Dış kulak yolu enfeksiyonu tatilinizi gölgelemesin

Temmuz ayının ortalarına geldiğimiz bu dönemde deniz ve havuzdan bulaşan hastalıkların görülme sıklığı da arttı. Bu hastalıklardan bir tanesi de dış kulak yolu enfeksiyonu. Havuz, deniz ve duşta kulağa su kaçması sonucu ortaya çıkan bu hastalık, önemsenmediği zaman, işitme kaybına ve hatta tinnitus (sürekli kulak çınlaması) hastalığı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Yüzme aktivitesi sırasında kulaklara sık sık su kaçması, her ne kadar toplumumuzda sorun olarak algılanmasa da bu durum, şiddetli ağrılarla sizi yıpratan bir hastalık şeklinde karşınıza çıkabiliyor. Üstelik kulağınızda kalıcı hasarlara bile neden olabiliyor.

KLORLU SU, DIŞ KULAK FLORASINI BOZUYOR 

Havuz suyu temizliğinde kullanılan klor da dış kulak yolu enfeksiyonunu tetikleyebiliyor. Çünkü bol klorlu havuzlar, kulak yolunda bulunması gereken zararsız mikropları yok ederek, kulak kanalının florasının bozulmasına neden oluyor. Bu durum da hastalık yapan bakterilerin daha kolay bir şekilde üremesine yol açıyor. Bu nedenle ister kirli ister temiz olsun, kulağınıza kaçan su, sizleri her daim hasta edebilme potansiyeline sahip.

ÖNCE KAŞINTI SONRA ŞİDDETLİ AĞRI GELİYOR 

Dış kulak yolu enfeksiyonu belirtilerini kesinlikle göz ardı etmeyin. Çünkü hastalığın seyri gerçekten zorlu geçebiliyor. Enfeksiyon, kendini ilk olarak kulakta kaşıntı ve dolgunluk hissi ile gösteriyor. Sonrasında ise giderek şiddetlenen bir ağrı başlıyor. Bu ağrıyı kulak kepçesine dokunduğunuz zaman bile hissedebiliyorsunuz ve ağrı giderek daha da artıyor. Bazı hastalarda ağrı o kadar şiddetleniyor ki ağzın açıp, kapatılmasına bile engel olabiliyor. Ardından kulağınızda şişme ve akıntı ortaya çıkıyor. Bu semptomların ardından işitme azlığı da geliyor. Yüksek enfeksiyon döneminde ise ateş de ortaya çıkıyor. Anlayacağınız, dış kulak yolu enfeksiyonu gerçekten ağrılı bir süreci beraberinde getiriyor. Bu belirtilerden birkaçını yaşadığınızı hissettiğiniz anda mutlaka Kulak Burun Boğaz uzmanına başvurmayı ihmal etmeyin. Aksi taktirde hastalığın tedavisi de iyileşme süreci de zorlaşır.

KULAK TEMİZLEME ÇUBUĞU KULLANMAYIN! 

Dış kulak yolu, aslında kendini hem koruyabilen hem de temizleyebilen bir özelliğe sahiptir. Ancak bu alanın sürekli nemli kalması ya da koruyucu tabakasına zarar veren bir etken olması durumunda virüs ve bakterilere karşı savunmasız kalabiliyor. Bu durum da dış kulak yolu enfeksiyonunun oluşmasına zemin hazırlıyor. Özellikle kulak içini temizlemek amacıyla kullanılan kulak çubukları, koruyucu tabakaya zarar veren en önemli faktörlerden biridir ve sık kullanılması enfeksiyon gelişmesine neden olur. Kulak temizleme çubukları, ayrıca kulağın dışında yer alan kıvrımlı bölgelerin temizlenmesi için üretilmiştir. Bu nedenle kulak içi temizliğinde bu ürünleri kullanarak, kendinize zarar vermeyin.

DOĞRU KULAK TEMİZLİĞİ NASIL YAPILIR?

Dış kulak yolu enfeksiyonunun oluşma nedenleri arasında hatalı yöntemler de başı çekmektedir. Bu nedenle kulak temizliği yaparken çok dikkatli olmalı ve kulağınıza hassas davranmalısınız. Özellikle yaz aylarında kulak içlerinin nemli kalmaması gerekir. Kulakta oluşan nemi ve kiri küçük bir parça normal pamuk yardımıyla alabilirsiniz. Ancak dikkat! Bunu yaparken kulağınızın içini değil, dış kısmını sadece temizleyin. Duş, deniz veya havuzdan çıktıktan sonra kulaklarınızda oluşan nemi önlemenin diğer bir basit yolu ise fön makinesi kullanmaktır. Fön makinesini düşük ısıya getirip, en az 30 santimetre uzaktan kulağınıza tutarak, kurutabilirsiniz.

BU ÖNLEMLERE DİKKAT!

Dış kulak yolu enfeksiyonuna karşı alabileceğiniz önlemler:

-Kulağınızı kesinlikle kulak çubuğu ya da parmağınızla temizlemeyin.
-Kulak kirini kendiniz çıkarmaya çalışmayın.
-Denize veya havuza girdiğinizde kulak tıkacı kullanın.
-Yüzme aktivitesi bitiminde başınızı ve kulak kepçelerinizi hareket ettirmeye çalışarak, suyun dışarı akmasını sağlayın. Daha sonra bir havlu yardımıyla kulağınızın dış kısımlarını kurulayın.
-Kulakların nemini almak için saç kurutma makinesi kullanın.
-Kulağınızda kaşıntı, akıntı, ağrı gibi şikâyetler oluştuğunu hissettiğiniz anda mutlaka bir Kulak Burun Boğaz uzmanına başvurun.