Paylaş
GÜNÜMÜZ gazeteciliğinde ‘‘trend haberleri'' önemli bir yer tutuyor. Kelime aslında ‘‘eğilim'' demek, ama bir faaliyet ya da eşyadan ‘‘trend'' olarak söz ettiğimizde, onun moda haline geldiğini söylemek istiyoruz.
Biz gazeteciler bunları ‘‘yeni trendler'' diye yazıyoruz. Zaman zaman aradaki sınır belirsiz hale geliyor: O şey gazetede yazıldığı için mi moda oluyor, yoksa gerçekten moda olduğu için mi gazetede yazılıyor?
Her neyse, ben bugün ‘‘yükselen trend'' haline geldiğini düşündüğüm iki şeyden söz etmek istiyorum. Biri nargile, diğeri ince belli cam bardakta demli Türk çayı.
Neden bunların ‘‘trend'' olduğuna hükmettim? Öyle ya, nargile ölmedi, hele demli çay evimizde ve mahalle kahvelerinde yaşamaya devam ediyor.
Ben bunların ‘‘yükselen trend'' olduğunu şundan çıkardım: Nargile bu yaz Hyatt Regency Oteli'nde sunuluyor. İnce belli cam bardakta demli çay da The Marmara Cafe'de.
Bunların ‘‘trend'' haline geldiğinin bundan iyi ispatı olamaz değil mi? Biri uluslararası bir otel zinciri, diğeri de, adı üstünde, bir cafe.
Nargilenin çok önemi yok. Çünkü nargile tiryakileri, eskiden olduğu gibi bugün de mesela Tophane'deki Erzurum Çayevi'ne gidebilir. Ya da Sultanahmet veya Çemberlitaş'a uzanabilir.
Ama çok daha yaygın bir adet olan ince belli bardakta demli çay için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Anadolu lokanta ve kahvelerinde hâlâ gözde olan bu içecek İstanbul'un birçok kafesinde bulunmuyor. O yüzden ‘‘trendy'' kafelerin bir an önce bu ‘‘trend''i kapmalarını diliyorum.
Kafelerde trend haline gelmesini istediğim bir şey daha var, o da Türk kahvesi. Acaba bir gün ‘‘yükselen trend'' başlığı altında köpüklü Türk kahvesini haber yapsak, trend haline gelir mi?
Paylaş