Paylaş
◊ Kate, dizideki fiziksel komedi sizin için eğlenceli miydi, yoksa fiziksel olarak zorlayıcı bir süreç mi oldu?
- Kate Hudson: Özellikle 30 dakikalık bölümlü dizide komedi yaptığınızda şaka gerçekten önemli. Hareket hızınızdan nefes almanıza kadar dengeyi korumaya çalışmalısınız. Çünkü günün sonunda insanların bu karakterlere âşık olmasının ya da sevmesinin sebeplerinden biri bu mizah. Bu yüzden denge çok önemli. Hikâyenin, komedinin hızının ve tonunun bir nevi şarkı söyler gibi akması lazım.
◊ Spor temasını komedi için bu kadar uygun kılan ne? Sizce spor ve mizah neden bu kadar iyi bir ikili oluyor?
- Lakers’ın başkanı Jeanie Buss, büyük bir basketbol takımına sahip olan ilk kadın. Bir kadın olarak büyük bir basketbol takımını yönetmek ve onun tüm bakış açısı zaten çok fazla komediye sahipti. Konuşurken bazı şeyleri yazamayacağımızı, yani yazıya dökemeyeceğimizi söylüyordu. Yani zaten var olan bir komedi vardı hikâyede.
KÜÇÜKLÜĞÜMDEN BERİ SESİMİ YÜKSELTİYORUM
◊ Jeanie Buss, erkek basketbol takımında sesini duyuran ve gücünü bulan bir kadın. Sizin kendinizle örtüştürdüğünüz bir yolculuk muydu bu hikâye?
- Küçüklüğümden beri sesimi yükseltiyorum, duyuruyorum ve gücümü bulmaya çalışıyorum. Erkek çocuklarıyla büyüdüğünde olan şey nedir biliyor musun? Her şeye bağırmak zorundasın. Çünkü erkekler dinlemiyor!
◊ Peki sizin sporla aranız nasıl? Oynamayı sevdiğiniz bir spor var mı? İzlemeyi en keyifli bulduğunuz hangisi?
- Onlar benim battaniyem gibi. Beni rahatlatan battaniyem... Spor izlemeyi gerçekten çok seviyorum. Hepsini seviyorum. Beyzbolcu bir aileden geliyorum, bu nedenle çok fazla beyzbol maçı izliyoruz. Ailemizde çok fazla hokey izlenir ayrıca. Amerikan futbolunu da seviyorum, basketbolu da seviyorum. Gecenin bir yarısı uyanıp kaygılı hissettiğimde sadece bir spor programı açan insanlardanım, çünkü rahatlatıcı geliyor. Bence bunun, yani spora düşkünlüğümün sebebi sadece erkek çocuklarla ve çok fazla sporcuya sahip bir aileyle büyümemle ilgili. Benim kişisel sporum ise futbol. Futbolu seviyorum. Evimizde büyük bir Arsenal tutkusu var. Arsenal ailesiyiz. Bayılıyorum. Bayılıyorum. Bayılıyorum! Futbola bayılıyorum.
MÜZİK KONUSUNDA GÜÇLÜ BİR ALGIM VAR
◊ Dizideki müziklerin çoğunu sizin seçtiğinizi öğrendim. Müzikleri seçerken nelere dikkat ettiniz?
- Kate Hudson: O müzikleri seçmek başlı başına bir işti. Müziği seviyorum. Bu konuda gerçekten ama gerçekten güçlü bir algıya sahip olduğumu düşünüyorum. Müziğin bir dizinin ya da filmin en önemli parçası olduğunu düşünen insanlardan biriyim. Film müziği ya da şarkılar hikâyenin tonunu belirler, ipucu verir. Ayrıca müzik olmaması gereken yerleri bulmak da çok önemli. Aslında bu benim her zaman yaptığım bir şey.
KOMEDİYİ SEVEN GÖZ ALICI KADINLARIZ
◊ Basketbolun perde arkasında sizi en çok şaşırtan detay neydi?
