Tatil duygusuna hiç girmeden, erkenden kalktık. Etraf sessiz, araba bile geçmiyor. Nişantaşı kuşlarla köpeklere kalmış. O her zamanki telaşlı ve süslü anlardan eser yok.
Giyinme faslına geçtik. Bayram günü yeni kılık kıyafet demektir diye başladık özen ile süslenmeye. Evdeki herkes keyifli bir telaş içinde, kızım yeni tişört ve yeleğinin uyumuna bakıyor. Bir yandan da saçını yapmam için yardım istiyor benden. Cem yeni gömleğini giymiş, kravat bile takmış. Onu nadir kravatlı gördüğüm anlardan biri bu.
Nasıl oldum bakışı atıyor bana doğru, çok hoş cevabını yolluyorum kelimesiz. Yeni koleksiyonumdan çok sevdiğim bir eteği giyiyorum, ender etekli günlerimden birini yaşamak hoşuma gidiyor gizliden. Parfümler, son rötuşlar, ayna ile son bakışmacalar. Hazırız!
Nereye mi gidiyoruz böyle yenili cicili? Çikolatamız, tatlımız elimizde gidiyoruz ailemize bayram ziyaretine.
* * *
Hadi bu bayramı tüm geleneğine uygun tadalım, ne gerekirse yapalım diye hiç konuşmadık oysa. Plansızca içten gelen bir dürtü ile bayramın ilk gününe böyle uyandı bizim aile. Gün boyunca birlikte olduk.
Annemin müthiş mutfağının çeşidi bol dünyasında gezindik. Sohbet ve çikolata, sohbet ve Türk kahvesi orta, sohbet ve hadi resim çekelim birlikte, sohbet ve artık yanımızda olmayanlara gönülden dualar ve sevgi yollamacalar...
Bu ne bulunmaz bir güven kalesidir ki, yaşa başa bakmaz. Ailene sarılınca bir bebek bir mutlu bir huzurlu olur insan. Çünkü bilirsin, onlar senin sen daha konuşamazken dilin olmuşlardır, yemek bile yiyemezken tadın olmuşlardır, sen seni bilmez iken seni anlatmışlardır. En söylenemez hallerini onlar iyi bilirler.
Beyaz sayfasındır onların yanında. Güven kalesinin kıymetli bir üyesi olarak. Her ne olursa olsun sevgi varsa temelinde, sen kendini güvende hissedersin. Sevgi güven verir, güven de huzuru getirir. Sonunda gülümsersin işte bir bayram sofrasında.
* * *
Bayram ne özel bir gelenek aslında. Temelinde sevgi kokuyor. Barış kokuyor. Aile öylesine kıymetli ve bulunmaz ki korumak gerekiyor. Yanında ailesi olmayanlara ise sevgiyi daima korumak ve bu geleneği sürdürmek kalıyor.
Tatil niyetine sayılır oldu uzun zamandır bayramlar. Herkes kendinden kaçarcasına zorunluymuş gibi bir yerlere sürükleniyor ya emir gibi. Şehrinden fırtına misali bir hızla kaçanlara sözlerim.
Aile ile zaten öylesine az paylaşır olduk ki anları. Çünkümüz çok. İş var, güç bizi aşmış.
Gerçek sevgiyi saklamışız en dibimize, üstünü de örtmüşüz günlük işlerle sıkı sıkı. Ee, nerde yaşamanın anlamı nerde paylaşmak, sohbet baldan tatlı, bir orta Türk kahvesi hani hatırı kırk yıl olanlardan? Özenli bir bayram sofrası dostla düşmanla eş, yanyana yenen içilen?
Eski gümüş şekerlik de, bir gün önce parlatılmış bayram da eş dost gelir diye. İçine Hacı Bekir’den akide şekeri konmuş, kibarca ikram edilen. Bir de bayram harçlığı vardı, anneannem her bayram yeni mendil içine sarar öyle uzatırdı avucuma. Sonra sıkı sıkı sarılır, öperdi doya doya.
Ben de başımı göğsüne yaslar anneanne kokusunu içime çekerdim.
Çocuktum, çocuktuk ya da şimdi hala çocuğuz belki de. Değişmemesi gereken tek şey aile sevgisi. Her şey göreceli, oyunu bol bu dünyada gerçek olan tek şey sevgi.