Cem Keçe

Boşanma sonrası cinsel hayat

29 Eylül 2013
Evli bir çifti boşanma noktasına kadar götürebilen cinsel sorunlar boşanmadan sonra birden ortadan kalkmıyor, çoğu zaman daha da artarak devam ediyor ve daha önceden olmayan başka sorunlar da bu süreçte ortaya çıkabiliyor.

Sorunlu evliliklerde yaşanan iletişim sorunları, yoğun öfke ve kavgalar zamanla cinsel hayatı olumsuz etkiliyor, zamanla eşler birbirlerinden ve cinsellikten uzaklaşmaya başlıyorlar. Sorunlu evliliklerden sonra yaşanan boşanmaların faturası bazen cinselliğe kesiliyor. Bunun yarattığı olumsuz duygular beraberinde cinsellikten daha da soğumaya, kaçınma davranışları geliştirmeye, sosyal ilişkilerden uzaklaşmaya ve içine kapanma gibi davranışlara yol açıyor. Yani boşanmak cinsel sorunları çözmüyor.
Boşanmadan sonra erkeklerde en sık rastlanan cinsel işlev bozuklukları; sertleşme sorunları, erken boşalma ve cinsel isteksizliktir. Boşanma sonrası geçmişe dönük olarak hissedilen yoğun suçluluk, öfke ve başarısızlık duyguları erkeklerde iktidarsızlığa neden olur. Hatta evliliğe ve kadınlara karşı beslenen olumsuz duygular zamanla cinsel isteksizliğe ve erken boşalmaya yol açabilir.

SIRA DIŞI DAVRANABİLİR

Boşanma sonrası erkeklerin farklı ve sıra dışı davranışları olabilir. Hayal kırıklıklarıyla dolu bir süreç olan boşanma çok kolay atlatılamaz. Çünkü kişiler yeni bir hayat kurmak ve bu hayata alışmak zorunda kalırlar, alışkanlıkları, arkadaşları ve sosyal çevreleri değişir, maddi sıkıntılar çekerler ve para harcama alışkanlıkları değişir. Birçok erkek kendini gezmeye ve alışverişe verebilir ve bu durumdan bir başka kadınla tanışana kadar kurtulamaz. Hatta kimi boşanmış erkekler boşandıktan sonra adeta bir ergen gibi davranarak, hemen bir partner bulup olabildiğince yoğun bir cinsellik yaşamaya çalışabilir ve sosyal statüsüne uygun olmayan davranışlar içine girebilir. Bazıları içine kapanabiliyor ve her türlü sosyal ilişkiden kaçarak depresyona girebiliyor. Örselenmiş bir egonun savunma tepkileri olarak değerlendirilecek her iki davranış zamanla cinsel hayatta sertleşme sorunu şeklinde kendini gösteriyor. Araştırmalar ayrılık travmasının yaklaşık üç yıl sürdüğünü gösteriyor. Bu nedenle ilk üç yıl içinde yaşanan ilişkilerde geçmişin etkisi sürebilir, iktidarsızlık ve benzeri cinsel problemler yaşanabilir.

PEKİ, NE YAPMAK GEREKİYOR?

Boşanma sonrası erkeklerin yardım almaları gerekiyor. Boşanma sonrası cinsel sorunlar yaşayan erkekler öncelikle paniğe kapılmamalı ve yaşadıklarının içinde bulundukları duruma göre normal olduğunu kabul etmelidir. Çünkü duygusal açıdan oldukça zor bir dönem olan boşanma ve sonrasında yaşananlar, erkeklerin üstünde bir yakının ölümünde veya bir organının kaybında yaşanacak kadar büyük bir travma etkisi yaratabilir. Erkek ayrılık sonrası geçmişiyle yüzleşebilmeli, yaşanan sorunlarda kendi sorumluluklarının farkına varmalı, hayatında yani bir başlangıç yapmalı ve cinsel hayatında geçmişe takılı kalmamalıdır. Her şeye rağmen uzun süre iktidarsızlık yaşayan erkeklerin karamsarlığa kapılmamasında, bir cinsel terapiste başvurmalarında ve cinsel terapi almalarında fayda var. Böylece kendilerini çok daha özgür, hafif ve mutlu hissedebilirler.

Farklı kültür olumsuz etkiler mi

22 yaşında bir genç kızım. İki yıllık erkek arkadaşımla evlenmek istiyoruz. Erkek arkadaşımı çok seviyorum ancak ikimiz de çok farklı kültürde yetişen kişileriz. Farklı kültürde olmak evliliğimizi nasıl etkiler?

Yazının Devamını Oku

Erken boşalmaya egzersiz önerisi

22 Eylül 2013
Erken boşalmanın önlenebilmesi için direkt ilaç tedavisine yönelmek sanıldığı gibi kesin çözüm yolu olmuyor, aksine kötüleştirici olabiliyor. Doğrusunu söylemek gerekirse erken boşalma problemini çözmek adına bir çok yöntem bulunuyor fakat en doğru yöntem cinsel terapi.

