Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

“Şeffaflıkla yapılan raporlama artık bir tercih değil, bir zorunluluk!”

Merhabalar sevgili okurlar.

Haberin Devamı

2010 yılından bu yana Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu (SU CGF) çatısı altında Türkiye operasyonunun yürütüldüğü CDP (Carbon Disclosure Project);  kâr amacı gütmeyen, Londra merkezli uluslararası bir kuruluş. CDP, şirketler ve şehirler için dünyanın tek küresel çevre ve doğa raporlama sistemini sunuyor. 2000 yılında Londra’da kurulan CDP; sermaye piyasalarının ve kurumsal tedarik zincirlerinin gücünü kullanarak, şirketlerin çevresel etkilerini şeffaf bir şekilde raporlamaları konusunda öncü bir rol oynuyor.

Şirketlerin ve şehirlerin doğal kaynakları ve doğal sermayeyi nasıl kullandıklarını, sınırlı kaynakların yeniden üretimini nasıl etkilediklerini ve bu alandaki riskleri nasıl yönettiklerini kamuoyuna, yatırımcılara ve satın alıcılara raporlamalarına aracılık eden CDP; iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak ve doğal kaynakları korumak amacıyla iş dünyasının işleyiş şeklini değiştirmeyi amaçlıyor. CDP, özetle; “Gezegen için olumlu” (Earth-positive) kararların alınmasını sağlayacak verileri ortaya çıkarmak; insan, gezegen ve kârın uyum içinde dengelendiği bir dünya yaratmak için çalışıyor.

Haberin Devamı

2025 yılı itibariyle 140 trilyon dolar varlığı yöneten 700’den fazla yatırımcı ve 6,4 trilyon dolar satın alma gücüne sahip 330 tedarik zinciri üyesi; riskleri yönetmek, fırsatları belirlemek ve daha akıllı, sürdürülebilir kararlar almak için CDP’ nin raporlama sistemini ve verilerini kullanıyor.

2024 yılında, 25.000’e yakın şirket ve 1100’den fazla şehir, CDP aracılığıyla çevresel verilerini raporlamış bulunuyor. CDP; topladığı bu verileri karşılaştırılabilir hale getiriyor ve alanındaki uluslararası raporlama standartlarını geliştirmeyi hedefliyor. Yatırımcılar ve büyük satın alıcılar adına toplanan bu veriler; CDP tarafından hazırlanan analizler ve raporlar yardımıyla iş, yatırım ve politika yapım süreçlerinde kullanılıyor. CDP derecelendirme sonuçları; sürdürülebilir, dirençli ve karbonsuzlaştırılmış bir ekonomi yaratmak adına yatırım ve satın alma kararlarında, tüm dünyada yaygın bir şekilde kullanılıyor.

Haberin Devamı

Türkiye çalışmalarını Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun üstlendiği, dünyanın en büyük çevre raporlama platformu olan CDP’ nin 2024 yılı Türkiye Sonuçları; 16 Mayıs 2025 Cuma günü, ”CDP Türkiye 15. İklim Değişikliği ve Doğa Konferansı: 2024 Sonuçları ve Ödül Töreni” ile açıklandı. Garanti BBVA’ nın ana sponsorluğunda Türkiye faaliyetlerini gerçekleştiren CDP Türkiye’nin 2024 yılına ait analizlerini ve bulgularını içeren “CDP Türkiye 2024 İklim Değişikliği ve Doğa Raporu” ve CDP’ nin Global Derecelendirme Metodolojisine göre belirlenen CDP Global Liderleri, etkinlik sırasında kamuoyu ile paylaşıldı.

CDP, bu yıl dünya genelinde 23.000’e yakın şirketi derecelendirdi; bu şirketlerin yalnızca %2’si en yüksek derecelendirme notu olan “A” notunu aldı. Türkiye’den 28 şirket, CDP’ nin Küresel A Listesi’ne girerek bu lider gruba dahil oldu.

Haberin Devamı

2024’te CDP, İklim Değişikliği, Ormansızlaşma ve Su Güvenliği soru setlerini tek ve entegre bir Kurumsal Soru Seti altında birleştirerek, raporlama yapısını köklü biçimde dönüştürdü. Plastikler ve biyoçeşitlilik ilk kez bağımsız tema alanları olarak ele alınırken, küçük ölçekli işletmelere yönelik yeni bir özel KOBİ Soru Seti de raporlama sürecine dahil edildi. CDP aracılığı ile dünya genelinde yaklaşık 25.000 şirket çevresel verilerini açıklarken, Türkiye’den 138 şirket raporlama yaptı. Bir önceki yıla kıyasla, Türkiye’de raporlama yapan şirket sayısı iklim değişikliği tema alanında %21, su güvenliği alanında %65 ve ormansızlaşma alanında ise dikkat çekici şekilde %220 oranında arttı.

