Aydın Candabak: Önce insan olmak dersi

Aydın CANDABAK
Haberin Devamı

İlköğretimden üniversitelere kadar okutulan derslerin sayısı yüzleri buluyordur herhalde.

Gerekli-gereksiz pek çok bilgiler alıyoruz öğrenim hayatımız boyunca.

Hafızanızı bir yoklayın, neler hatırlayacaksınız neler.

Bunları gruplamaya kalkarsanız, sanırım çok ilginç bir tablo ile karşılaşacaksınız:

Olmazsa olmaz bilgiler.

Olsa da olur, olmasa da olur bilgiler.

Şimdi bizi güldüren bilgiler.

Ne alaka bilgiler.

Asla akla gelmeyecek bilgiler.

Ve daha neler neler...

*

Bu dersleri geçip her birimiz birşeyler oluyoruz.

Bankacı... Doktor... Öğretmen... Mühendis... Avukat... Hakim-Savcı... Vali-Kaymakam... Subay... Polis... Gazeteci... Memur... İşçi... Esnaf... İşadamı... Ve her neyse...

Aldığımız dersler, okuduğumuz okullar bize mutlaka birşeyler kazandırıyor. Kartvizitimizin oluşmasına hiç değilse katkısı oluyor.

Sonuçta bir kartvizit edinmekse olay, hedef yakalanmış demektir.

Ama acaba bütün olay bu mu?

Eğitilen-öğretilen insan, hedef de insan olduğuna göre, insana insanlığını öğretmek gerekmez mi?

İnsanı salt; iki ayağı üzerinde dik durmasını başaran yaratıklar olarak görmek yeterli olmasa gerek.

İki ayağı üzerinde dik durmasını başaran bu yaratıkların; insanlık duygularının ortaya çıkmasına, bu duygularının gelişmesine yardımcı olacak ve bunları korumasını sağlayacak eğitimin verilmesi lazımdır.

*

Çok iyi polis, çok iyi hakim, çok iyi doktor, çok iyi gazeteci olabilirsiniz.

Ama insanlıktan nasibinizi almamışsanız, inanın kendinize bile hayrınız yok demektir.

Milli Eğitim'in ve özellikle meslek adamı yetiştiren kurumların, müfredat programlarına bir de bu açıdan yaklaşması yararlı olacaktır.

İnsana insan olduğunu hatırlatan, insana insan olmayı öğreten ve insana insanlara hizmet aşkı aşılayan temel dersin, yani ‘‘önce insan olmak’’ dersinin müfredata girmesini sağlamalıyız.

*

Bugün son günü de olsa, hálá bayram.

O halde insanlığın bayramı kutlu olsun.

Yazarın Tüm Yazıları