Pek çok erkeğin hayatının bir döneminde karşılaşabileceği bir sorun olan erken boşalma, çiftin cinsellikten zevk almasını engelleyen, kendilerine olan güvenlerini sarsan ve ilişki çatışmalarına yol açtığı için ciddiye alınması gereken bir sorun… Çift için oldukça can sıkıcı bir durum olan erken boşalma için neler yapılabilir? İlişkinin yeterince uzun sürmesi hem bedenen hem de ruhen çiftin sağlıklı kalmasını sağlıyor. Bir Uzakdoğu öğretisi olan tantra egzersizleriyle erken boşalma probleminden kurtulabilmek mümkün...

EN FAYDALI EV ÖDEVİ

Erken boşalmanın önlenebilmesi için direkt ilaç tedavisine yönelmek sanıldığı gibi kesin çözüm yolu olmuyor, aksine kötüleştirici olabiliyor. Doğrusunu söylemek gerekirse erken boşalma problemini çözmek adına bir çok yöntem bulunuyor fakat en doğru yöntem cinsel terapi... Buradan da anlaşılacağı gibi, cinsel terapi yöntemi dışındaki yöntemler genellikle geçici ve faydasız oluyor. Ayrıca, cinsel terapi çok yönlü olduğu için erken boşalmanın üstesinden gelinirken, cinsellikle ilgili bakış açısı genişletilebiliyor ve boşalma kontrolü öğrenilebiliyor. Cinsel terapiyle çift hem cinsel konularda doğru bilgileri ediniyor hem erken boşalmaya yol açan olumsuz duygu ve düşüncelerini fark edip kontrol etmeyi öğreniyor hem de iletişimini geliştiriyor. Tantra teknikleri cinsel terapi içinde yer alabiliyor. Çünkü boşalma kontrolünü öğrenme sürecinde tantra teknikleri süreci kolaylaştırabiliyor. Cinsel terapide çifte birlikte uygulayacakları ve “aşk oyunları” adı verilen, eğlenceli, keyifli ve kışkırtıcı ev ödevleri veriliyor. Tantra egzersizleri en faydalı ev ödevlerinin başında geliyor. Çünkü tantra teknikleriyle düşünceler, duygular, nefes ve nefis kontrolüyle boşalma denetimi öğrenilebiliyor.

HAZZA ODAKLANIN

Tantra öğretisinde, boşalmanın yaklaştığını fark eden erkek kafasından her türlü düşünceyi siliyor. Böylece, cinsel ve bedensel tüm duyumları algılayabilecek bir hale geliyor. Birleşmeyi düzenli ve uyumlu nefes alıp vererek sürdürüyor, boşalmasını geciktirmek için aşk kaslarını gevşetiyor ve boşalmak istediği ana kadar gevşek tutuyor, meninin akışını durdurmak için, karnını içeri çekiyor ve penisini de bir miktar dışarı itiyor. Sevişmenin ve dokunmanın hazzına odaklanıyor. Böylece, uyanıklığın ve mutluluğun en son aşaması diye tanımlanabilen çok özel bir ruhsal duruma giriyor. Cinsel terapistler ruhsal ve bedensel bütünlüğü sağlamaya yarayan tantra tekniği aşk kaslarının daha iyi kontrol edilebilmesi ve yeterince gevşetilebilmesi için cinsel terapide diğer tekniklere ilave olarak kullanıyorlar.

Eşim bana değer versin

Evleneli henüz birkaç ay oldu. Nişanlılık döneminde yaptığımız tartışmalar devam ediyor. Ne kadar küçük tartışmalar olsa da, bazen bana değer verip anlayışlı olsun istiyorum. Bana karşı takındığı tavrını nasıl değiştirebilirim?

Kendinize verdiğiniz değer oranında eşinizden değer görürsünüz. Yeni evli bir çift olarak birbirinizle ilk kez gerçek bir evlilik ilişkisine girerken, eşinizin size nasıl dav­ranacağı hakkında hiçbir fikriniz olmayabilir, bu doğal ve olağan bir durumdur ve zamanla her şey yoluna girecektir. Şu an keşfetme pozisyonundasınız. Bu nedenle her şeyin en iyi şekilde gelişmesi için nasıl davrana­cağınıza önceden karar vermenizde, dizginleri talihe bırak­mamanızda, dizginleri elinize almanızda, olayları ve eşinizin tavrını yönlendirmeyi öğrenmenizde fayda var. Böylece eşinizin size karşı olan tavrını siz belirleyebilir ve onun davranışlarını, ortamı ve görüşmenin yönünü siz tayin edebilirsiniz.

