Doğum heyecanla beklenen bebek Elefantiyazis hastası olarak dünyaya gelir. Aile çok üzülür ama bebeklerine olan sevgileri eksilmez.
Bir yaşına girince ameliyat maratonu başlar. Bacağındaki fazla yağ dokuları ve kemik uzunluğu sebebiyle 25 yaşına kadar 18 ameliyat geçirir.
İpek’in fiziki görüntüsü diğer çocuklardan farklı değildir. Bu sebeple ne evde ne okulda engelli çocuk muamelesi görmez. Sadece ameliyatlarından dolayı yaz tatillerinde arkadaşlarından uzak kalır.
İlkokuldan sonra ortaokul ve lise eğitimine devam eder.
Düşüncelerini paylaşan herkese teşekkür ederim öncelikle. Yalnız bir okurumuzun sorusuna açıklık getirerek başlamak istiyorum. Bahse konu olan araştırmamım “kendi çapımda” olduğunu belirtmiştim. İstatiksel veri sunamıyorum.
İbadet genel anlamıyla Allah’a kulluk etmek demektir. Peki,Allah’a nasıl kulluk edilir? İşte bu sorunun bir cevabı yoktur, birçok cevabı vardır.
Hangi ibadet daha muteberdir sorgulamasını yapmak haddi aşmak olur. Sadece insanları cennete gönderemeyen-daha doğrusu cenneti kıskananların- karakterleri hususundaki izlenimlerimi paylaşacağım.
Aytül Özgür adlı okurumuzun soruya cevap olarak verdiği “İbadet yapan kişi emek verdiğine inandığı için böyle düşünüyor olabilir” yorumu genel olarak durumu özetiyor. “Ben çok ibadet yapıyorum, Allah için bir sürü fedakârlık yapıyorum, neden ibadet yapmayanla eşit olayım?” mantığı mevcut.
İbadet yapanlar, herkesin cennete gitmesine çok razı değiller.
İbadet yapmayanlar ise, herkesin cennete gitmesini çok kolay onaylıyorlar.
Elbette cennete kimin gidip kimin gitmeyeceğine karar verme yetkisi hiçbirimizde değil ama ortaya çıkan sonuç beni çok etkiledi.
Nedenlerini sorguladım elbette. Sizlerin de yorumlarını alıp konuyla ilgili geniş kapsamlı yazmak istiyorum.
Ardından erkeklere de küçük bir çağrı yaptı. "Papyon Mustafa Kemal'in emanetidir. Mustafa Kemal’de takardı. Devrimci budur.”
Uğur Dündar’da "İnadına kızlı erkekli oturacaksınız.” diyerek Cumhuriyet değerlerine nasıl sahip çıkılacağını tarif etmiş oldu.
Kaç gündür hocaların açıklamalarından sonra isyan eden, “Kadınların kılık kıyafetinden elinizi çekin.” diyen aydınlarımızdan/ kadınlarımızdan bir itiraz bekliyorum.
Mesela; “Siz kim oluyorsunuz da bize nasıl giyineceğimizi söylüyorsunuz?”, “Örnek Cumhuriyet kadınını belirli bir kalıba sokarak ayrımcılık yapıyorsunuz.” gibi.
Bundan 5-6 sene önce bu soruya “kesinlikle hayır.” derdim.
Ama şimdi “Eşitlik ve adalet vaat edebiliyorsa sol partiye oy verebilirim.” diyorum. Yalnız HDP’yi CHP’den daha yakın gördüğümü ifade etmeden geçemeyeceğim.
Bizim sol partilerle mazimiz pek hoş değildir ama geçmişi resetleyebilir, yaşananları sil baştan alabilirim. Tabii bunu kendi adıma söyleyebilirim. Zira genel olarak geçmişi kurcalamadan yaşayamayan bir toplumuz.
Önüne arkasına “ama”ları koymadan, “Bu kadarıyla yetin” diyerek kırıntıları göstermeden özgürlüğümü garantiliyor mu önce ona bakarım.
Durun! Hemen “Tek derdiniz kendi özgürlüğünüz. Bir başkasının özgürlüğü veya sıkıntılarına karşı duyarsızsınız. Ülkede bu kadar sorun varken neyin derdindesiniz? ” suçlamasına geçip “Ülkemizdeki ve dünyadaki bütün olumsuzlukların tek müsebbibi olarak bizi görüp işin kolayına gitmeyin.
Çok geniş bir dinleyici kitlesi vardır. Bu, güzel olmanın yanında sorumluluk yükleyen bir durumdur.
Ve maalesef Cübbeli bu sorumluluğa uygun hareket etmiyor son zamanlarda.
Neden böyle düşünüyorum? Açıklayayım;
İslami camianın bir nezaketi, bir prensibi vardır; daha doğrusu vardı. Bir cemaatin lideri diğeri için olumsuz söz söylemezdi.
Bizim düştüğümüz durum ne olacak? Biz kimi hain ilan edelim?
Dindar insanların hayal kırıklıkları ne olacak? “İşte oy verdiğiniz parti” diye dalga geçilen seçmene ihanetin bedelini kim ödeyecek?
En büyük ihanet AKP’ye oy veren insanlara yapılmıştır.
Her partinin içinde yanlış insanlar olabilir veya yanlış şeyler de yapılabilir. Ama ısrarla “davaya zarar verir” düşüncesiyle yanlışı savunmanın neresi doğrudur?
Kimi “Ak Parti fire verdi” diye sevinirken kimi “Vicdanlarının sesini dinlediler” yorumunu yaptı.
En ilginç değerlendirme, Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’dan geldi.
“Elbette Parti yönetimi bu tabloyu değerlendirecek ve gerekeni yapacaktır. Önümüzdeki dönemde çok ciddi bir ayıklanma ve temizlenmeye ihtiyaç olduğu görülüyor. Yeni Türkiye'yi anlamayan insanlar olduğu görülüyor. 48 saat içinde bu kişilerin kimler olduğu teyit edilir. Bunun yolları ve yöntemleri vardır. Eğer AK Parti 2023 vizyonunu yakalayacaksa bu hainlerden arınmalı, yoksa işimiz çok zor diye düşünüyorum. ”