Mazeret aramayın

ÖFKELENMEYE, sızlanmaya hiç gerek yok; Fenerbahçe dün oynadığı futbolla mağlubiyeti hak etti. Hiç kimse mazeret üretmeye kalkmasın. Bu kadar çok hata yaparsan, yenilmen gayet normaldir.

Fenerbahçe takımı dün tepeden tırnağa yanlışlarla doluydu. Eleştirimize takımın en gerisinden, yani kaleci Rüştü’den başlayalım. Rüştü gibi iyi ve tecrübeli bir kalecinin böyle goller yememesi lazım. Yenilen beş golün dördünde yüzde yüz hatalıydı.

Fenerbahçe defansının göbeğinde yer alan Luciano ve Servet, daha önceki maçlarda olduğu gibi yine çok fazla pozisyon hatası yaptı. Dünkü maça kadar bu hataları, orta sahada yer alan Appiah ve Aurelio kapatıyordu. Ama bu iki oyuncu dün aksayınca işler değişti. Appiah çok gayretliydi, ancak forvetin hemen arkasında oynaması, etkinliğini azalttı. Savunmaya fazla yardım edemedi. Aurelio ise eski günlerini mumla aratan bir futbol sergiledi. O bildiğimiz çok koşan, mücadele eden, her topa giren Aurelio’nun yerinde yeller esiyordu.

Şaşılacak enerji


Fenerbahçe orta sahası bu kadar pasif kalırken, Vestel Manisasporlu futbolcular şimdiye dek görülmemiş biçimde koştular, mücadele ettiler ve en önemlisi topu iyi kullandılar. Siyah beyazlı futbolcuların enerjisi gerçekten şaşılacak düzeydeydi.

Fenerbahçe’nin oyun mantalitesi de gerçekten enteresandı. Elinde Anelka diye dünyanın en süratli futbolcularından biri var ama kullanamıyor. Bu oyuncuya atmaları gereken uzun topları habire Nobre’ye attılar. Bu adamın top kullanma becerisinden yoksun olduğunu dünya alem biliyor. Nobre’ye 50 tane top atsan 49’unu kaybeder. Nitekim dün de böyle oldu.

Benim anlamadığım bir konu da şu... Daum diyor ki; "Aman gol yemeyelim. Biz nasıl olsa atarız." Oyuncularına sürekli olarak bu felsefeyi aşılıyor, böyle olduğu için de Fenerbahçe, her maça yavaş ve aşırı temkinli başlıyor. Bu da rakiplerini cesaretlendiriyor. Halbuki hızlı başlasa, yani rakibinin gözünü daha ilk dakikalardan korkutup sindirse, her maçı kolay alacak.
Yazarın Tüm Yazıları