Yazının Devamını Oku

DOĞAÇLAMA SEKS

16 Eylül 2013
Daha fazla heyecan peşinde koşan çiftlere hayatları boyunca tek bir partnerle cinsel ilişki yaşama düşüncesi çok sıkıcı gelebiliyor. Fakat araştırmalar başarılı evliliklerin partnerlerin cinsel bağlılığına dayalı olduğunu gösteriyor.

Çiftlerin evlilikte tutku dolu tek eşliliği sağlamanın bir yolunu bulmaları gerekiyor. Ve bunu başarmak hiç de zor değil… Tutku dolu tek eşliliğin püf noktası ise cinsel ilişkiyi alışılagelmiş olmaktan çıkarıp, doğaçlama yapılan eşsiz bir deneyim haline getirmekte saklı...
TEK EŞLİLİK MÜMKÜN MÜ

Peki, tek eşlilik mümkün mü? Tek eşliliğin tıpkı insanın karakteri gibi kişiye özgü bir kavram... Kimi insan tek bir kişiyle birlikte olmayı istiyor, bir hayat arkadaşı arıyor ve tek eşli mizaca sahip olabiliyorken, kimisi bunu başaramıyor. Ne tarihte ne doğada ne de kadın erkek ilişkilerinde tek eşlilik yok... Zaman değiştikçe her şey gibi insan ilişkileri de değişiyor. Bugünkü yaşamın gerçekleri, gerçek tek eşliliğin aşkla, sevgiyle, toplumsal ahlak kurallarıyla ilgisi olabileceğini fakat doğada olmadığını gösteriyor. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre, erkeklerin yüzde 70’i, kadınların ise yüzde 40’ı evlilikleri dışında kaçamak yapıyor. Bunun birçok sebebi var. Özellikle yeni çocuk sahibi olan çiftlerde kadın doğum sonrası kendini eskisi kadar güzel bulmuyor, anneliğini ön plana çıkartıp kadınlığını bastırıyor ve zamanla eşinden uzaklaşıyor, erkek ise babalık gibi yeni bir sorumluluğun altından kalkamıyor, anne olduğu için eşine karşı cinsel tutkusu azalıyor. Ancak en bilindik sebeplerin başında ayıp, yasak ve günah duygusunun çekiciliği ve bilinçdışındaki günahkâr seks yapma arzusu geliyor.
ERKEĞİN TEK EŞLİ OLMASI İÇİN

Bir erkeğin çekici bulduğu ve gözüne hoş gelen herhangi bir kadın tarafından tahrik edilmesi çok kolay... Fakat bu çekiciliği sürdürebilmek sanıldığı kadar kolay değil. Diğer bir deyişle, erkeğin o kadını sevmesi ve devamlılığı gelen bir cinsel birliktelik yaşaması için çekicilik yeterli değil. Erkeğin sürekliliği olan tutkulu tek eşliliği sağlayabilmesi için kadının güler yüzlü ve mutlu olması, açık ve samimi davrandığını bilmesi, onu yalnızca kendisinin mutlu edebileceğine inanması, kendisine olan bağlılığından şüphe etmemesi ve çok daha fazlasını verebileceğini düşünmesi gerekiyor. Kadının sürekliliği olan tutkulu tek eşliliği sağlayabilmesi için erkeğin kadını dinlemesi, duygularına eşlik edebilmesi, değer vermesi ve ona sadece seks sırasında değil günün her anında dokunması gerekiyor. Çiftlerin farklı kişilerle farklı deneyimler yaşama isteklerinin altında yatan esas nedenlerden biri hiç tanışmadıkları biriyle doğaçlama seks yapacak olmaları... Bu durum oldukça heyecan verici, cezbedici ve merak uyandırıcı... Çünkü daha öncesinde hiçbir şekilde cinsel birliktelik kurulmayan birinin seks sırasında nasıl davranacağını bilmeyen kişi, merak ve keşfetme duygusuyla bir ilki yaşamanın heyecanına kendini daha rahat bırakabiliyor.
MERAKLA KEŞFETMEK GEREKİYOR

Her insan kendisinde var olan potansiyel zevkin tadını olabildiğince çıkarmak ister. Ancak bunun kendine göre bazı püf noktaları var. Her şeyden önce seks ilişkisine hazırlanırken sakin olmak, bunun bir güç göstergesi ya da mücadele olmadığını kabul etmek, insanın kendisiyle ve partneriyle barışık olması çok önemli. Çünkü cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır. Ancak hayatlarını birleştirmiş çiftler, genellikle ne yapılırsa yapılsın bir süre sonra cinselliğin tekdüze olacağına inanıyorlar. Fakat bu doğru değil. Monotonluğu önlemek için çiftler, seks oyuncaklarını, renkli, kokulu, tırtıllı ve titreşimli prezervatifleri, fantezileri süsleyen erotik kıyafetleri veya farklı mekân deneyimlerini kullanmayı tercih ediyorlar. Ancak bunlar kadar önemli olan bir şey daha var, bu da doğaçlama seks...

