunan üst yoldaki virajda ne kadar vahim sorunların yaşandığı, kazalara şahit olduğumuz hala hatırlarımızda. Burada çözüm şerit sayısını azaltarak beton bariyerler ile kazalarda araçların aşağı uçmalarını engellemek olmuştu. Maalesef benzer manzaraların yeni kavşakta da yaşanacağını düşünmekten kendimi alamadım. Umarım yanılan ben olurum; uçan yol ve havai döner kavşak da Buca’nın trafik sıkışıklığı derdine sorunsuz çare olur...
Bugün Kurban Bayramı’nın ikinci günü. Tüm Hürriyet okurlarının Kurban Bayramını kutlar, sağlık dolu, neşeli ve kazasız bir bayram geçirmenizi dilerim.
Paylaş