Paylaş
Fulya Sarman ile 5 Soru 5 Cevap
1-Sizi tanıyabilir miyiz?
İstanbulluyum, uzun yıllardır Antalya’da reklamcılık yapıyorum. Antalya Face dergisinin de imtiyaz sahibiyim. Hayatı üç boyutlu kucaklamayı seviyorum. Katıldığım eğitimlerin yansıması olarak aromaterapi beni çok etkiledi. Doğanın şifalı etkilerini önce yakın arkadaşlarımla tanıştırdım sonra taleplerin artmasıyla Redolence Home’u kurdum. Ortam kokusu sektöründe Türkiye ve dünyada tercih edilen Redolence Home’un beni en mutlu eden yönü, sevilen bir marka olması.
2-Kokuların da modası var mı?
Kokuların modası diyemesek de dönemsel olarak daha fazla tercih edilenler var. Evinin her odasına farklı koku tercih edenler, haftalık olarak koku değişimi isteyenler bir de hep aynı kokuyu benimseyenler olarak ayırabiliriz bu yönde koku severleri. Biz müşterilerimizi ‘tüketici’ olarak değil ‘doğal yaşam ustaları’ olarak görüyoruz. Zira tüm ürünlerimiz organik. Dolayısıyla hem doğayı koruyoruz hem kullanıcılarımızın sağlığını. Yani moda olabilirler ancak modalarının geçmesi mümkün değil.
3-Evlerimizin de özel kokuları olmalı mıdır? Her eve özel bir koku hazırlıyor musunuz? Neleri baz alıyorsunuz?
Evlerimizde kokularımızı değiştirsek de profesyonel alanlarda koku sadakati tercih ediliyor. Çünkü biliyorsunuz koku duygulara giden en önemli damarlardan biri. Bir yeri, bir dönemi hatta bir şehri en çok kokusuyla hatırlarız. Büyük markalar ve çok sayıda otel misafirlerini kendilerine özel geliştirdiğimiz kokularımızla ağırlıyor. Kokularımızın ortak özellikleri organik, benzersiz ve kişilikli oluşları. Kurumsal müşterilerimiz için ve kişiye özel tonlarda kokular hazırlıyoruz ve çok geniş bir skalamız mevcut bu yönde. Evlere özel kokularda ise kişilere iyi gelecek frekanslarda aromatik esanslar kullanıyoruz, böylelikle aromaterapinin tedavi ediciliğinden faydalanmış oluyoruz. Örneğin konsantrasyon arttırıcı, uyumayı kolaylaştırıcı ve hatta istek arttırıcı gibi farklı kokular yapıyoruz.
4-Siz modayı nasıl yorumlarsınız?
Benim hayatım çok hızlı… Modayı çok sevmekle beraber moda benim yaşamıma ayak uydurmak zorunda kalıyor. Sıcak bir şehirde yaşadığım için kumaş kalitesi benim için önem arz ediyor. Ayakkabı ve çantalarıma özen gösteririm. Genellikle tercihlerimde trendlerden yana kullanıyorum. Sade tonları seviyorum, beyazlar kremler yaz kış daima vazgeçilmezim.
5-Mottonuz?
‘Doğasında var’ bizim hem etiket hem de mottomuz. Tabii sanat da işimizin en üst notalarından biri. Tasarımlarımızda prototip bir yaklaşım söz konusu değil. Kokularımızı farklı taş ve şişlerle sunuyoruz. Her birine bir mücevher gözüyle bakıyoruz. Bizi tercih eden insanların sürekliliği, kokularımızı hediye olarak alan kişilerin mutluluğu ve benzer hikâyeler, üretim heyecanımızı artırıyor. Bu yönden bakılırsa da mottomuz; ‘doğanın şıklıkla giydirilerek yaşam alanlarına değer katması’ diyebiliriz.
AYSUN KABA’YA SOR
SORU: 67 yaşında hayata pozitif bakan birisiyim, iddialı giyinmeyi seviyorum. Yırtık kot pantolonları, neon renkler giyiniyorum ve arkadaşlarım sürekli rahatsız oluyorlar. Bedenim 38, saçlarım uzun... Sizce nasıl giyinmeliyim?
Perihan KONAK
CEVAP: Perihan Hanım, ilk önce özgüveniniz için tebrik ederim. Güzel yaş almak, güzel bakmak stili oluşturan en önemli maddelerin başıdır. İçinizden geldiği gibi giyiniyorsunuz, hep böyle kalın. Sadece yırtık kot pantolon çok seviyorsanız üzerine basic bluzlar, küçük hırkaları ceket havasında kullanın. Saçlarınızı uzun seviyorsanız toplu kullanırsanız daha elegan bir duruşunuz olur. Renkli giyinin, renkli olun... Bundan daha güzel olamaz.
Paylaş