Haberin Devamı

CDP Türkiye 2024 İklim Değişikliği ve Doğa Raporu’ na göre; Türkiye’ den CDP’ ye raporlama yapan şirketlerin büyük çoğunluğu, çevresel risk ve fırsatları, üst düzey yönetişim ve stratejik karar alma süreçlerine entegre etmiş bulunuyor. Ancak bu ilerleme diğer raporlama temalarıyla orantısız bir şekilde, büyük ölçüde iklim değişikliği konularında yoğunlaşmış durumda. Su güvenliği alanında orta düzeyde kurumsal olgunluk gözlemlenirken; ormansızlaşma, plastikler ve biyoçeşitlilik gibi diğer çevresel temalarda, bu düzey oldukça düşük kalıyor. Şirketlerin raporlamada dengeyi sağlayabilmeleri için doğa temelli konuları yönetim, strateji ve performans ölçüm sistemlerine daha güçlü biçimde entegre etmeleri gerekiyor.

Haberin Devamı

Rapora göre; şirketlerin %98’i iklim değişikliği konusunda yönetim kurulu düzeyinde sorumluluk alırken, %93’ü yönetim kurullarının iklim yetkinliğine sahip olduğunu belirtmiş bulunuyor. Ayrıca şirketlerin %78’i; üst düzey yöneticilerin ücretlendirmesini iklim hedeflerinin başarısına bağladıklarını raporlamış durumda. Buna karşın, doğa temelli konuların kurumsal yönetim yapıları ve teşvik sistemlerinde yeterince yer bulamadığı görülüyor.

2024 yılında Türkiye’deki şirketler arasında su risklerine yönelik farkındalık ve yönetim kapasitesi belirgin şekilde artmış durumda. CDP’ ye su güvenliği teması kapsamında raporlama yapan şirket sayısı bir yıl içinde %65 artış göstermiş bulunuyor. Raporlamalara bakıldığında; Şirketlerin %82’sinin suyla ilgili özel hedefler belirlemiş olduğu, su stresi kaynaklı sistemik risklerin oldukça yaygınlaşmış bulunduğu görülüyor. Şirketlerin %66’sı suyu stres altında olan havzalardan çektiğini belirtirken; tesislerin %72’si doğrudan bu yüksek riskli bölgelerde yer alıyor.

2024 yılı itibarıyla Türkiye’den raporlama yapan şirketlerin, plastik kullanımını tedarik zinciri genelinde haritalamaya başladığı ve bu alanda hedefler belirlediği görülüyor. Ancak geri dönüşüm, yeniden kullanım ve döngüsel ürün tasarımı gibi uygulamalar oldukça sınırlı düzeyde kalıyor. Şirketlerin %40’ının, plastik ham madde kullanımını azaltmaya ve geri dönüştürülebilirliği artırmaya yönelik hedefleri bulunuyor. %47’si ise plastik kullanımını, operasyonları ve tedarik zinciri genelinde haritalamış durumda. Rapora göre, şirketlerin yalnızca %30’u ormansızlaşmayı önleme hedefine sahip. %70’i tedarik zincirinde izlenebilirlik sistemi kurarken, sadece %10’unun temin ettikleri ürünlerin gerçekten bu kriterlere uygun olup olmadığını aktif olarak izlediğini raporlamış olduğu görülüyor.

Türkiye’den raporlama yapan şirketlerin %92’si, değer zincirlerini tamamen haritalandırmış ya da bu süreci başlatmış durumda. Şirketlerin neredeyse tamamı (%98) çevresel bağımlılıkları, etkileri, riskleri ve fırsatları belirlemek ve yönetmek için sistematik süreçler uyguladıklarını bildiriyor. Şirketlerin %80’i iklim değişikliği için, %55’i ise su güvenliği için senaryo analizlerini kullanıyor. Bu oran ormansızlaşma için ise, yalnızca %2 seviyesinde kalmış durumda. Şirketlerin %59’u önümüzdeki üç yıl içinde karbon fiyatlandırma sistemleri kapsamına girmeyi bekliyor. %44’ü ise iklim geçiş stratejilerine paralel olarak yatırım, harcama ve gelir planlamalarını şimdiden dönüştürmüş durumda.

CDP Türkiye 15. İklim Değişikliği ve Doğa Konferansı’ nın açılış konuşmalarını Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Cemal Onaran ve Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Ayşegül Toker yaptı.

