Paylaş
Günümüzde rastlanan sağlık sorunları arasında sık görülen hastalıkların nedenlerinin başında, yanlış ve düzensiz beslenme ile egzersizin yer almadığı hareketsiz yaşam tarzı bulunuyor. Buna bağlı olarak, toplumda; damar sertliği ile birlikte başta kalp hastalıkları olmak üzere, ciddi sağlık problemleri yaygınlıkla gözleniyor. Sık görülen bu hastalıklardan biri de beyin damar hastalıklarına bağlı görülen felç veya inme.
Dünya Sağlık Örgütü, inmeyi; “damarsal neden dışında görünürde başka bir neden olmadan ani gelişen, bölgesel veya tüm beyni ilgilendiren işlev bozukluğu” olarak tanımlıyor. İnme; vücut fonksiyonlarında kalıcı hasarlara neden olabildiği gibi, ölümle de sonuçlanabiliyor.
İnme, beynin bir bölgesine kan akışının ani olarak kesilmesi veya azalması sonucu ortaya çıkıyor. Beyne yeterince oksijen ulaşamadığında, beyin hücreleri hızla zarar görmeye başlıyor. Zamanında müdahale edilmezse, kalıcı engellilik ve hatta ölümle sonuçlanabiliyor. Türkiye'de her yıl yaklaşık 200.000 kişi inme geçiriyor ve bu vakaların önemli bir kısmı kalıcı engelliliklere yol açıyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, inme; dünyada en yaygın ikinci ölüm nedeni ve en yaygın birinci kalıcı engellilik sebebi olarak öne çıkıyor. Türkiye'de ise her 4 dakikada bir kişi inme geçiriyor ve bu durum ciddi bir halk sağlığı sorunu oluşturuyor.
Bu yıl 13 Mayıs tarihinde anılan ‘Avrupa İnme Farkındalık Günü’, inme konusunda bilinçlenmeyi artırmak ve bu alandaki eşitsizliklere dikkat çekmek amacıyla, önemli bir fırsat sunuyor bizlere. Ben de bu fırsattan yararlanarak hem kendi bilgilerimi tazelemek hem de bu bilgileri Sizler’ le paylaşmak istedim.
İnmede ilk 4.5 saat hayati önem taşıyor; ‘İnmede Çare, Erken Müdahale’. İnme nedenli ölüm ve engellilikten kurtulabilmek için inmenin en sık belirtileri olan ‘yüzde kayma, kolda güçsüzlük ve konuşmada bozulma’ gelişmesi durumunda; hemen 112 aranarak, hastanın acil inme tedavisinin sağlandığı en yakın merkeze yetiştirilmesi gerekiyor.
Pıhtı eritici tedavi verilebilen veya anjiografik girişim uygulanabilen hastaların, diğer inme hastalarına göre, engellilik ve başkalarına bağımlı yaşama riski ciddi oranda azalıyor. Tedaviye inme başlangıcından sonraki ilk 4.5 saat içinde başlanması gerekiyor. Bununla birlikte, tedaviye ne kadar erken başlanırsa tıkalı beyin damarının açılma şansı da o kadar yüksek oluyor.
İnmeler, kanayıcı ve tıkayıcı inmeler olmak üzere iki ana gruba ayrılıyor. Tıkayıcı inme 3 farklı şekilde oluşabiliyor:
Kanayıcı inme ise, beyin dokusu içine kanama sonucu meydana geliyor. Bu durumda bir yandan beynin ilgili bölümü kansız kalırken, bir yandan da damar dışına çıkan kanın oluşturduğu pıhtının beyne yaptığı basınç hayatı tehdit eden bir durum oluşturuyor. Kanayıcı inmenin 2 temel oluş mekanizması bulunuyor:
İnme temelde kan damarlarını etkileyen sağlık sorunlarına bağlı olarak gelişse de; sinir sisteminde yetersiz kan dolaşımı ile sonuçlanan her türlü hastalığa bağlı olarak da ortaya çıkabiliyor. Bu bakımdan, aşağıdaki durumlarda hastalarda inme görülebiliyor.
İnme belirtileri, etkilenen bölge (beyin, beyincik, beyin sapı), etkilenen taraf (sağ, sol) ve etkilenmenin şiddetine göre değişiyor. Olay beynin sağ yarı küresinde olduğunda vücudun sol yarısı, sol yarı küresinde olduğunda vücudun sağ yarısı etkileniyor. Bunun sonucunda güçsüzlük, uyuşukluk, konuşma, algılama ve görme alanı kaybı gelişiyor. Mekân algılamada, giyinip soyunma gibi eskiden kolaylıkla yapılabilen günlük yaşam aktivitelerinde güçlük çekme ortaya çıkabiliyor.
Beyincik etkilendiğinde denge ve koordinasyon zorlukları ortaya çıkıyor. Baş dönmesi, bulantı kusma görülüyor.
Beyin sapı, vücudumuzun bilinçli kontrolümüz dışında çalışan ve solunum, kan basıncı, kalp atımı gibi yaşamsal öneme sahip işlevlerinin kontrol edildiği merkezleri barındırıyor. Bu bölgeyi etkileyen bir inme atağında, vücudun hem sağ hem de sol tarafını etkileyen felçler; solunum, yutma gibi işlevlerin kaybı ile, hayatı tehdit eden tabloların ortaya çıkmasına neden oluyor.
Bu bulgular daha önce Siz’ de oluşup dakikalar içinde düzeldiyse, “geçici iskemik atak” geçirdiğiniz anlamına geliyor. Geçici iskemik atak, inme belirtilerinin 24 saatten az, genellikle birkaç dakika ile birkaç saat arasında sürüp tamamen düzeldiği durumları tanımlıyor. Belirtiler tamamen geçtiği için, hastalar ve yakınları tarafından önemsenmemesi dolayısıyla büyük bir tehlike oluşturuyor. Aslında öncü, uyarıcı bir durum olan “geçici iskemik atak”; tedbir alınmazsa, çoğunlukla, ardından gelecek bir inmeyi haber veriyor.
Evet, inme dünyada en yaygın ikinci ölüm nedeni ve en yaygın birinci kalıcı engellilik sebebi olarak öne çıkıyor; ancak, inme vakalarının %80'i önlenebiliyor. Lütfen dikkatli olalım ve aşağıdaki belirtilerden biri veya birkaçı görüldüğünde, acilen hastaneye başvuralım.
Unutmayalım ki, ilk 3 saat tıkanan damara müdahale edebilmek açısından kritik önem taşıyor. İnme geçiren hastalarda, tıkanan damarın açılması için hemen tedaviye başlanması gerekiyor. Böylece beyin hasarı en alt seviyede tutulabiliyor ve hatta hasarsız bir sonuç elde edilebiliyor.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Not: Bu yazının hazırlanmasında Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği’nin tarafıma göndermiş olduğu e-postadan ve Grup Florence Nightingale Hastaneleri ile Bayındır Sağlık Grubu web sitelerinden yararlandım.
Paylaş