Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

13 Mayıs Avrupa İnme Farkındalık Günü

Merhabalar sevgili okurlar.

Haberin Devamı

 

Günümüzde rastlanan sağlık sorunları arasında sık görülen hastalıkların nedenlerinin başında, yanlış ve düzensiz beslenme ile egzersizin yer almadığı hareketsiz yaşam tarzı bulunuyor. Buna bağlı olarak, toplumda; damar sertliği ile birlikte başta kalp hastalıkları olmak üzere, ciddi sağlık problemleri yaygınlıkla gözleniyor. Sık görülen bu hastalıklardan biri de beyin damar hastalıklarına bağlı görülen felç veya inme.

Dünya Sağlık Örgütü, inmeyi; “damarsal neden dışında görünürde başka bir neden olmadan ani gelişen, bölgesel veya tüm beyni ilgilendiren işlev bozukluğu” olarak tanımlıyor. İnme; vücut fonksiyonlarında kalıcı hasarlara neden olabildiği gibi, ölümle de sonuçlanabiliyor.

İnme, beynin bir bölgesine kan akışının ani olarak kesilmesi veya azalması sonucu ortaya çıkıyor. Beyne yeterince oksijen ulaşamadığında, beyin hücreleri hızla zarar görmeye başlıyor. Zamanında müdahale edilmezse, kalıcı engellilik ve hatta ölümle sonuçlanabiliyor. Türkiye'de her yıl yaklaşık 200.000 kişi inme geçiriyor ve bu vakaların önemli bir kısmı kalıcı engelliliklere yol açıyor.

Haberin Devamı

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, inme; dünyada en yaygın ikinci ölüm nedeni ve en yaygın birinci kalıcı engellilik sebebi olarak öne çıkıyor. Türkiye'de ise her 4 dakikada bir kişi inme geçiriyor ve bu durum ciddi bir halk sağlığı sorunu oluşturuyor.

Bu yıl 13 Mayıs tarihinde anılan ‘Avrupa İnme Farkındalık Günü’, inme konusunda bilinçlenmeyi artırmak ve bu alandaki eşitsizliklere dikkat çekmek amacıyla, önemli bir fırsat sunuyor bizlere. Ben de bu fırsattan yararlanarak hem kendi bilgilerimi tazelemek hem de bu bilgileri Sizler’ le paylaşmak istedim.

İnmede ilk 4.5 saat hayati önem taşıyor; ‘İnmede Çare, Erken Müdahale’. İnme nedenli ölüm ve engellilikten kurtulabilmek için inmenin en sık belirtileri olan ‘yüzde kayma, kolda güçsüzlük ve konuşmada bozulma’ gelişmesi durumunda; hemen 112 aranarak, hastanın acil inme tedavisinin sağlandığı en yakın merkeze yetiştirilmesi gerekiyor.

Haberin Devamı

Pıhtı eritici tedavi verilebilen veya anjiografik girişim uygulanabilen hastaların, diğer inme hastalarına göre, engellilik ve başkalarına bağımlı yaşama riski ciddi oranda azalıyor. Tedaviye inme başlangıcından sonraki ilk 4.5 saat içinde başlanması gerekiyor. Bununla birlikte, tedaviye ne kadar erken başlanırsa tıkalı beyin damarının açılma şansı da o kadar yüksek oluyor.

İnmeler, kanayıcı ve tıkayıcı inmeler olmak üzere iki ana gruba ayrılıyor. Tıkayıcı inme 3 farklı şekilde oluşabiliyor:

  • Kalpte oluşan pıhtının, atardamarlar yoluyla, beyne gitmesi
  • Beyne giden atardamarlardaki sertliğe (ateroskleroz) bağlı olarak gelişen tıkanmalar veya buradan kopan pıhtılar
  • Doğumsal damar anomalileri veya pıhtılaşma bozukluklarına bağlı tıkanmalar

Kanayıcı inme ise, beyin dokusu içine kanama sonucu meydana geliyor. Bu durumda bir yandan beynin ilgili bölümü kansız kalırken, bir yandan da damar dışına çıkan kanın oluşturduğu pıhtının beyne yaptığı basınç hayatı tehdit eden bir durum oluşturuyor. Kanayıcı inmenin 2 temel oluş mekanizması bulunuyor:

