Paylaş
Arkadaşımız Nilgün Gedikoğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey'e sorduğu sorunun cevabını aldı ve bugün köşesinde okurlarımıza aktarıyor.
Esas olarak şu soruları sormuştu Nilgün:
Veliler çocuklarını okula istedikleri gibi gönderebilir mi? Mesela, dört veli birleşip bir taksi tutabilir mi? Üç veli birleşip her gün birisinin arabasıyla üç çocuğu okula taşıyabilir mi? O okuldaki servis şirketi ya da okul müdürü böyle bir durumda velilere karışabilir mi? Bir başkasının çocuğunu okula otomobiliyle götüren veli, o çocuğun ana-babasından bir izin belgesi alıp okul müdürüne vermek zorunda mıdır?
Çocukların okula nasıl gelip gittiğini takip etmek bir okul müdürünün görev alanına mı girer?
Milli Eğitim Müdürü, verdiği cevapta, bütün bu sorulara olumsuz cevap vermiş. Yani, okulda görevli hiç kimse, velinin çocuğunu okula nasıl getirip götürdüğüne karışamaz. Okul müdürlerinin de öğrenci taşımacılığını izlemek gibi bir görevi yoktur.
Cevap çok açık.
Mesaj, velilerden çok, okul müdürlerine ve servis şirketlerine yönelik.
Ama onlar bu mesajı alacaklar mı?
Niye kuşkuya düştüğümü de açıkça söyleyeyim. Milli Eğitim Bakanı ve İl Müdürleri, her yıl okullar açılırken, devlet okullarına zorla bağış diye bir uygulamanın olmadığını söylerler. Hatta bu yıl zorunlu bağış şikayetleri için özel bir telefon hattı bile açıldı İstanbul'da.
Ama bu, bağış sistemini ortadan kaldırmadı.
Aynı durum, servis taşımacılığı için de geçerli olmasın?
Paylaş