Ayşegül Domaniç Yelçe

İndüksiyon döngü sistemleri yaygınlaşmalı

20 Aralık 2015
Merhabalar sevgili okurlar.

İşitme engeli ülkemizde genel olarak diğer engeller kadar önemli görülmüyor. Bana kalırsa, görebilmenin ya da yürüyebilmenin işitmekten daha önemli olduğu düşünülüyor. Sanırım bu algıya biraz da işitme engelinin dışarıdan fark edilmeyişi neden oluyor. Oysa hepimizin bildiği gibi duyabilmek ve duyduğunu anlayabilmek, iletişim kurabilmenin en temel adımı. 

 

 

İşitme cihazı kullanan işitme engelliler hakkındaki en büyük yanılgı ise, işitme cihazlarının gözlük gibi kullanıldığı zaman, sorunu ortadan kaldıran çözümler olduklarının düşünülmesi. Oysa ki, birçok işitme engelli işitme cihazı kullanmasına rağmen, gündelik faaliyetlerini sürdürdükleri kapalı alanlarda, kalabalık ortamlarda veya hizmet noktalarında maruz kaldıkları arka plan sesleri ve çevresel gürültüler nedeniyle, konuşmaları algılamakta zorluk yaşamakta. İndüksiyon döngü (İD) sistemleri farklı hizmet noktalarında yaşanan bu zorluğu gidermek için dünya çapında standart haline gelmiş bir hizmet. İD sistemlerinde mevcut sesler özel olarak geliştirilmiş bir amplifikatör aracılığıyla manyetik dalgalara dönüştürülüyor.

 


İşitme cihazları ve cochlear implantlar çevrelerindeki sesleri bir mikrofon aracılığıyla algılayan ve yükselterek tekrar ileten sistemler. Ancak işitme cihazında girdi kaynağı olarak, mikrofona ilave “telecoil” de kullanılması durumunda, işitme cihazı sesleri temsil eden manyetik sinyalleri de algılayabiliyor. İşitme cihazının içinde, bir çubuğa sarılı küçük bir tel olan “telecoil,” manyetik sinyalleri toplayan bir anten işlevi görüyor ve topladığı sinyalleri sese dönüştürüyor. İşitme cihazı kullanıcıları cihazlarında bulunan bu mekanizma sayesinde, İD sistemlerinde üretilen manyetik dalgaları ses olarak algılayabiliyorlar.

 

Yazının Devamını Oku

Özür

18 Aralık 2015
Bugün için affınıza sığınıyorum sevgili okurlar.

Ne okunmaya değer bir yazı için araştırma gücünü, ne de söylediklerimi bilgisayara geçirecek birini bulamadım ne yazık ki. Umarım bir sonraki yazı günümde buluşabilirim sizlerle. O zamana dek esenlik ve sevgiyle kalın.

 

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…

 

 

Yazının Devamını Oku

Bir tıkla dünya değişir!

13 Aralık 2015
Merhabalar sevgili okurlar.

Türkiye’nin ilk yardımsever arama motoru 3 Aralık 2015’te hizmete girdi. Gönüllülüğü bir kurum kültürü haline getiren A&B İletişim bünyesindeki dijital ekip mensubu gençler tarafından ortak akılla geliştirilen “kitlesel yardım platformu” projesi artık yardıma hazır. A&B İletişim bu projenin hayata geçirilebilmesi için, sektörde bir ilki daha gerçekleştirerek, bu tür gönüllü çalışmalar üretip uygulamak üzere Yardımsever Ltd Şirketi’ni kurdu. Proje A&B İletişim tarafından şirketin kurucusu olan Prof. Dr. Alaeddin Asna’nın anısına ithaf edildi. 4 Ağustos 2015 tarihinde kaybettiğimiz Prof. Asna ömrünü halkla ilişkilerin bir bilim ve mesleki disiplin haline gelmesine adamıştı.

“Kitlesel yardım patformu” projesi, www.yardimicinara.org, destek verdiği sivil toplum kuruluşlarını üç ayda bir değiştirerek “bir tıkla dünya değişir” diyor ve ziyaretçileri sadece arama yaparak sivil toplum kuruluşlarına yardım etmeye davet ediyor. Proje kapsamında, www.yardimicinara.org adresinden yapılan her aramada, belirlenen 0,01 TL’lik tutar destekçi firma tarafından ödeniyor ve yardımsever fonda birikiyor. Biriken toplam para dönem sonunda seçilen sivil toplum kuruluşuna aktarılıyor. Ziyaretçilerden hiçbir ücret almayan siteden yapılan aramaların artması bağışlanan miktarı da arttırıyor.

 

 

Garanti Bankası projenin ilk destekçiliğini, üç ay süre ile, üstlenmiş bulunuyor. Banka tarafından bağış yapılacak sivil toplum kuruluşu olarak, “Önce Çocuklar, Önce Gelecek” ilkesi ile, Tohum Otizm Vakfı seçildi.

“Kitlesel yardım platformu” projesi, yardım ve bağış algısını gündeme getirip pekiştirerek; farklı alanlarda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının sayısını, faaliyetlerini ve etki gücünü arttırmayı amaçlıyor. Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluk stratejileri dâhilinde düzenli bağış sağlanması yöntemiyle yardım derneklerine fon aktarılması da hedefler arasında yer alıyor.

A&B İletişim bünyesindeki dijital ekip mensubu gençleri böyle bir proje yarattıkları için, A&B İletişimi ise bu projeyi hayata geçirdiği için yürekten kutluyorum. Ülkemizdeki bu gibi gelişmeler son zamanlarda sıklıkla kaybettiğim umudumu tazeliyor.

