Sultan Cafe'den yine şikayet


Ayşen GÜR
Haberin Devamı

Geçen hafta Sultanahmet Meydanı'nda insanın kendini yabancı gibi hissettiğini anlatan bir yazı yazmıştım. Bir okuyucumuz da, buradaki Sultan Cafe'de turist olmayanlara ne kadar kaba davranıldığını, başından geçen bir olayla aktarmıştı.

Bir başka okuyucumuz, yine Sultan Cafe'de karşılaştığı davranışı anlatıyor bugün de:

‘‘Sultanahmet Meydanı'nı severim ve sık sık giderim. Doğal ve tarihi olarak kendimi rahat hissettiğim bir yer. Ancak, sizin de belirttiğiniz gibi kim zaman kendimi yabancı hissediyorum orada.

Geçen ay, yani ocak ayında bir arkadaşımızla Sultan Cafe'de buluşmak üzere sözleştik. Daha önce oraya hiç gitmemiştim ve ortam hoşuma gitti. Fakat, arkadaşımızın gelip gelmediğine bakmak için içer girdiğimizde bize hiç de kibarca davranılmadı. Hatta kardeşim, yukarıdaki kısma bakmak istediğinde izin verilmedi ve ‘yukarıda hiç Türk yok, bakamazsınız’ dendi. Yine de kardeşim kızdı ve yukarı çıktı. Arkadaşımızın gelmediğini öğrendik. Bir yere oturmak istedik, her yerin dolu olduğu söylendi ve boş masalar olduğu halde yer gösterilmedi. Biz dışarı çıkmak zorunda bırakıldık.

Sultanahmet Meydanı'nda ‘Türk’ olmak kötü bir şey. Onu öğrendim ve oldukça da üzüldüm.’’

Hizmet sektöründe müşteriler arasında turist-yerli ayırımı yapılması, en geri ülkelere mahsus bir özelliktir. Örneğin İspanyollar size Franco döneminde ülke turizm gelirlerine son derece muhtaçken, Akdeniz kıyılarındaki otellerde daracık yemek salonlarına tıkıldıklarını, buna karşılık yabancı turistlerin denize bakan geniş salonlarda ağırlandığını, hálá öfkeyle anlatabilirler. Döviz serbestisi olmayan ülkelerdeki ‘‘turistlere mahsus mağazalar’’ da sadece ülke halkının tüketim hakkını kısıtlamakla kalmaz, onurunu da zedeler.

Turizm ne kadar ‘‘iyi’’ bir şey olursa olsun, turist dövizi dilenmek ve bu döviz uğruna kendi vatandaşlarını kovalamak aşağılık bir davranıştır.

Böyle davranan oteller ve lokantalar hiçbir ülkeye yakışmaz. Bize de!

Parkomatçılar için uyarı

Dünkü gazetemizde yer alan bir haberde Nişantaşı'nda parkomatların kapanma saati olan 19.30'dan sonra otopark çetesinin arabalarını parkeden insanlardan para almaya devam ettikleri anlatılıyordu.

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, bir açıklama yaparak bunun yasal olmadığını ve şikayetlerin belediyeye bildirilmesi gerektiğini söyledi (açıklama ve telefon numaraları 2. sayfada).

Parkomatlı sokaklara otomobillerini parkeden araç sürücüleri şikayetlerini belediyeye mutlaka bildirmeli. Aksi takdirde gerek parkomatçıların gerek çetelerin küstahlığı her geçen gün daha da artacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları