Paylaş
Ancak ben bugün sizlere erken menopozla savaşmanın en önemli ayaklarından birini oluşturan sağlıklı ve doğru beslenme ile ilgili bilgiler vereceğim. Çünkü doğru planlanmış bir beslenme planıyla erken menopoz sürecini geciktirmek mümkün. Menopoz, kadınlar için doğal bir süreçtir ancak günümüzde 40 yaşından önce gerçekleşen erken menopoz vakalarının artış göstermesi, özellikle çocuk sahibi olmak isteyen kadınları oldukça fazla üzmektedir. Genetik yatkınlığın yanı sıra çevre kirliliği, sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam, stres, alkol ve sigara kullanımı gibi dış etkenlerden kaynaklanan pek çok nedenden ötürü de erken menopoza girilebiliyor. Ancak eğer tanı erken koyulmuş ve adet kanaması tam anlamıyla kesilmemiş ise bu durumdaki hastalar için doğal yöntemler de başarılı sonuç verebiliyor. Çünkü erken menopoz ile mücadele eden hastalarda sağlıksız beslenmeyle vücuda alınan toksinler ve ağır metaller, yumurta yaşlanması, yumurtanın sayısının azalması veya kalitesinin bozulması gibi durumlara yol açabiliyor. Bu nedenle doğal tedavilerle birlikte gerçekleştirilen doğru bir beslenme planı, uyuyan yumurtaların yeniden uyanmasına ve yumurta gelişimini sağlamaya yardımcı olabiliyor.
TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMAK GEREKİR?
Erken menopozun ne olduğunu ve kendini nasıl gösterdiğini bilmek, erken tanı için oldukça önemlidir. Herkesin bildiği gibi erken menopoz sürecinde öncelikle kısa adet döngüleri veya düzensiz adet döngüleri oluşuyor. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir konu var. O da kadınların adet gördükleri zaman bile erken menopoza girebildikleri. Çünkü adet görseniz bile yumurtalarınız aktivitelerini kaybetmiş ve uyur bir duruma geçmiş olabiliyor. Tabii her adet döngüsü değişikliğinin de menopoz demek olmadığını hatırlatmak isterim. Bir kişinin birkaç ay adetten kesilmesi, menopoza yatkın olduğu anlamı taşımaz. Tanı koymak için öncelikle adet düzensizliğinin 6 ay boyunca devam ediyor olması ve yine adet düzensizliğinin 10 günlük periyotlarla değişiyor olması gerekir. Ancak bu durumda olan hastalar için tedavilere başlanabilir.
ERKEN MENOPOZ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Erken menopoz ile ortaya çıkan çok belirgin semptomlar vardır. Bunlar arasında baş ağrısı, göğüslerde büyüme ve uyku sorunları başı çekmektedir. Kişilerde ayrıca kaygı, endişe ve sinirlilik hali gözlendiği gibi ağlama nöbetleri de olabilir. Erken menopoz sürecinde kilo alımı da çok kolaylaşır. Bu nedenle kilo kontrolü yapmak oldukça önemlidir. Erken menopoz sürecinde cilt sağlığı da olumsuz etkilenir ve özellikle cilt yaşlanması hızlanır. Saç kayıpları ile birlikte tırnaklar da çabuk kırılmaya başlar. Cinsel istek ise çok ciddi bir şekilde düşer. Menopozal semptomları dışarıdan hormon vererek düzeltmek mümkündür ama ben her zaman ilk etapta doğal ve destekleyici tedavileri uygulamayı tercih ediyorum. Bu nedenle de işe, akupunktur veya bitkisel tedavilerle başlıyorum. Özellikle akupunktur, erken menopoz tedavisi alan hastalar üzerinde oldukça iyi sonuçlar almamıza yardımcı oluyor.
SAĞLIKLI BESLENME ŞART
Erken menopoz tanısıyla bize başvuran hastalarda doğal yollarla tedavi sürecinde farklı yöntemler uygulayabiliyoruz. Ancak tedavinin en önemli ayaklarından birini sağlıklı beslenme oluşturuyor. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki menopoz sürecinde yapılması gereken standart bir beslenme şekli yoktur. Bu sürecin mutlaka bir hekim kontrolünde kişiye özel bir beslenme planı oluşturulmasıyla yapılması gerekir. Çünkü bu süreçte öncelikli olarak hastaların beslenmelerini alışkanlıkları doğrultusunda yeniden düzenliyoruz. Bunun dışında yumurtanın gelişimini ve kalitesini olumsuz etkileyebilecek olan ağır metal ve toksinlerden vücudu arındıracak detokslar uyguluyoruz. Bu nedenle beslenme sisteminin mutlaka kişiye özel hazırlanması gerekiyor.
ERKEN MENOPOZ SÜRECİNDE UZAK DURULMASI GEREKEN GIDALAR
Menopoz döneminde öncelikle yüksek tuz oranı içeren işlenmiş gıdalardan mutlaka uzak durmanız gerekiyor. Bunun yanı sıra işlenmiş karbonhidratları da hayatınızdan çıkarmalısınız. Çünkü bu gıdalar, genellikle şişkinlik yapıyor, su tutuyor, kilo aldırıyor ve ruh halinizi çok ciddi şekilde olumsuz etkiliyor. Ayrıca romatizmal hastalıkların ortaya çıkmasına yol açtıkları gibi eklem ağrılarını da tetikliyor. Bu nedenle daha çok protein içeriği zengin, sağlıklı yağ oranı bol ve sebze ağırlıklı beslenmek oldukça önemli. Özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler tüketirseniz, çok daha sağlıklı olacaktır. Mümkün olduğunca organik yiyecekleri tüketmeye de özen gösterin.
GÜNDE BİR AVUÇ CEVİZ, BADEM YA DA FINDIK
Bu süreçte hastalarımızın ceviz, badem ve fındık gibi kalın kabuklu kuruyemişleri yemelerini de istiyoruz. Ancak bunları çiğ olarak ve bir avuç oranında tüketmeye özen gösterin. Rafine beyaz şekerlerden ve bunlarla yapılan her türlü gıdadan da uzak durmalısınız. Çünkü bu ürünler, hormon düzensizliğine yol açıyor. Alkol kullanımını ve kafeini azaltmak da önemli. Kahveyi günde bir defaya düşürmenizi öneririm. Sigaradan ise kesinlikle uzak durulması şart. Asidik gıdalardan da mümkün olduğunca kaçınmak ve günlük 3 litre su tüketmekte oldukça önemli.
Paylaş