Paylaş
Rüya değildir ancak bir rüya gibi süzülür gündüz vakti ve anında değişir sahne. Kalabalık bir caddede yürürken bir anda ormandaki halimize gülümseriz. Elini tuttuğumuz mutluluk her neyse; el eleyken görünürüz. Şehirdeki kalabalıktan orman veya sahildeki yalnızlığımıza geçiş yaparken, zamanda ve dünyada kaybolduğumuzu da hissederiz. Gerçek yaşamımızdan bambaşka bir kişiliğe bürünür ruhumuz; olumlu, mutlu ve samimi bir karakter giyinir üzerine. Ne güzel bir geçiştir değil mi? Film sahnelerinin değiştiği gibi gerçekleşir her şey... Gelecekteki kendimizle ilgili gülümseten anlarla hemhâl olur, aniden dünyanın en mesut insanına dönüşürüz... “Ahh ne hayallerimiz vardı..." diye başlayan cümleler kurar mısınız? Çoğunlukla yalnızken veya uzun yürüyüşler esnasında gelir aklımıza... Hayalperest denirdi hayal kuranlara... Hatırladığım kadarıyla çok fazla tasvip edilen bir meziyet de değildi. Aslına bakarsanız meziyet bile değildi... Ve hatta ayıp sayıldığını bile duymuştum. Hayal kurmanın gerçeklerden uzaklaştırdığı varsayıldığından hiç de makul karşılanmazdı. Ayakların yerden kesilmesi demekti kimisi için... Bazıları için de aklın baştan bir karış yukarıda asılı durmasıydı. Oysaki yaratıcı ve zengin bir dünyaydı, farkında olmadığımız... Şimdilerde hayallerini yapay zekâya kurgulatanlar bilmez tabi... Ne çok mutluyduk... Vitrinde beğendiğimiz bir kıyafeti üstümüzdeyken gördüğümüzde havalara uçardık... Okulda, mahallede, iş yerinde platonik bağlandığımız ve habersizce kurguladığımız hayallerdeki kırmızı arabada yan koltuğa oturttuğumuz aşkımızı düşünürken, kalbimiz yerinden fırlayacakmış gibi olmaz mıydı?
RENKLER VE DOKULAR HİS’LER VE AN’LAR
Sanat eseri koleksiyonerlerinin giderek artması bana göre sanata olan ilgi açısından sevindirici. Bu durum, kültürel anlamda toplumsal gelişimin bir ifadesi olarak algılanırsa, sanat ve sanatçıya verilen değerin de yükseldiğinin bir işareti. Son zamanlarda sıklıkla karşılaştığımız, konusu olan, duygu ve his odaklı hazırlanan koleksiyoner sergileri hem sanatçı eserlerinin kıymetlenmesi hem de yeni üretimleri ve yeni sanatçıları teşvik etmesi açısından işlevsel bir etkinlik konumuna geldi. Geçtiğimiz cumartesi günü Taurus AVM’deki Platform A sanat galerisinde başlayan; Nuray-Faruk Pehlivanlı ile Esra-Sualp Güreşçioğlu özel sergisi “Birlikte 2 Koleksiyon” ismiyle sanatseverlerin beğenisi için hazırlandı. İki koleksiyonerin sahip oldukları eserler arasından seçilen 20 ortak sanatçının farklı eserlerinin izlenebileceği sergi 15 Şubat’a kadar gezilebilir.
PERU’DAN SOFRANIZA
Son yıllarda bilinirliliği artarak gastronomi dünyasının yıldızı konumuna gelen geleneksel Peru mutfağı; geçtiğimiz salı günü Sheraton Ankara ile Peru Büyükelçiliği’nin ortaklaşa hazırladığı bir seçkiyle Ankaralıların beğenisine sunuldu. UNESCO tarafından insanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası’nın bir ifadesi olarak da kabul edilen; marine edilmiş levrek, tatlı patates, kavrulmuş mısır ve taze kişnişle hazırlanan “Ceviche”, Peru mutfağının en çok bilinen yemeklerinin başında geliyor. Peru Büyükelçiliği’nin deneyimli şefi “Erika Torres”in pişirdiği “Ceviche” yemeğine karşılık Sheraton Ankara’nın emektar şefi “Zeki Açıköz”ün hazırladığı “Kaya Koruğu Üzerinde Lakerda” da şahaneydi.
PEYNİRLİ YUFKA TATLISI ‘KAHİYE’
Geleneksel yiyecekleri yaşatma konusunda gittikçe azalan bir tavır içinde olduğumuzun farkında mısınız? Mümkün olduğunca basitleştirerek pişirdiğimiz geleneksel yemekleri aslından uzaklaştırmak hem yemek kültürümüzün geleceğini hem de ruhumuzu bize iyice yabancılaştırıyor. Memlekete her geldiğimde geleneksel yemekler konusunda biraz daha hassaslaşıyorum. Özellikle de yeni neslin bu yemek kültüründen kopmaması için nafile bir çaba içerisine giriyorum. Nafile dedim; zira başta kendi çocuklarım olmak üzere yeni nesli geleneksel yemek kültürü anlamında ikna etmek de zorlansam da vazgeçmeyeceğim. Bu yıl üniversitenin sinema bölümüne başlayan yeğenim Era Tontu’ya tatlı peynir ve el açması yufka ile hazırlanıp üzerine şerbet gezdirilerek yenen “Kahiye” tatlısını hem hazırlattım hem de sinematograf olmak istediği için fotoğrafını çektirdim.
Paylaş