Cemal Onaran, konuşmasında; Şeffaflıkla yapılan raporlama artık bir tercih değil, bir zorunluluk. İklim krizinin etkisini her geçen gün daha fazla hissediyoruz ve bu krizi hiçbirimiz tek başımıza çözemeyiz. Sürdürülebilirlik alanında iş dünyasına rehberlik eden, ortak bir dil oluşturmamızı sağlayan CDP bu nedenle çok kıymetli. Garanti BBVA olarak bu yıl hem iklim hem de su alanında Global A Listesi’nde yer aldık. Bizi onurlandıran bu sonuç, gelecek için de büyük motivasyon kaynağı oldu. CDP Türkiye’nin ana destekçisi olmaktan büyük gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

Ayşegül Toker ise; Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi olarak, Türkiye ve dünyada sürdürülebilir kalkınmanın başarılmasına yönelik hem kendi hedefleri hem de iş birlikleri aracılığıyla katkı sağlamayı stratejilerinin en önemli unsurlarından biri olarak gördüklerini söyledi. Ve, “CDP ile kurduğumuz hayati ortaklık, bu önemli çabamızın güçlü bir kanıtı olarak durmakta ve Kurumsal Yönetim Forumumuz bu kritik girişimin öncüsü olarak hizmet vermektedir.” diyerek tamamladı sözlerini.

Konferansa canlı bağlantı ile katılan Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) Yönetim Kurulu Üyesi Veronika Pountcheva; Türkiye’nin sürdürülebilirlik ve raporlama konularında önemli ilerlemeler kaydettiğini, çok sayıda şirketin sürdürülebilirlik raporları yayımladığını ve bu sayının giderek arttığını ifade etti. Pountcheva; “Türkiye’de bakanlıklar, düzenleyici kurumlar, standart belirleyiciler, finans sektörü, akademi ve iş dünyası arasında da güçlü bir etkileşim söz konusu. Küresel sürdürülebilirlik standartlarıyla uyumlu raporların yayımlanması çok önemli bir adım. Şirketler bu raporları iş süreçlerinin, finansal sistemlerin, karar alma mekanizmalarının ve stratejik planlamaların merkezine entegre etmeli.” dedi.

CDP Türkiye Ülke Programları Yöneticisi Mirhan Köroğlu Göğüş, 2024 yılında Türkiye’den raporlama yapan şirketlerin verilerine dayanan “CDP Türkiye 2024 İklim Değişikliği ve Doğa Raporu” nun sonuçlarını aktardığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “2024, sürdürülebilirlik raporlaması açısından önemli bir eşik yıl oldu. Dönüşen raporlama ekosisteminde CDP, küresel veri standardizasyonunun gerçekleştirilmesinde kritik bir rol oynadı. İklim, su, ormansızlaşma, plastikler ve biyoçeşitlilik gibi, doğayı da içine alan farklı temalarda tutarlı ve karşılaştırılabilir raporlamaları teşvik ederek, sürdürülebilirlik raporlamasında birlikte çalışabilirliğin yaygınlaşmasına katkı sağladı.”

Etkinlik sonunda gerçekleştirilen CDP Ödül Töreni’nin açılış konuşmasını, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanı Halil Hasar ve Kamu Gözetimi ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) Başkanı Hasan Özçelik yaptı.

Halil Hasar, konuşmasında; “Sürdürülebilir finansman mekanizmalarına erişim açısından, çevresel raporlama her geçen gün daha kritik bir hale geliyor. Bu bağlamda CDP, şirketlerin düzenlemelere uyum sağlamasında ve şeffaf veri sunumunda kilit bir rol üstleniyor. Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Hedefi kapsamında, CDP’ nin katkıları bizim için kıymetli. İklim Değişikliği Başkanlığı olarak; şeffaf, tutarlı ve güvenilir bir sürdürülebilirlik raporlama çerçevesi, bizim vazgeçilmezimizdir dedi.

Hasan Özçelik ise, “Şeffaflık, sürdürülebilirliğin temelidir. Kamu Gözetimi Kurumu olarak yayımladığımız ‘Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’ ile iş dünyamızın iklim değişikliği ve doğa temelli risklere karşı hesap verebilirliğini artırmayı, yatırımcıların güvenini pekiştirmeyi ve küresel sürdürülebilirlik gündemiyle daha güçlü bir uyum sağlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Sonrasında, Halil Hasar ve Hasan Özçelik tarafından; Türkiye’den CDP’ nin Global Liderleri arasına girmeyi başaran 28 şirkete ödülleri takdim edildi. Ardından lider şirketlerin CEO’larından gelen mesajlar paylaşıldı ve tören sona erdirildi.

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…

Not: Raporun tamamına ulaşmak için:

https://cdpturkey.sabanciuniv.edu/tr/content/cdp-turkiye-iklim-ve-doga-raporu-2024 sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Yazarın Tüm Yazıları