Paylaş
Teknik sıkıcı konulara girmeden önce satışa resmi olarak çıkalı 1,5 ay olan ürünün Sony için ne ifade ettiğini anlatmaya çalışalım. Sony uzun süredir finansal sıkıntılar içinde olan şirket. Japon ekonomisinin son yıllarda pek parlak olmayan ekonomisine paralel olarak teknoloji firmaları da çok istikrarlı bir grafik izlemiyor. 2000 yılında 200 milyar dolar olan Sony’nin piyasa değeri günümüzde 20 milyar dolara kadan düşmüş durumda. Bunun nedenlerini sadece Japon ekonomisinin son yıllarda içinde bulunduğu durgunlukla açıklamak akıl kârı olmaz. Sony, Panasonic ve Sharp gibi dev firmalar zamanın ruhunu yakalayamadıkları için televizyon, cep telefonu ve dijital kamera gibi pazarlarda Apple ve komşuları Samsung’un gerisinde kaldılar.
Öte yandan Sharp ve Panasonic’in içinde bulunduğu nakit sıkıntılarının bir benzerinin Sony’de yaşandığını söylemek mümkün değil. Fakat şirketin insan gücü ve mali konularda pek çok tedbir aldığını biliyoruz. Şirketten kademeli olarak 1000’in üzerinde insanın işten çıkarılması söz konusu. Bunca sıkıntı içerisinde ise Sony’nin sığındığı tek güvenli liman ‘oyun konsolları’ yani Playstation birimi.
Playstation 3 ile birlikte dünya pazarında Microsoft Xbox 360 ile kıyasıya bir rekabet içinde olan Sony ürün çeşitliliğini artırarak bundan 1.5 sene önce Playstation Vita isimli el konsolunu piyasa çıkardı. Sony’nin bunla da ürün çeşitliliğine bir yenilik getirdiğini söylemek zor. Zaten cihazın çıkış tarihinin sürekli olarak ertelemesi de Sony’nin CEO’su Kazuo Hirai’nin adını ‘Bay Geç Kalan’a çıkardı.
Özellikle cep telefonu başta olmak üzere, dayanıklı tüketim malları kalemlerinde zarar eden veya beklediği satışları gerçekleştiremeyen Sony’nin şu an en sağlam kalesi durumunda bulunan Sony ise Playstation 4 ile çok iddialı. Diğer ürün kalemlerinden beklediği ekonomik tatmini sağlayamayan Sony için Playstation şu an şirketi ayakta tutan en önemli ürün kalemlerinden biri.
Donanım kısmının ne kadar güçlü olduğu çok yazılıp çizildi o yüzden bunlara değinmeyeceğim. Cihazla ilgili olarak ilk bakışta farkedilen durum şu ki açılır açılmaz bir oyun havasına giriyorsunuz. Sony’nin menüler arasına serpiştirdiği müzikler, cihazın açılış şekli, yeni joysticklerin ele kavranışı oldukça güzel. Multimedya araçlarında eksikler olduğunu da bu bağlamda eklemek doğru olacak. Özetle Sony Playstation 4’ü elinize aldığınızda bu cihazla keyifli saatler geçirebileceğinizi biliyormuş gibi bir havaya kapılıyorsunuz.
Peki ya Playstation 4’ün en büyük sıkıntısı şu an için ne? Kesinlikle görsellik. Bundan önceki Playstation 3’ün erişebildiği çözünürlük oranı 720 p ile ifade ediliyordu. Playstation 4’te de bu oran aynı. Sadece oyun arasına giren videolarda çözünürlük 1080p’ye çıkıyor. Tabiki donanım olarak PS3’ten daha kuvvetli olduğu için PS4’teki oyunların grafik kalitesi daha bir başta. Fakat Playstation 3’ü 4K bir TV’ye bağlarsak çok kaliteli bir görüntü elde edebileceğimizi unutmamalıyız.
Öte yandan yine de Playstation 4’ün grafik kalitesini henüz test edebileceğimiz kadar ürün elimizde yok. PS4 bu bağlamda biraz aceleye getirilmiş gibi. Eğer ürün çıkmadan 1-1,5 yıl gibi bir süre önce cihaz oyun firmalarına gönderilseydi büyük stüdyolar daha iyi işler çıkarabilirlerdi. Microsoft ile girişilen pazar yarışında ürünü benzer zamanlarda piyasaya sunmak için iki şirketinde ciddi bir yarışta olduğu buradan anlaşılıyor.
Önemli oyun stüdyoları cihazla daha fazla zaman geçirdikçe makinanın limitlerini zorlamaya başlayacaklardır. Grafik kalitesi hakkında konuşmak için ikinci nesil oyunları beklemek daha isabetli olacak gibi.
Paylaş