Yazının Devamını Oku

ALTIN, GÜMÜŞ VE BRONZ SEKS

8 Eylül 2013
Her çiftin seks ihtiyacı zamana ve koşullara göre değişebiliyor.

Çiftler seks yapma rutinlerini değiştirerek ve farklı şeyler deneyerek, daha renkli ve tutkulu bir ilişkiye sahip olabiliyor. Birbirlerini fazla zamanla ödüllendirdiklerinde sadece fiziksel değil, duygusal seksin de tadına varabiliyorlar. Böylece çift hem birbirini daha yakın hissedebiliyor hem de birbirlerini ne kadar sevdiklerini gösterme şansını elde edebiliyor. Seks yaparken sadece fiziksel hazzı değil, duygusal hazzı da düşünmek gerekiyor. Çünkü her ne kadar aksi düşünülse de, insanlar sadece fiziksel zevkler için seks yapmıyor. Bazen sadece sevildiklerini, arzulandıklarını, değerli olduklarını ve bir başkasının onlara değer verdiğini hissetmek için partnerleriyle sevişmek, bazen de sadece boşalıp rahatlayabilmek için seks istiyorlar. Bu nedenle cinselliği, rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olarak tarif ediyoruz. Çiftler bu sanatı icra ederken altın, gümüş ve bronz olmak üzere üç tür seks deneyimi yaşayabiliyor.
ALTIN SEKS İKİ SAAT SÜRÜYOR

“Altın seks” adını verdiğimiz kaliteli seks ortalama iki saat sürüyor. Erkekler genellikle boşalmaya yönelik düşündükleri için, seks konusunda eşlerine en kısa yoldan en fazla zevki vermeye çaba gösteriyorlar. Bu nedenle kadın doyum noktasına yaklaşırken, bir an önce doruğa tırmanabilmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Oysa kadınlara daha fazla zevk vermenin sırrı, doyum noktasına yaklaştırdıktan sonra, yavaşlamak ve aynı hareketleri yinelemekte yatıyor. Kadını böyle iki ya da üç kez doyum noktasına yaklaştırıp, enerjisini tüketmeden önce biraz yavaşlamasını sağlamak aldığı zevki kat kat arttırabiliyor. Doyum noktasına her yaklaşmasında doyum arzusu biraz daha arttığı gibi, bedeni de boşalma veya orgazma tümüyle hazırlanmış oluyor. Önsevişme süresi böylece uzadığı için, hem kadın daha güçlü bir boşalma ve orgazm hissi duyabiliyor hem de erkeğin boşalması veya orgazmı daha yoğun olabiliyor. Altın seks ilişkisinde sırayla erkek ve kadın birbirini birkaç kez, doyum noktasına yaklaştırıp enerji düzeyinin düşmesine izin veriyor. Altın seks için erkeğin cinsel enerjisini ve boşalmasını kontrol altında tutması önem taşıyor. Altın seks için önce erkeğin belirli bir hızla sonuca doğru giderken, yavaşlayıp tekrar hız kazanmasını öğrenmesi gerekiyor. Birkaç kez yüksek düzeye çıkıp indikten sonra, erkeğin boşalma telaşı azalıyor ve seksin her dakikasından daha fazla zevk alabiliyor. Daha sonra kadının birkaç kez doyum noktasına kadar yaklaşıp, geri gelmesi gerekiyor. Bu süetçe kadının boşalmaya veya orgazma yaklaştığını eşine bildirmek için bir kelimeyi şifre olarak kullanması gerekiyor. Bu işareti alan erkek yaklaşık otuz saniye kadar tahrik edici okşamalarına ara verip, sonra tekrar başlayabiliyor. Ancak erkek ara verince ilgisini tümüyle kadından çekmek zorunda değil… Eşinin bedenini dolaylı olarak tahrik edecek biçimde okşamayı sürdürebiliyor ve böylece enerji düzeyinin yerleşmesine fırsat tanıyarak bu kez daha yükseğe çıkarabiliyor. Böylece çift aralarında gidip gelen sevgi akımını daha güçlü olarak hissedebiliyor. Altın seks için ön sevişmeye ve aşk oyunlarına daha uzun zaman ayırmak ve önce kadının doyuma ulaşmasına dikkat etmek gerekiyor.