- Mindy Kaling: Lakers’ın ‘Showtime Lakers’ olduğunu her zaman biliyordum. En göz alıcı takım. Hollywood ile bağlantısı var. Ama dünyadaki gücü hakkında hiçbir fikrim yoktu. Uluslararası ününü bilmiyordum. Ve Jeanie bu devasa makinenin başında oturuyor. Ne kadar sorumluluğu var, biliyor musun? Bu bir aile şirketi ve o da işin yüzü. Kontrol etmesi gereken çok şey var. Finansal, sosyal, tanıtım vs... Hiçbirimizin anons edilene kadar tek bir şey duymadığı ticari anlaşmalar, süperstar oyuncular ve milyar dolarlık organizasyon... Bunları bilmiyordum.
◊ Şov dünyasında bir kadın olarak verdiğiniz mücadele ile Jeanie Buss’un spor dünyasındaki liderliğini nasıl kıyaslarsınız?
- Yayında bir sürü farklı şovum var ve sanırım birçok farklı kişilikle çalışmam gerekiyor. Benim de büyük bir kişiliğim var. Jeanie de farklı kişilikleri yönetmek zorunda. Bence her zaman kendi dürüst duygularını bastırması gerekiyor. Bir başka ortak noktamız da şu; o da komediyi seven güzel, göz alıcı bir kadın ve ben de öyleyim.
KADERİMİ KENDİM YAZDIM
◊ “Running Point”i geliştirme fikri ilk ne zaman ve nasıl ortaya çıktı? Projenin arkasındaki hikâye nedir?
- Mindy Kaling: Harika Jeanie Buss, hayatına dayanan bir şov yapmam için bana ulaştı. Birçok insan onun hayatını ve ailesini kafasında kurgulamıştı ama Jeanie hiçbir zaman bu kurguların arkasındaki ses olamamıştı. Uzun yıllar üzerinde çalıştığım “The Office” dizisini çok seviyordu. Ve bana söylediğinde bu fikir beni çok heyecanlandırdı.
◊ Neden?
- Çünkü Los Angeles Lakers’ın sahibi Jeanie Buss çok dikkat çekici bir insan. Bu şovu birlikte yaratmak istediğim, basketbol hakkında çok şey bilen ve komik kadınlar yazmayı seven insanlar, projeye ilk başta “Hayır” dedi. Çünkü başka işleri yazıyorlardı. Meşguldüler. Başarılı olmakla meşguldüler. Birkaç yıl sonra yeniden toparlandık. Onlar özgür olduklarında ve paraya ihtiyaç duyduklarında! (Gülüyor)
DİZİ JEANIE BUSS’UN HAYATINDAN İLHAM ALIYOR
◊ Jeanie Buss projeye ne kadar dahil oldu? Sonuçta bu işin ilham kaynağı oydu...
- Mindy Kaling: Çok ilgiliydi. Ve harika olan şey; kendisine erişebildiğimiz biri oldu. Jeanie inanılmaz derecede meşgul ama bize çok fazla zaman ayırdı ve erişim sağladı. Tesislere gittik. Onunla profesyonel hayatı ve kişisel hayatı hakkında röportajlar yaptık. Dizi, Jeanie’nin hayatı değil. Onun hayatından ilham alıyor. Fakat Jeanie hem romantik hem de profesyonel olarak en ilginç, en dramatik ve en sinematik hayata sahip. Ve o, tüm bu bilgilere erişim sağladı ki bunu yapacağını sanmıyordum. Her düzeyde rüya işbirlikçisiydi.
◊ Senaryo yazarlığına adım atmak isteyen gençlere en önemli tavsiyeniz ne olur?
- Bu birçok kez söylendi ama şimdiye kadar elde ettiğim her başarı, kaderimi kendi ellerime almam sayesinde oldu. Birinin beni bir şeye seçmesini veya işe almasını beklemek hiçbir zaman işe yaramadı. Bazı insanlar için işe yarıyor. Ama ilk oyunumu yazmam, yazarı olduğum “The Office”te işe alınmamı sağladı. Sonra Kelly olarak kendi bölümümü kaleme aldım ve “Mindy Projesi”ni kendim için yazdım. Benim ilerleme formülüm bu şekilde oldu. Bu işe yarıyor, çünkü inanılmaz sabırsızım. Bu hayatı sadece bir kez yaşayabiliyoruz. O yüzden birinin bana fırsat vermesini beklemek istemiyorum. Yazar olmak isteyenler yazma dersi alsın. Ne yapmak istediklerini öğrensinler. Ve sonra, eğer yapabiliyorsalar yazsınlar. Bu kadar.
Paylaş