FENERBAHÇE ne oynar, ne yapar, nasıl bir takımdır anlamak mümkün değil. Sezon başında yapılan iki önemli transfer var. Biri Emre Belözoğlu, diğeri Daniel Güiza. Büyük umutlarla geldiler.
Dün, Ankaragücü karşısında bu iki oyuncu dört kez topa vurabildi. Olacak iş değil. Böyle bir savunma, böyle bir orta saha, böyle bir forvet ne iş yapar? Böyle bir Fenerbahçe olabilir mi? İleriye top şişiren bir takım nasıl şampiyonluğa oynar? Futbol özürlü adamlarla Fenerbahçe nereye kadar gider? İyi niyetle oynuyorlar. İyi niyetle ve yeteneksizlikle de bu kadar olur. İleriye bir tek top getiren Gökhan var. O da topu kime vereceğini, kime atacağını bulamıyor. Yazık çocuğa, çırpınıp duruyor. Ona bir kişi ayak uyduramıyor. Alex, geriye geliyor. Sol bekten topu alıyor, sağ beke veriyor. İleriye doğru hiçbir hamle yok. Duran toplarda görünüyor. Onlarda da etkili değil. Korner atmaya giderken yoruluyor herhalde.
A.Gücü’ne helal olsun
Rakip sahada ne çoğalma var, ne kaleye şut atmak var, ne verkaç denemesi var, ne kanat bindirmesi var. Böyle bir sistem, böyle bir kadro tek kelimeyle ayıp. Koskoca Fenerbahçe’de hiçbir şey yok. Yazık günah verilen paralara. Mehter takımı gibiler. Bir ileri, iki geri gidiyorlar.
Ankaragücü kafa kafaya oynadı. Daha iyi mücadele etti. Sağlamdı ve toplara sert girdi. Varını yoğunu ortaya koydu. Helal olsun. Başkanları Cemal Aydın ceza kurulunda. O da ayrı konu ya. Hakemlerle temas halinde. Sanane hakemlerden. Fenerbahçe, hakemleri ayarlıyormuş. Ne işi olacak Fenerbahçe’nin hakemlerle. Bunlar her sene ortaya konan aynı oyunlar. Ne hikmetse, kritik durumdayken herkes konuşuyor. Bunlar güzel şeyler değil. Takımını da moralsiz hale getiriyor. Seyirci, yönetimi istifaya davet ediyor. Sahadaki takımla işi yok, oyuncularına destek vermek yerine yönetime tepkisini gösteriyor. F.Bahçe böyle şartlar altında sahaya çıkan bir rakibe teslim oldu. Ankaragücü önünde pozisyonları yok. Maliyeti küfelerle Euro yüklü bir takım, ligde tutunmaya çalışan başka bir takım karşısında tel tel dökülüyor. Bu takımın adı da Fenerbahçe.
Hakem Fırat Aydınus, olgun bir maç yönetti. Güleryüzlü. Bu güzel. Ama faul veriyor, pozisyonu anlatmaya çalışıyor. Sen düdüğünü çal, ilerle. Futbolcu topunu oynasın. Sen sohbet yapmayacaksın. Fenerbahçe, ligdeki kayıplarına bir yenisini daha ekledi. Zirveden bir adım daha uzaklaştılar. Zaten, yokları oynayan bir takım için dün bir puan bile çoktu.