GÜMÜŞ SEKS OTUZ DAKİKA SÜRÜYOR

Daha çok yaşanan ve “gümüş seks” adını verdiğimiz normal seks ortalama otuz dakika sürüyor. Gümüş seksin beş dakikası erkek, yirmi dakikası kadın için oluyor ve son beş dakika da doruğa eriştikten sonra mutluluğu paylaşmaya ayrılıyor. Gümüş sekste erkeğin ilk olarak enerjisini eşinin doyum noktasına doğru yönlendirmesi daha sonra kendi üzerinde yoğunlaşması gerekiyor. Erkek heyecan düzeyini kontrol altında tutup eşinden önce doyuma ulaşmamayı başarırsa, kadın seks deneyiminden çok daha fazla zevk alabiliyor. Boşalma kontrolün eşinde olduğuna inancı arttıkça, kadın tümüyle kendini zevk almaya bırakabiliyor. Ayrıca kadın doyuma ulaştıktan sonra, tüm benliğini eşine sevgi göstermeye ve zevk vermeye yoğunlaşabilir. Bazen erkeğin doyuma ulaşma isteği çok güçlü olabiliyor. Bu gibi durumlarda aşk kaslarını gevşeterek nefsini ve nefesini kontrol etmesi, eşinin kendisini daha fazla tahrik etmesine izin vermemesi ve sakinleşmeye çalışması gerekiyor.

Yazının Devamını Oku

Partnerinizi değil kendinizi kandırırsınız

1 Eylül 2013
Her cinsel ilişkide boşalmak gerekliliği inancını içinde barındıran cinsel mit dediğimiz hurafelerinden dolayı başvurulan orgazm taklidinde kişi aslında kendini kandırır. Bu hafta, orgazm taklidiyle ilgili gelen sorulara yanıt arıyoruz.

Partnerimin boşalma taklidi yapıp yapmadığının anlayabilir miyim?

Cinsel ilişkide partneri tatmin etmeye odaklanmak aslında doğru bir davranış değildir, çünkü cinsellik iki kişi arasında yaşanan bir paylaşımdır ve asıl amaç bu paylaşımdan olabildiğince haz alabilmektir. Partneriniz zevk alıyorsa zaten bunu hareketlerinden, tavırlarından, yüz ifadesinden anlarsınız. Eğer boşalma taklidi yapıyorsa bunu anlayamayabilirsiniz, ancak bu onun sorunudur, sizin değil. Neden böyle bir yola başvurduğunu konuşmak gerekir.

Kız arkadaşımın boşalma taklidi yaptığını fark ettim ve çok üzüldüm. Ona bunu sorduğumda inkâr etti ama ben öyle olduğuna eminim. Acaba ben çok mu beceriksizim ve onu mutlu edemiyor muyum?

Kız arkadaşınız boşalma taklidi yapıyor olabilir de, olmayabilir de. Eğer size yapmadığını söylüyorsa, ona inanmalısınız, güvenmelisiniz. Boşalma kişisel bir tecrübedir ve zamanla öğrenilebilen bir cinsel yanıttır. Kız arkadaşınızın boşalmasını sağlamak sizin göreviniz değildir. Yine de kız arkadaşınızla konuşup, nelerden keyif aldığını öğrenip, birlikte yeni sevişme stilleri ve pozisyonlar deneyebilirsiniz.

28 yaşında bekâr bir bayanım, 4 yıldır güzel giden bir ilişkim var ve evlenmeyi düşünüyoruz. Ancak ilişkimizin başından beri hiç boşalamadım ve hep boşalma taklidi yaptım. Artık bu durum beni rahatsız etmeye başladı, sizce bunca yıl taklit yaptığımı ona söylemeli miyim? Eğer evlenirsek bu ömür boyu böyle mi devam edecek?

Anlattıklarınızdan artık bu şekilde devam etmek istemediğiniz anlaşılıyor, ancak değişime karar vermek de zordur. Dört yıl boyunca boşalma taklidi yaptığınıza göre, erkek arkadaşınız muhtemelen cinsel hayatınızın yolunda olduğunu düşünüyor ve bir sorun olduğunun farkında değil. Sizin açınızdan bakıldığında neden şimdi söylemek istediğiniz de önemli. Erkek arkadaşınıza duygularınızı ve düşüncelerinizi anlatın, ilk duyduğunda üzülebilir ya da bunun kendinden kaynaklandığını düşünebilir. İlişkide boşalmak değil, sevişmenin her anından zevk almak önemlidir, ona birlikte geçirdiğiniz güzel anları hatırlatın ve sadece sorunun sona ulaşmak ile ilgili olduğunu belirtin.
Ayrıca boşalmayı neden yaşayamadığımızı da sorgulamamız gerekli. Mastürbasyonla boşalabiliyor musunuz? Önce mastürbasyonla boşalmayı öğrenip, daha sonra bunu cinsel ilişkiye transfer edebilirsiniz. Bu erkek arkadaşınızla birlikte yaşayacağınız yeni bir deneyim olacaktır.

