Milli takım 2 parça, yazı’sı 1 parça

Açık açık..
Hatta açık saçık...
Ve sürçü lisan edersem şimdiden, “sorry.”

* * *

1 maç’ta 3 takım seyrettik.
İki de maç...
Değdi.

* * *

Hadi ya, valla’mı?
Valla.
Essah mı?
Essah.

* * *

Sahadaki 2 takım bizim takım ve Estonya takımı.
3’üncüsü de Avcı’nın takımı...

* * *

1 maçta 2 maç oynandı.
Hesapta maç uluslararası’ydı.
Ama...
2 takımımız da ‘kendi domestik maçı’nı oynadı.

* * *

Ve her 2 taraf’da bu durumdan hiç rahatsız olmadı.
Şu da belli oldu...
Bu zıtlaşma, kutuplaşma, bölünme adı her neyse Avcı’ya filan 5-10 no büyük gelir.
Ve sorun büyüyerek devam eder.
Bu bir.
Mesaj içerikli gol sevinçleri artık bayıyor, sıkıyor ve milletin ufak ufak sıtkı sıyrılıyor takımından.
Kişisel hesaplaşmalarını gözüne gözüne sokuyorlar milletin, gol sevincini bile doya doya yaşayamıyor vatandaş.
Bu iki.
Milli Takım milletin takımı.
Kimsenin değil.
Ne hoca’nın...
Ne 1-2 kaptan’ın..
Ne 1-2 futbolcunun...
Eğer bunları yazdığım dakikalarda özelleştirilmediyse...
Sahibi hala millet, milli takımın.
Bu da biline.
Bu da üç.

* * *

Ve Avcı...
Fazla alıngan, fazla unutkan bu aralar...
Maçtan sonra kendisine saygı gösterilmesini istedi..
Haklı.
Hocalara saygılı olunmalı.
Peki yerine geldiği Hiddink’e Avcı’nın o dediğinden gösterildi mi?
Hayır.
Avcı, Hiddink’e o dediğinden gösterdi mi?
Hayır.
Guus’a her gün saygısızlık yapılırken Avcı nerdeydi.
Uranüs’te mi, Venüs’te mi?

* * *

Avcı bugün söylediklerinin 10’da 1’ini o gün söyledi mi?
Hayır.
Hiddink’e de en ağır eleştirileri yapanlardan ikisi Rıdvan ve Sergen’di.
Bugün hoca ve kaptan’ın ‘organize’ bir şekilde isim vermeden sulandığı aynı Rıdvan ve Sergen.
Ki...
Avcı’nın gelmesinde onların da payı var.
Hem de çok.
Ki...
Bu ikisi Avcı’ya hiç saygısızlık yapmadılar.
Eleştirileri sadece teknik’ti.
Bu kadarı için bile izin mi almaları gerekiyordu muhtarlık’tan, kaymakamlık’tan, belediye’den.

* * *

Bitmedi...
Hiddink her maç sonrası yerin dibine sokulurken Avcı hiç koltuk çıktı mı ona?
Hayır.
Hocaya saygı maygı dedi mi?
Hayır.
Niye?
İşine öyle geldi.

* * *

E şimdi niye saygı maygı filan...
E işine böyle geliyor.

* * *

Sistem laçka.
88 yılda 57 milli hoca gelmiş, 57’si de böyle gitmiş..
Ustalara bile saygısızlık yapılmış.
Terim’e, Denizli’ye, Güneş’e...

* * *

Bunların yanında çırak Avcı’nın lafı olur mu?
Olmaz.

* * *

Bitmedi...
Avcı, Amsterdam’da Van Gaal’e ve Hollanda’ya saygısını sundu.
Hiddink için tek kelime etmedi.
Van Gaal neyse, Guus da o.
Yaptıkları Vikipedi’de yazıyor.
Orda yazılmayanları da burda biz yazalım.

* * *

Valencia, Real Betis, Hiddink’in yok olduğu yerler.
Hiç bir şey yapamadığı yerlerde bile Avcı’nın yapamadığını yapmış.
Valencia Büyükşehir Belediyesi’nde, Real Betis’te, hocalık yapmış.
Bu bir.
FB’de kepaze olmuş.
Doğru.
Oldu.
Ama FB’de kepaze olmak için bile önce FB’de hoca olmak lazım.
Bu iki.
Adam 4 yıl çalıştığı PSV’den FB’ye cebinde 4 Hollanda ligi, 3 Hollanda Kupası, 1 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ile gelmiş.
FB’de bir sezonu çıkartamamış...
Kovmuşuz.
Gitmiş.
Vikipedi’dekileri başarmış.
Yine gelmiş.
Bu defa 1,5 sezonu cıkartamamış.
Yine kovmuşuz.

* * *

Kimde hata..
Guus’ta mı?
Ondan öncekiler de mi?
Biz’de mi?

* * *

Hiddink’i götüren de bu laçka sistem.
Ondan öncekileri götüren de...
Avcı’yı getiren de...
Yoksa milli takımı rüyasında görür müydü Avcı?
Ve...
Hollandalı yerden yere vurulurken...
Susan, saygı göstermeyen...
Şimdi de susacak
Saygı maygı beklemeyecek.
Bu da üç.

* * *

Üstelik...
Eleştiriler Avcı’nın hocalığına filan değil.
Milli takıma hooop diye ‘yukardan indiriliş’ şekline.

* * *

Milli takıma 0 (sıfır) futbolcu veren bir takım, 1 hoca 2 asistan hoca vermiş.
Normal mi bu?
Değil.
Sportif karar mı?
No.
Politik mi?
Yüzde 100.
Köşe kapmaca mı?
Yes.
E millet aptal mı?
Hayır.
E yer mi?
Yemez.

* * *

E millet nem de kapmış bir kere...
E kıl da kapmış...
E huylanıyor da tabii.
E Avcı’nın her kararının altında bişey arıyor tabii.

* * *

Bizi bu dünyaya leylekler getirmiş de, bu belediyeci arkadaşlar gökten zembille mi inmiş?
Herhalde.
Milletin takıldığı bu.

* * *

Sorun ne Hamit, ne Selçuk...
Ne Emre, ne Nuri...
Ne şu, ne bu...
Sorun’u dışarda da aramasın hoca.
Sorun içerde.
Kendisi...

* * *

Sorun Avcı ve ekip’i...

* * *

Hikayenin özü de bu.
Gerisi hikaye.

* * *

Bitti.