Paylaş
Hemen hemen her üç kişiden birinde bu şikâyetler mevcut. Aslında içinde bulunduğumuz mevsimi düşünecek olursak, bu belirtilerin doğal olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü sonbahar, bir geçiş mevsimidir ve soğuk kış günlerinin habercisidir. Gündüzlerin kısalması, parlak bir güneş olsa bile ona eşlik eden soğuk rüzgârlar ve her yerde sararan yaprakların uçuşması, maalesef ki depresif duyguların ortaya çıkmasını tetikleyebiliyor. Ancak bilmemiz gereken önemli bir detay daha var. O da sonbaharın sadece ruhumuzu değil, bedenimizi de ele geçirebildiği. Nasıl mı? Mesela havaların soğuması ve gri havayla gelen yağmur, dışarıya çıkma hissinizi elinizden alabiliyor. Ya da sosyal aktivitelere katılmak yerine bedeninizi saracak bir battaniye ile koltuğa uzanmak ve içinizi ısıtacak bir bardak çay içmek, size çok daha cazip gelebiliyor. İşte bu duygu durumları sonbaharın sizi bedensel olarak da ele geçirdiğini gösteriyor.
NEDEN DEPRESYONA GİRİYORUZ?
Sonbahar depresyonu, genellikle günlerin kısalmasıyla birlikte güneş ışığından yararlanılan sürenin azalması ve gecelerin uzamasına bağlı olarak ortaya çıkan bir durumdur. Güneş ışığının azalması ve havaların giderek daha da soğuması, vücudumuzun biyolojik saatinde değişikliklere neden olur. Gecelerin uzamasıyla birlikte karanlığa daha uzun süre maruz kalan vücudumuzda ise melatonin hormonu üretimi artar. Bu durum da sabahları uykunuzu alamamış gibi kalkmanıza ve tüm gün yorgun olmanıza neden olur. Sonbahar aylarında ayrıca vücudumuzda serotonin dediğimiz mutluluk hormonu üretiminin düşmesi ve vücutta D vitamini sentezinin azalması, depresif ruh halini de beraberinde getiriyor. Çünkü seratonin, ruh halini, iştahı ve uyku düzenini etkileyen bir hormon. D vitamini ise sağlıklı yaşayabilmemiz için elzem bir molekül. Eksikliği birçok hastalığa neden olabileceği gibi dikkatsizlik, unutkanlık gibi bilişsel fonksiyonlarda bozulma ve depresyonun şiddetini arttırmak gibi etkileri var. Dolayısıyla sonbahar aylarında bunalımlı bir ruh haline zemin hazırlayacak çok fazla değişken var.
NE ZAMAN YARDIM ALMALIYIZ?
Mevsimsel bir duygudurum bozukluğu olan sonbahar depresyonu, her 100 kişiden 40’ını etkisi altına alabiliyor. Peki, günlük hayatınızı olumsuz etkileyen, sizi mutsuzluğa sürükleyen ve sosyalleşmenizin önüne geçen sonbahar depresyonunun belirtileri neler?
-Mutsuzluk ve umutsuzluk hissi
-Anksiyete veya öfke gibi duygusal değişimler yaşamak
-Uyku sorunları
-Enerji eksikliği ve yorgunluk
-Kas ve baş ağrısı
-Konsantrasyon bozukluğu
-İştah artışı ve kilo alımı
-Cinsel isteksizlik
-Sosyalleşmekten kaçınma ve içe kapanma
-Çevreye karşı ilgisiz olma
-Sorumluluk almama ve erteleme davranışının artması
Sonbahar depresyonu, genellikle kısa süre içerisinde kendiliğinden geçecektir. Ancak depresif belirtilerin iki haftadan uzun sürmesi halinde ya da yukarıdaki belirtilere ek olarak hayattan zevk almama, intihar düşüncesi, agresif tutumların artması ve aşırı suçluluk hissi gibi belirtiler de ortaya çıktıysa o zaman kişinin mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına görünmesi gerekir. Çünkü bu belirtiler, depresyon şiddetinin arttığını göstermektedir.
SONBAHAR DEPRESYONUNU YENMENİN YOLLARI
Mevsim geçişlerinde bu istenmeyen duygudurum değişimlerinden korunmak ya da belirtilerini en aza indirmek için alacağınız bazı önemler, sonbahar ve kış aylarını daha keyifli geçirmenize yardımcı olabilir. İşte size bu durumla mücadele etmenizi sağlayacak öneriler…
-Gün ışığının en yoğun olduğu sabah saatlerinde 30 dakikalığına dışarı çıkın ve yürüyüş yapın. D vitamini değerlerinizi ölçtürün ve gerekirse mutlaka takviye olarak alın.
-Sağlıklı beslenmeye özen gösterin ve mevsiminde sebze/meyve tüketerek, bol su içmeyi ihmal etmeyin. Özellikle serotonin hormonu salgılamanıza yardımcı olacak besinleri sofralarınızdan eksik etmeyin. Çikolata, peynir ve yumurta gibi triptofan içeren gıdalar, muz, çilek gibi meyveler ile uskumru, sardalya, palamut gibi balıkları tüketmek, bu hormonu dengelemenize yardımcı olacaktır.
KALİTELİ UYUYUN VE EGZERSİZ YAPIN
-Sabahları yorgun ve uykunuzu alamamış şekilde kalkmak, sonbahar aylarında sıkça yaşanan bir durumdur. Bunun önüne geçebilmek için geceleri aynı saatte yatağa gidip, sabahları da aynı saatte uyanmaya çalışın. Günde yaklaşık 7-8 saat uyumak, daha enerjik hissetmenize yardımcı olur.
-Hareketsiz kalmayın ve egzersiz yapın. Spor yapmak, serotonin ve dopamin hormonları salgılamanızı sağlayarak, ruh halinizin iyileşmesine yardımcı olur.
-Yoğun geçen bir günün ardından kendinizi bitkin, yorgun ve tükenmiş hissediyorsanız, meditasyon veya yoga yapmayı deneyin. Meditasyon sırasında uygulayacağınız nefes egzersizleri, günün yorgunluğunu ve stresini atmanıza yardımcı olur. Depresyon ile mücadelede doğal bir yöntem olan akupunkturu da deneyebilirsiniz. Vücut dengenizi yeniden kazanmanıza yardımcı olan akupunktur, endorfin hormonu salınımını da destekler. Böylece daha neşeli ve pozitif hissedebilirsiniz.
-Ayrıca mümkün olduğunca seyahate çıkın, sevdiklerinizle vakit geçirin ve hoş sohbetler eşliğinde bol bol kahkaha atmayı ihmal etmeyin.
Paylaş