27 yaşında 1 senelik evliyim. Eşimle sağlıklı bir cinsel hayatımız var. Cinsel yaşantımızdan eşim de oldukça memnun görünüyor. Cinsel ilişkimiz bazen kısa bazen ise uzun sürüyor fakat eşim her iki koşulda da boşaldığını, çok iyi olduğumu söylüyor. Geçenlerde internette bir yazı okudum ve kadınların boşalma taklidi yaptıklarını öğrendim. Karımın da boşalma taklidi yapıp yapmadığını nasıl anlayabilirim?

Yazının Devamını Oku

PSİKANALİZ

25 Ağustos 2013
Sigmund Freud ile başlayan psikanaliz, sürekli bir evrim ve gelişme kaydederek günümüzde hala popülerliğini sürdürüyor.

Ruhun derinliklerinde, bilinçdışında kalmış olan tasarım, istek ve karmaşaları bulup ortaya çıkarmayı, böylece bunların ruhu tedirgin ve rahatsız eden baskılarını gidermeyi amaçlayan ve ruhbilim öğretisi olan psikanaliz, “ruhsal çözümleme” olarak tarif ediliyor. Psikanalizde insanın uyumlu veya uyumsuz davranışlarının kaynağı sayılan bilinçdışı çatışmaları ve güdüleri araştırılıyor, bilince çıkartılarak çözümlenmeye çalışılıyor.

PSİKANALİST VE ANALİZAN…

Yaşamda kaçınılmaz olan başarısızlıklarla, çelişkilerle ve düş kırıklıklarıyla baş etmek için psikanalitik uygulamalar büyük bir başarıyla kullanılıyor. Bu uygulamalarda psikanaliz yapan kişiye “psikanalist” ve onun analizinden geçen kişiye “analizan” adı veriliyor. Analiz sürecinde psikanalist kimliğini ve kişiliğini çok açık ortaya koymuyor, güvenli bir ortam yaratıyor, tarafsız kalıyor ve analizanın çocuksu istek ve gereksinimlerini doyurmamaya gayret ediyor.

HAFTADA EN AZ 3 KEZ

Psikanaliz görüşmeleri haftada en az 3 kez olmak üzere gerçekleştiriliyor. Seanslarda analizan divanda uzanıyor. Psikanalist analizanın görüş açısının dışında genellikle arkasında bir yerde oturuyor. 45 dakika süren seanslarda analizan zihninden geçenleri, herhangi bir sınırlama, sansürleme ve gizleme olmadan “serbest çağrışım” şeklinde anlatıyor. Bu çağrışımlar, düşler, umutlar, dilekler ve fanteziler geçmiş aile yaşantısının birer anısı olarak ilgi konusu oluyor ve psikanalizin çalışma malzemelerini oluşturuyor. Psikanalist ve analizan bu çağrışımlarda ortaya çıkanlar üzerinde beraberce çalışıyorlar. Bu süreçte psikanalist genellikle dinliyor ve sadece profesyonel kanaati gerektiğinde, yani içgörü uyandırma fırsatı yakalandığında “netleştirme, yüzleştirme ve yorumlama” adı verilen tekniklerle analizanın farkındalığını arttırmaya çalışıyor.

ZAMANLA İÇGÖRÜ KAZANILIYOR…

Psikanalizin öngördüğü modele göre, insan zihni bilinçli, yarı-bilinçli ve bilinçdışı katmanlardan oluşuyor. Bu nedenle psikanaliz öncelikle yaşam boyunca deneyimlenen ancak bilinçdışına itilenlerin hatırlanmasını amaçlıyor. Çünkü ruhsal sorunların önemli bir kısmı bilinçdışında bulunan iç ruhsal çatışmalardan kaynaklanıyor. Analizan divanda serbest çağrışımla konuştukça, bilinçli katmandan gelen düşünce, duygu ve imgeler kadar, yarı-bilinçlilikte belirmeye başlayan belli bazı çağrışımlar da dikkat çekmeye başlıyor. Arka arkaya çok sayıda ve sık aralıklarla seans yapılmasıyla, bilinçdışında tutulanların türevleri olan bu çağrışımlarla bilinçdışı kendisini ifade ediyor. Analizan zamanla bilinçdışında tuttuğu çatışmaları ve bunların psikanalize başvurma sorunlarıyla olan bağlantılarını fark ediyor. Bu hatırlamalar ve farkındalıklarla analizan iç dünyasında neler olup bittiğini keşfediyor, bunların yaşamındaki olaylara, ilişkilere, tekrar eden sorunlara ve içinden çıkamadığı durumlara nasıl sebep olduğunu görmeye başlıyor ve içgörü kazanıyor. Bilinçdışı savunma mekanizmalarıyla bilinçdışında tutulanlar bilince kazandırılıyor.

NE ZAMAN GEREKİYOR?

Yazının Devamını Oku

Tatmin etmeye şartlanmayın

19 Ağustos 2013
Erken boşalan erkekler genellikle cinsel yaşamlarında partnerini mutlu etmeyi bir görev olarak algılıyor. Bu nedenle cinsellik yaşarken yoğun bir baskı ve stres yaşıyorlar.