Haberin Devamı
  • Yüksek tansiyona bağlı damar bütünlüğünün bozulması
  • Beyin damarlarındaki balonlaşma (anevrizma) veya atardamarlarla toplardamarlar arasındaki anormal bağlantının (fistül) yırtılması

İnme temelde kan damarlarını etkileyen sağlık sorunlarına bağlı olarak gelişse de; sinir sisteminde yetersiz kan dolaşımı ile sonuçlanan her türlü hastalığa bağlı olarak da ortaya çıkabiliyor. Bu bakımdan, aşağıdaki durumlarda hastalarda inme görülebiliyor.

  • Damar sertliği: İnmenin en sık görülen sebebi, ‘ateroskleroz’ olarak da bilinen damar sertliği. Damar sertliği temelde, damar cidarında gelişen kolesterol temelli bir yapılaşmaya bağlı ortaya çıkıyor. Plak adı verilen bu yapı, kanın aktığı damar lümenini daraltarak veya yırtılması sonucu pıhtılaşma etkisiyle tamamen tıkayarak kan dolaşımının bozulmasıyla sonuçlanıyor. Bu bağlamda; yanlış beslenme, hareketsiz yaşam, obezite, yüksek kolesterol, diyabet gibi çeşitli etkenler damar sertliğine yol açarak inmeyle sonuçlanabiliyor.
  • Emboli: Özellikle atrial fibrilasyon gibi kalp ritim bozukluklarında, kalp odacıklarında gelişen pıhtıların kan dolaşımı ile taşınarak sinir sistemine ait damarları tıkamasına emboli adı veriliyor. Damar içinde pıhtılaşmayı artıran her türlü sağlık problemi emboli ile sonuçlanabiliyor.
  • Beyin kanaması: Sinir sisteminde yer alan damarlardaki balon şekilli bozukluklara anevrizma adı veriliyor. Anevrizmaların duvarları damar cidarına göre ince ve yırtılmaya müsait olduğundan, çeşitli koşullarda anevrizmaların bütünlüğü bozulabiliyor ve ciddi beyin kanamaları meydana gelebiliyor. Bu durumda, anevrizmalı damarın beslediği dokularda dolaşım yetersizliği oluşarak inme gerçekleşebiliyor.
  • Yüksek tansiyon: Kan basıncının çok yüksek olduğu koşullarda, beyin damarları zarar görerek sinir dokularının içinde kanamalarla sonuçlanabiliyor. Bu durum, ilgili dokuda dolaşım yetersizliği ve inmeyle neticeleniyor.
  • Damar anomalileri: Arteriovenöz malformasyon adı verilen anormal damar yapılanmaları dolaşım yetersizliğine ve inmeye yol açabiliyor.
  • Vaskülitler: Damar duvarlarının iltihaplanması olarak bilinen vaskülitler, özellikle, çeşitli oto-immün ve romatolojik hastalığın seyri esnasında meydana geliyor. Vaskülitler, beyin damarlarında dolaşım bozukluğu yaparak inmeye sebep olabiliyor.
  • Enfeksiyonlar: Sinir sisteminde gerçekleşen çeşitli enfeksiyonlar hem damar yapılarına zarar verebiliyor hem de apse oluşturarak damarlara bası yoluyla dokuların oksijen desteğine engel olabiliyor.
  • Kalp yetmezliği: İleri sol kalp yetmezliklerinde sinir sistemine yeterli kan pompalanamaması durumunda dokular oksijensiz kalınca, inme gerçekleşebiliyor.
  • Zehirlenmeler: Kandaki oksijen taşınmasından sorumlu hücrelerin çeşitli zehirlenmeler nedeniyle oksijeni dokulara ulaştıramadığı durumlarda inme ortaya çıkabiliyor.
  • Sigara kullanımı: Sigara; hem damar sertliğini artırarak, hem damarların kasılmasını ve daralmasını uyarması sonucu kan dolaşımını bozarak, hem de oksijen taşınmasını olumsuz etkileyerek inme gelişimini tetikleyebiliyor.
  • Kanser: Çeşitli kanserlerde tümör hücreleri hem kan dolaşımına geçerek damarlarda tıkanma yapabiliyor; hem de damar içi pıhtılaşmayı artırarak inmeyi kolaylaştırabiliyor.
  • Bazı hematolojik hastalıklar: Orak hücreli anemi, lösemi gibi çeşitli hematolojik hastalıkların seyrinde inme gerçekleşebiliyor.

