Brezilyalı hoca, koskoca Japonya Milli Takımı’nı çalıştırdı ve Dünya Kupası’nda mücadele etmesini sağladı. Üstelik Daum’dan daha kariyerli. F.Bahçe’de beklentilere karşılık verecektir.
- F.Bahçe’nin yeni hocası Zico, 100. yılda beklentilere yanıt verebilecek mi?
ZİCO, beklentilere tabii ki yanıt verecek. Brezilyalı hoca, kesin olarak Daum’dan daha kariyerli bir adam. Koskoca Japon Milli Takımı’nı çalıştırdı. Bakıyorsunuz, Zico’nun çalıştırdığı Japonya, Dünya Kupası’nda var.
Bu adam, ülkesinde spor bakanlığı, genel koordinatörlük yapmış. Yani öyle boş biri değil. Artı bir de kariyeri olan futbolcuydu. Yeter ki, oyunu görme becerisini oyuncularına öğretsin.
Zico, yaptığı röportajlarda, "Ben, İtalya gibi defans yapmam. Hücum ederim, gol de yerim ama daha fazlasını atarım" diyor. Brezilyalılar’ın, futbolun içinden gelen adamların prensibi bu. Bir de futbolun içinden gelmeyip de bu işi anlamayan adamların prensibi vardır. Biz bu tip insanları çok gördük.
Futbolcu sahada güzel oynadıkça keyif alır. Zico da böyle bir keyif isteyecek. Ben, faydalı olacağına inanıyorum.
Hazır adam alacaksın
Diyeceksiniz ki, "F.Bahçe’ye Hiddink, Rausch, Löw gibi hocalar geldi de ne yaptı?" Hiddink, Fener’e geldiğinde PSV’nin 5 antrenöründen biriydi. Bugünkü Hiddink’le Fener’e geldiği dönem arasında geceyle gündüz kadar fark var. Aradan 25 yıl geçti. Aynı şeyler diğerleri için de gerekli. Rausch, Eintracht Frankfurt’un 5. adamıydı, Fenerbahçe’de başarılı olamadı. Löw de Fenerbahçe’ye geldiğinde kariyeri parlak değildi, yardımcı antrenördü. Kısacası hiçbirisi Fenerbahçe’ye birinci antrenör olarak gelmedi.
Dört büyükler, hem oyuncu, hem de antrenör olarak yetiştirme yoluna gidemez. Onlar yarışmacıdır, şampiyonluğa oynamak zorundalar. Bu yüzden yetişmiş isimlere gereksinim duyarlar. Zico da kariyeri olan, yetişmiş bir antrenör.
Kariyerini lekelemez
- Kariyeri başarılarla dolu Zinedine Zidane’ın son milli maçında gördüğü kırmızı kart için ne söyleyeceksiniz?
ZİDANE, aslında böyle bir terbiyesizliği yapacak oyuncu değil. O, saha içerisinde son derece centilmen bir oyuncu. Ben, gördüğü kırmızı kartı yaşlanmasına ve yorulmasına bağlıyorum. İstediklerini sahaya yansıtamayınca sinirlendi. Markajcısı Gattuso bir an olsun ensesinden ayrılmadı, sahada onu bir gölge gibi izledi. İtalyan futbolcunun özelliği ikili mücadelelerde sağlam, iyi top çalan bir yapıda olması. Zidane nefes alamayınca sinirlerine hakim olamadı.
Aslına bakarsanız Fransa, İtalya’dan daha iyi bir takım. Ancak netice alamadılar, bunun sonucu olarak da sinirler gerildi. Bu, futbolun bir tezahürüdür.
Benim düşünceme göre Zidane, Fransa’nın alamadığı neticenin de etkisiyle, rakip takıma karşı ağırlığını koyamamanın sıkıntısını dışarıya vurdu ve en sonunda kendini frenleyemeyince rakibi Materazzi’nin göğsüne kafa atıp, kırmızı kart gördü.
Gördüğü bu kırmızı kart Zidane’ın kötü futbolcu yapmaz, kariyerinde eksilmeye neden olmaz.
Italya’yı yenmek zor
- 32 takımın katılımıyla başlayan Dünya Kupası’nı İtalya 24 yıl sonra kazandı. Sizce Gök Mavililer kupayı hak edecek bir performans sergiledi mi? Herkesin favorisi Brezilya neden başarısız oldu?
ASLINDA bu kupada büyüleyecek futbolu hiçbir takım oynamadı. Sadece Arjantin’in ilk maçında Sırbistan-Karadağ karşısındaki mükemmel futbolundan bahsedebiliriz. Diğer bütün takımlar, tek santrforla mücadele ettiler. "Gol yemeyeyim de, nasıl olsa bir tane atarım" havasında oynadılar.
İtalya futboluna mal edilen "Katenaçyo" aslında İsviçreliler’in 54 Dünya Kupası’nda icat ettikleri bir sistem. "İsviçre kilidi" olarak da bilinen bu sistemi İtalyanlar 82 Dünya Kupası’nda Bearzot’la değiştirdiler. İtalyanlar’ın bugünkü oyun sisteminin "Katenaçyo" ile hiçbir ilgisi yok. Çoğu kişi bunu bilmiyor.
24 yıl sonra şampiyon olan İtalya’nın çok farklı bir defans anlayışı var. En büyük özellikleri, birbirleri ile yardımlaşarak oynamaları. İkili mücadelelerde çalım yemeden, adamını bozarak ve rahat bırakmayarak oynuyorlar.
Nefes aldırmıyorlar
Top kullanan rakip oyuncunun yanında sürekli bir adam var ve sürekli omuzunda. Kolay kolay çalım yemiyorlar. Defans oyuncuları hem atletik, hem uzun boylu. Böyle olunca da rakip rahat pozisyon bulamıyor.
Brezilya, herkesin favorisi, çok üst düzey oyuncuları olan bir takım. Bu takımda herkes patronmuş gibi oynuyor. Böyle olunca da Ronaldinho, Barcelona’daki performansını gösteremiyor. Aslında Ronaldinho kötü oynamadı. Brezilya Milli Takımı’ndaki Ronaldinho’ya rakipler boş alan bırakmadı, önünü sürekli kapattılar. Ronaldinho bu şartlarda pas verme şansını da kaybetti. Sağdan, soldan kesme ortalar yaptı ama bunlar tehlikeli olmaktan uzaktı.
Beşiktaş’ın zamana ihtiyacı var
-Beşiktaş kadroya 7 takviye yaptı, G.Saray’ın sesi çıkmıyor. İki büyük kulübün izledikleri transfer politikasını doğru buluyor musunuz?
GALATASARAY’ın yapacağı transfer biraz da mali durumuna bağlı. Belki kendilerine göre iyi bir oyuncu bulamıyorlar. Marek gibi bir oyuncu istemiyorlar. Ağırlığını takımın üstünde oluşturacak bir oyuncu istiyorlar. Galatasaray’ın Maniche gibi fevkalade bir oyuncu ile anlaşmak üzere olduğu söyleniyor ki, bu çok yerinde bir transfer olur.
Beşiktaş’ta durum biraz farklı. Antrenörün istediği bir sürü genç oyuncu alındı. Bundan önce idareciler kendi kafalarına göre hareket edip, önlerine gelen oyuncuyu alıyorlardı. Beşiktaş’ın zamana ihtiyacı var. Bir sürü yeni adamın takıma uyum sağlaması kolay değil. Helvayı yapacak olan antrenördür.