Paylaş
İnsanlar kafadan uyduruyor. Ama güzel uyduruyor.
Mesela geçen gün televizyonda bir programda “gözüm kanıyor” diye bir laf duydum.
Ne oluyor diye baktım, “ay kimin gözü kanıyor” diye meraklandım.
Ben meğerse İşte Benim Stilim’i seyretmekteymişim.
Bu lafı söyleyen de Kemal Doğulu.
Onun da fihristine yarışmacı kızlardan biri sokmuş.
“Görüntü kirliliği” vurgusu anlamına gelmekteymiş bu söz...
Bir yerde başka laf duydum yine; “markalama beni”...
O sözü tam çözemedim.
Yani etiketleme beni babında mı acaba bilemedim.
Üç arkadaşımla arabada gidiyoruz. Bir insan hakkında konuşuyoruz.
Gına getirten bir tipten bahsediyoruz.
Herkes kadın hakkındaki fikirlerini beyan ediyor.
Kötü, fesat bilmem ne gibi...
Ama üçüncü arkadaşımız tek bir laf ediyor sadece.
“Sevimsiz organizma”...
Uzun süredir gülmediğim kadar gülüyorum.
Nasıl cuk oturdu diye.
“Ohoooo” diyor arkadaşım “bende laf çok”...
Mesela “giyotin kadınlar”...
Ona hemen ayıyorum tabii ki.
Bu iki lafı sohbet esnasında başka bir arkadaşıma anlattım.
“Hay ağzına sağlık bunu söyleyenin. Tam anlamıyla benim görümceyle kaynanamı anlatıyor” dedi.
Başka bir arkadaşımın da çocuğunu “tipolojik şahsiyet” diye sevdiğini gördüm.
Dedim o ne?
Açıklaması daha komikti “ağzını burnunu yediğimin değişiği işte” dedi, daha çok güldüm.
Kısacası her gün değişik bir laf duyuyorum.
Hem çok şaşırıyorum hem de çok gülüyorum.
Ve daha da önemlisi bu lafları uyduranları, icat edenleri yaratıcılıklarından ötürü tebrik ediyorum.
Paylaş