Yazının Devamını Oku

Mercan…

10 Aralık 2015
Merhabalar sevgili okurlar.

Mercan benim hayatıma iki yıl önce girdi.

 

Türkmenistan’dan annesi ile birlikte geldiğinde ürkek bir kız çocuğu bulmuştum karşımda.

 

O güne değin 31 yaşına gelip de içindeki çocuğu hiç değiştirmeden saklayabilmiş ve o çocukluk masumiyetini kaybetmemiş başka birine rastlamamıştım.

 

Hiçbir şey bilmeyen ancak iyi niyeti her halinden belli olan bu çocuk beni çok etkilemişti.

 

Yazının Devamını Oku

Beni Baştan Yaratan Doktorlarıma Sonsuz Teşekkürler

6 Aralık 2015
Merhabalar sevgili okurlar.

Yeniden dik oturma hayalim, nihayet, gerçeğe dönüştü. İki büklüm girdiğim hastaneden dimdik çıktım.

 

 

 

 


Geçirdiğim operasyon aslında bir skolyoz ameliyatı. Ancak böyle bir ameliyat, benim yaşımda, benim kadar ileri seviyede bir kas hastasına ülkemizde ilk defa uygulandı bildiğim kadarıyla. Omurgam, doğru anatomik şekil verildikten sonra, bir kemik dolgu maddesiyle sabitlendi. Ardından her bir omur bir diğerine titanyum çivilerle çivilendi. İlk altı hafta böyle bir ameliyat için en kritik dönem. Bunu atlattıktan sonra kemiğin tam olarak kaynaması için altı aydan bir seneye kadar uzanan bir zaman dilimi gerekiyor. Benim ileri derecede bir kas hastası olduğumu da dikkate alacak olursak, tam iyileşme için bir yıl sabretmem gerekecek.


Yazının Devamını Oku

"Hikayenizin figüranı değil kahramanı olmak …"

3 Aralık 2015
Merhabalar sevgili okurlar.

Artık eve döndüm.

 

Hala kendi kendime bilgisayarda yazamasam da birkaç cümle söyleyip sizlerle buluşmak istedim.

 

Bildiğiniz gibi dün, yani 3 Aralık, Dünya Engelliler Günü idi.

 

Eve geldiğimde beni bununla ilgili bir sürpriz bekliyordu.

 

Yazının Devamını Oku

"Yeniden dik oturabilme hayalim gerçek oluyor…"

9 Kasım 2015
Merhabalar sevgili okurlar.

16 Ekim tarihli – “İyi eğitilmiş insan gücü yoksa netice almak zordur..." başlıklı- yazımda Kasım ayı içinde bir omurga ameliyatı olacağımdan söz etmiştim sizlere. İşte o ameliyatın tarihi belli oldu. Sizler bu yazıyı okurken ben hastaneye yatmış olacağım. Salı sabahı da ameliyata gireceğim.

 

Çoğunuzun bildiği gibi, üst bedenim nerede ise ikiye katlanmış denilebilecek ölçüde eğri duruyor. Bu durum, haliyle, tüm iç organlarımı olumsuz etkiliyor. Zor nefes alıyorum, zor yemek yiyorum ve çok ağrı çekiyorum. Yapılacak ameliyatta omurgam sabitlenecek ve ben yeniden dik oturabileceğim. Oldukça uzun sürecek zor bir ameliyat bu. Ancak doktorlarımın söylediğine göre, başarı şansı %95. Ameliyattan sonra bir iki gün yoğun bakımda, akciğer destek makinesine bağlı olarak uyutulacağım tahmin ediliyor. Normal odaya geçtikten sonra da, hemen, kaslarımın yeni vücut durumuma adapte olabilmesi için çalışmaya başlamam gerekiyor. Hastanede ne kadar kalacağım ise henüz belli değil.

 

Daha önce de söylemiş olduğum gibi, bu ameliyatı Koç Üniversitesi Hastanesi’nde olacağım.

Hastaneye ve doktorlarıma olan güvenim sonsuz… Yaşamımı biraz olsun kolaylaştırmak için ellerinden geleni yapacaklarına yürekten inanıyorum…

 

Bir süre yazılarımla aranızda olamayacağım. Dileğim bu sürenin fazla uzamaması… İnanın, bir an önce aranıza dönebilmek için var gücümü kullanacağım. Lütfen dualarınızı eksik etmeyin…

Yazının Devamını Oku

"Hollanda'ya hoş geldiniz"

6 Kasım 2015
Merhabalar sevgili okurlar.

Emily Perl Kingsley, Sesame Street yazım grubuna 1970 yılında katılmış olan bir yazar.

O zamandan beri de Sesame Street için yazmayı sürdürüyor.

 

Emily Perl Kingsley 1974 yılında down sendromlu bir çocuk getiriyor dünyaya, Jason Kingsley.

Oğlu Jason’la paylaştıkları onu Sesame Street için engelli karakterler yazmaya yöneltiyor. 1987 yılında, "Hollanda'ya hoş geldiniz" başlıklı, engelli bir çocuk sahibi olmanın nasıl bir şey olduğunu anlatan bir yazı kaleme alıyor. Ben, bugün, iki bölümlük bu yazıyı sizler için tercüme etmeye çalıştım. Umarım beğenirsiniz.

 

"Hollanda'ya hoş geldiniz" (İlk bölüm)

 

Yazının Devamını Oku