Hükümetin yükü ağır da, vatandaşın yükü  hafif mi?

Hükümeti  eleştirdiğimde “Yazdıkların doğru ama eleştirdiğin yer doğru değil. Hükümetin yükü çok ağır, bizim bilmediğimiz şeyler olabilir…” gibi itirazlar alıyorum.

Haberin Devamı

Bu itirazlara toplu bir cevap vermek istiyorum. Eleştirilerimi hükümete yapmam kadar doğal bir şey olmadığını düşünüyorum. Güçlü olan ve bizi yöneten iktidardır, bununla birlikte yanlış yapma ihtimali yüksek olan da yine onlardır. Hükümetin yükünün ağır olduğunu kabul ediyorum ama vatandaş olarak bizim yükümüzün de hafif olduğunu kimse iddia edemez herhalde. Hükümetin politikalarının -iyi veya kötü- bedelini hep birlikte ödüyoruz.  Bir bildikleri olduğu da muhakkak ama yakın tarihimiz bize hükümetin de yanlış yapabildiğini göstermiştir. Nitekim Suriye politikasıyla ilgili Numan Bey’in son açıklamaları henüz tazeliğini korumaktadır.

Daha önce defalarca yazdım, tekrar ediyorum; ben Tayyip Bey’i severim ama Ayşe gibi severim, kimse gibi değil.  Tayyip Bey’i sevmem gördüğüm yanlışları görmezden gelmem için bir neden değil. Tayyip Bey’i sevmem onun adını kullanarak etrafına nefret kusanları sevmem için de bir neden değil. Şahsi ihtiraslarını ülke menfaatlerinin önüne almış insanları kabul etme zorunluluğum da yok. Tayyip Bey, ister bir makamda olsun ister sıradan bir vatandaş, benim için yeri hep aynı kalacaktır.

Haberin Devamı

Zaman zaman eleştiririm, küserim, kızarım zaman zaman da takdir ederim. Ben de böyle bir modelim işte. Ne benim kimse gibi olmak, ne de kimsenin benim gibi olma mecburiyeti var.

Bukalemun gibi olmadıktan sonra benim nerede yazıyor olmamın bir önemi yok emin olun. Ayrıca medya kutuplaşmasına da karşıyım. Birçok yazardan daha temiz ve dürüstüm emin olun. Düşüncelerimi yazarken insani ve vicdani kıstaslar dışında filtrem yok. Özgürlüğümü kısıtlayacak bir borcum da yok kimseye.

Eleştiri ve sorgulama konusundaki katılığımızı anlamıyorum. İslam tarihinde Hz. Ömer’e “Doğru yoldan ayrılırsan seni kılıcımızla düzeltiriz!” diyen kadın sahabeyi takdirle dinleyen bizlere “Neden eleştiriyorsun?” sorusu yakışmıyor.

Ben eleştirince kötü olacaksam, diğeri eleştirince vatan haini olacaksa kim eleştirecek bizi? Sorgulamayı, eleştirmeyi öğrenememiş bir toplumun geleceği olabilir mi?

Karşımızdakinin elinin temiz olmaması, elimizi kirletmek için bahane olabilir mi?

Haberin Devamı

Terör gibi büyük bir sorunumuz var ve biz hala doğru-yanlış demeden savunma – saldırı halindeyiz. Barışı bize leylekler mi getirecek Allah aşkına? Göz göre göre bir bataklığa çekiliyoruz, hâlâ şahsi düşmanlıkları ülke menfaatlerinin önüne geçirme inadı niye?

Ülkemizde misafir ettiğimiz mülteciler gözümüzün içine baka baka “Burada yaşam şartları zor, Batı’ya gitmek istiyoruz.” dediğinde, savaştan kaçmış insanların ülkemizdeki yaşam standartlarını beğenmemesi kanımıza dokunmuyor mu? Benim dokunuyor…

Yarın bir gün ülkemizi savunmak zorun da kalırsak yanımızda Batı mı olacak, Doğu mu? Yoksa sağcı-solcu diye ötelediğimiz komşularımız mı?

BARBAROS ŞANSAL VATAN HAİNİ Mİ?

Haberin Devamı

Barbaros Şansal’ın, Türkiye’ye hakaret videosuna (ben böyle tanımlıyorum) katılan birçok kişi vardır ülkemizde. Hatta Şansal’ı cesur bulup söylenemeyenleri söylediği için takdir eden de vardır.

Öncelikle, tanıdığı ve inandığı birinin başına gelen olumsuzlukta “Bana ne?” demeyip sahip çıkan insanlara saygımın sonsuz olduğunu söylemek isterim.

Ama adil olmak lazım. Şansal çok iyi bir insan olabilir ama iyi olması ettiği hakareti haklı kılmayacağı gibi yaptığı bir yanlış da geçmiş iyiliklerini silmez. Son zamanlarda öfkesine yenik düşen ve sosyal medya aracılığıyla sert paylaşımlarda bulunan bir sürü vatandaşımız var.

Bir paylaşım yüzünden linç edilen vatandaşların arasında sicili temiz olanlar yok mu hiç? Kusura bakmayın ama onlar kadar suçludur Şansal.

Haberin Devamı

Şansal, söz konusu konuşmayı arkadaş ortamında yapmış olsa ve gizli olarak görüntülenip paylaşılsa anlarım ama ağıza alınmayacak hakaretleri videoya çekip sosyal medyadan paylaşmasını anlamam.

Hadi diyelim ki iktidara kızgınsın, milletinin tepkilerine veya tepkisizliklerine öfkelisin tamam da “b….. boğul Türkiye!” ne demektir?

Eleştirmenin de bir adabı vardır… Şansal’ı tanıyanlar, ona kefil olanlar sahip çıkabilirler ama kahraman ilan edip, neredeyse muhalefet partisine genel başkan yapacak seviyede takdir etmeleri şikâyetçi oldukları “kutuplaşmayla” bağdaşmıyor açıkçası.

Şansal’ın videosu onu vatan haini yapar mı? Kesinlikle hayır. Tutuklanmasına bile karşıyım şahsen. Türkiye’ye gönderilmesini ve havalimanında linç edilmesini de anlamıyorum. Nasıl ki sosyal medya paylaşımlarında “oh olsun” söylemlerine karşı sert tepki oluşturduysak bu linç girişimlerine karşı da aynı tepkiyi oluşturmalıyız. Bir hukuk devletiysek gerektiği gibi davranmak mecburiyetindeyiz.

Yazarın Tüm Yazıları