İnme belirtileri, etkilenen bölge (beyin, beyincik, beyin sapı), etkilenen taraf (sağ, sol) ve etkilenmenin şiddetine göre değişiyor. Olay beynin sağ yarı küresinde olduğunda vücudun sol yarısı, sol yarı küresinde olduğunda vücudun sağ yarısı etkileniyor. Bunun sonucunda güçsüzlük, uyuşukluk, konuşma, algılama ve görme alanı kaybı gelişiyor. Mekân algılamada, giyinip soyunma gibi eskiden kolaylıkla yapılabilen günlük yaşam aktivitelerinde güçlük çekme ortaya çıkabiliyor.

Haberin Devamı

Beyincik etkilendiğinde denge ve koordinasyon zorlukları ortaya çıkıyor. Baş dönmesi, bulantı kusma görülüyor.

Beyin sapı, vücudumuzun bilinçli kontrolümüz dışında çalışan ve solunum, kan basıncı, kalp atımı gibi yaşamsal öneme sahip işlevlerinin kontrol edildiği merkezleri barındırıyor. Bu bölgeyi etkileyen bir inme atağında, vücudun hem sağ hem de sol tarafını etkileyen felçler; solunum, yutma gibi işlevlerin kaybı ile, hayatı tehdit eden tabloların ortaya çıkmasına neden oluyor.

Bu bulgular daha önce Siz’ de oluşup dakikalar içinde düzeldiyse, “geçici iskemik atak” geçirdiğiniz anlamına geliyor. Geçici iskemik atak, inme belirtilerinin 24 saatten az, genellikle birkaç dakika ile birkaç saat arasında sürüp tamamen düzeldiği durumları tanımlıyor. Belirtiler tamamen geçtiği için, hastalar ve yakınları tarafından önemsenmemesi dolayısıyla büyük bir tehlike oluşturuyor. Aslında öncü, uyarıcı bir durum olan “geçici iskemik atak”;  tedbir alınmazsa, çoğunlukla, ardından gelecek bir inmeyi haber veriyor.

Haberin Devamı

Evet, inme dünyada en yaygın ikinci ölüm nedeni ve en yaygın birinci kalıcı engellilik sebebi olarak öne çıkıyor; ancak, inme vakalarının %80'i önlenebiliyor. Lütfen dikkatli olalım ve aşağıdaki belirtilerden biri veya birkaçı görüldüğünde, acilen hastaneye başvuralım.

  • Yüz, kol ve bacaklarda, özellikle vücudun yarısında ani uyuşma ve/veya kuvvet kaybı
  • Ani bilinç bulanıklığı, konuşma veya konuşulanları anlama güçlüğü
  • Çift görme veya görmede kayıp şeklinde ani görme bozukluğu
  • Ani yürüme güçlüğü, dengesizlik sersemlik hali
  • Nedeni bilinmeyen ani baş ağrısı

Unutmayalım ki, ilk 3 saat tıkanan damara müdahale edebilmek açısından kritik önem taşıyor. İnme geçiren hastalarda, tıkanan damarın açılması için hemen tedaviye başlanması gerekiyor. Böylece beyin hasarı en alt seviyede tutulabiliyor ve hatta hasarsız bir sonuç elde edilebiliyor.

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…

Not: Bu yazının hazırlanmasında Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği’nin tarafıma göndermiş olduğu e-postadan ve Grup Florence Nightingale Hastaneleri ile Bayındır Sağlık Grubu web sitelerinden yararlandım.

Yazarın Tüm Yazıları