Çiftlerin en fazla yakındıkları sorunların başında erken boşalma geliyor. Cinsel hayatı aktif olan her 10 erkekten yedisi hayatının bir döneminde erken boşalma sorunu yaşıyor. Erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluğu olan erken boşalma, erkeğin cinsel kontrolünü sağlayamaması durumu olarak tarif ediliyor.
Erken boşalan erkekler genellikle sevişmeyi boşalmak için katlanılması gereken bir angarya olarak görüyor. Çoğunlukla cinsel yaşamlarında partnerini mutlu etmeyi bir görev olarak algılıyor. Bu nedenle cinsellik yaşarken yoğun bir baskı ve stres yaşıyorlar. Cinsel yaşamın düşmanı olan baskı ve stres, erkekte adrenalin adı verilen stres hormonunun salgılanmasına yol açıyor. Adrenalin salgılandığında, boşalma refleksinde önemli bir yer tutan aşk kasları, istemsiz olarak kasılarak erken boşalmaya neden oluyor. Bu durumda kadın boşalamıyor veya orgazm olamıyor. Erkek kadını boşaltma görevini yerine getiremediği için, üzerinde tatmin etme baskısını daha yoğun hissediyor ve daha çok strese giriyor. Bu kısır döngü erken boşalmanın zamanla bir çiftin cinsel uyumsuzluğu halini almasına yol açıyor.

HEDEF HALİNE GETİRMEYİN

Oysa ki erkek cinsellik yaşarken, kadını tatmin etme zorlantısından vazgeçtiğinde, boşalmayı hedef olmaktan çıkartıp sevişmenin verdiği hazza odaklanabildiğinde, cinsel birliktelik sırasında aşk kaslarını gevşek tutmaya çalıştığında, mutlu cinselliğin tadına varabiliyor ve istediği zaman isteyerek boşalabiliyor.
Erken boşalma kader değildir, cinsel terapi ile yüzde 100 çözümlenebilen çiftin cinsel uyum sorunudur. Cinsel terapi programları ile boşalma kontrolü sağlanabiliyor. Trafik kurallarında fasılalı yanıp sönen kırmızı ışık, mutlak duruş yapılmasını ve gidilecek yolun açık ve müsait olduğu görüldükten sonra yeniden hareket edilmesini bildirir. Bu ışığı gören sürücüler durmak için frene basarlar. Cinsellik yaşanırken erkek bir an ‘Devam edersem boşalacağım!’ gibi bir hisse kapılır.

KIRMIZI IŞIK GİBİ

Bu hissin gelmesi trafikteki fasılalı yanıp sönen kırmızı ışık gibidir. Erken boşalmanın üstesinden gelmek isteyen erkeğin, bu hissi hissettiğinde cinsellik yaşarken penis-vajina birlikteliğini durdurması ve bir süre penisini hareketsiz tutması, partnerini eliyle uyarmaya devam ederken aşk kaslarını gevşetmesi ve nefesini kontrol etmeyi öğrenmesi gerekiyor.

Yazının Devamını Oku

SEKS VE SEVİŞMEK AYNI ŞEY Mİ?

11 Ağustos 2013
Yanıtı en çok merek edilen sorulardan biri “Seks ve sevişmek aynı şey mi?” olarak karşımıza çıkıyor.

Erkeler seksi, kadınlar ise sevişmeyi seviyorlar. Seks erotizmi, sevişmek romantizmi besliyor. Bir takım cinsel tekniklerin uygulanmasını ve çoğu zaman penis-vajina birlikteliğini gerektiren seks; insanların cinsel tatmin elde etme, cinsel birleşme ve üreme şekli olarak tarif ediliyor. Seks insanoğlunun soyunun devamını sağlamakla birlikte, sırf cinsel tatmin için de uygulanabiliyor. Cinsel birleşme, ereksiyon olmuş penisin, vajinaya girmesi ile partnerlerden birinin kalçalarını vajina içerisinde sürtünmeyi sağlaması için, genelde penisin tamamını dışarı çıkartmadan ileri-geri hareket ettirmesi ile gerçekleşiyor. Bu yolla çiftler kendilerini ve birbirlerini, çoğunlukla boşalma gerçekleşene kadar uyarabiliyorlar. Seksin içinde vajinal seksin yanında, oral seks, anal seks, karşılıklı ve birbirine mastürbasyon yapma gibi değişik tatmin yolları da bulunabiliyor. Sevişme ise seksi de içine alan daha geniş bir kavram olarak görülüyor ve genelde sadece seksten çok daha ileri bir ruhsal ve bedensel bütünleşme ve dokunma sanatı olarak görülüyor.

SEVİŞMEK KARŞILIKLI SEVMEK ANLAMINA GELİYOR

Sevmek kökeninden gelen sevişmek için bedenlerden önce, birbiri için atan iki yürek gerekiyor. Sevişmek karşılıklı sevmek anlamına geliyor. Ayrıca seksten farklı olarak sevişmek için belirli bir organ olmuyor. Sevişmek için vücudun her organı kullanılabiliyor. Sevişmede bakışlar, sözler, kokular, kalbin atışları veya dokunuşlar büyük bir önem kazanıyor. Bu nedenle sevişmek duygusal ve ruhsal bir deneyim, seks yapmak ise, mekanik olarak vücutların birleşmesi gibi tecrübe ediliyor. Seks genelde sadece cinsel zevk için, cinsel organlarla yapılıyor, daha çok hormonlar ve karşı koyulamayan dürtüler tarafından yönetiliyor. Sevişmek ise sevişilen kişiye olan sevgi, ona dokunma isteği veya ona sarılma ihtiyacı, özel ve değerli olma gibi duygular tarafından yönlendiriliyor.

SEVİŞMEK İÇİN YAKINLIK GEREKİYOR

Sevişmek için çok daha ileri derecede bir yakınlık gerekiyor. Bu nedenle birbirini duygusal olarak sevmeyen iki kişi seks yapabilirken, birbirini sevmeyen iki kişinin sevişmesinden bahsetmek çoğu zaman zor oluyor. Bu nedenle sevişmek, çiftin birbirine dokunarak birbirlerine sevgilerini ifade etmeleri olarak tarif ediliyor. Sonu penis vajina birlikteliğiyle bitmese bile çiftler sevişebiliyorlar ve sevişmeleri gerekiyor. Özellikle kadınlar için seksin getirdiği şehveti, şefkate ve sevişmeye dönüştürmek cinsel hayatın sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için oldukça önemli görülüyor. Çünkü görsel hafızanın güçlü olduğu yani görsel olarak cinsel uyarımlar alarak cinselliğe hazırlanan erkeklerin aksine kadınlar, dokunsal ve duygusal uyarımlar yaşayarak cinsel isteklerini harekete geçirebiliyorlar. Bu nedenle, cinsel hazzı artırmaya yönelik yapılan “dokunma, okşama, iltifat etme, küçük mesajlarla kadına güzel ve değerli olduğunu ve arzulandığını hissettirme, ona alıcı gözle bakma” erkeğin kadını sekse hazırlaması için gerekiyor. Çünkü erkek ve kadının cinsel uyarılmaları farklılıklar gösteriyor. Erkekler görsel ya da refleks uyarılarıyla çok çabuk cinsel istek duyabiliyorlar ve uyarılabiliyorlar. Dolayısıyla sevişmek için duyguya gereksinimleri genellikle olmuyor. Buna karşılık kadında cinsel istek ve uyarılma önce beyinde başlıyor. Ancak, kadının uyarılması çok daha güç gerçekleşiyor. Ancak son yıllarda kadınların cinsel yaşama olan bakışları ve beklentileri değişmeye başladı gibi görünüyor. Ekonomik özgürlüğünü kazanan kadınlar evlilik yaşantısından ziyade partneriyle belli bir dönem yaşamayı tercih ediyorlar. Duygusal bağlantı olmadan da cinsel yaşantıyı tercih edebiliyorlar.

SEVİŞMEK HER ZAMAN SEKS ZAMAN ZAMAN

Cinsel yaşamda hazırlık süreci, tahrik olma, uyarılma, odaklanma, boşalma ve orgazm özellikle kadınlar için erkeklere nazaran çok daha uzun bir süreç alabiliyor. Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için, seks yapmaya geçilmeden önce kuvvetli bir arzu belirinceye kadar dokunmalara ve sevişmeye daha çok yer verilmesi gerekiyor. Bu nedenle, “sevişmek her zaman seks zaman zaman” felsefesini cinsel yaşama uygulamak gerekiyor. Daha sonrasında ise sevginin, aşkın, şefkatin, fedakârlığın, saygının ve öngörünün içinde barındığı mutlu ilişki tablosunun tamamlanabilmesi için gerekli olan seks geliyor. Çünkü seks, paylaşımın en son raddesi ve ben’i “biz” yapan en önemli duygu yoğunluğu olarak karşımıza çıkıyor. Mutlu bir cinsel yaşamın ön koşulu sevişmekten diğer bir değişle, sağlıklı, sürekli, yakın ve sıcak bir ilişki kurmaktan geçiyor. Böylece insanın kendini ve karşısındakini bedensel ve ruhsal olarak tanıması, kabullenmesi, zevk alıp zevk vermesi tamamlanmış oluyor. Bu nedenle seks ve sevişmeyi birbirinden ayrı düşünmek çok zor…

Karım benimle seks yapmıyor

Yazının Devamını Oku