Paylaş
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in YÖK Başkanlığı'na Prof. Kemal Gürüz'ü yeniden ataması, çoğu kişiyi şaşırttı.
Hatta atama, bazı çevrelerde şok etkisi yaptı.
Oysa Demirel, bize göre kendisinden bekleneni yaptı.
Çünkü şu ortamda yapılabilecek en doğru atama, Kemal Gürüz'dü.
Neden mi? Bakalım...
*
Prof. Gürüz, sistemle barışık bir insan.
Laik... Cumhuriyete ve ilkelerine bağlı.
Devleti dini esaslara göre yönetme sevdası içinde olanlara karşı tavizsiz.
Hırslı.
Üstelik... Ne zaman ve kimlerin yanında yer alması, ne zaman ve kimlerin karşısında durması gerektiğini kestirebiliyor.
28 Şubat sürecini hemen gören ve gereğini hakkıyla yapanların başında geliyor.
Askerlerden tam not alması bundan.
Dini siyasallaştırmaya çalışanların kendisini boy hedefi yapmasının nedeni de bu.
*
Prof. Gürüz'e tepki gösterenler, kuşkusuz sadece ‘‘dinci kesim’’ değil.
Üniversite çevreleri de, aşırı merkeziyetçiliğinden yakınıyor.
Kalitenin düştüğü savunuluyor.
ÖSYM'deki sınav skandallarının bir ucu ona dokunuyor.
Meslek liselerine üniversite kapısının kapatılması, sadece bu çocukları değil, sokaktaki anne babalarını bile karşısına dikmeye neden oluyor.
Cumhurbaşkanı Demirel, kuşkusuz tüm bunları biliyor.
Ve seçimini Prof. Dr. Kemal Gürüz'den yana yapıyor.
Cumhurbaşkanı, atamayı yaparken kamuoyunun duyarlılığını gözönünde bulundurduğunu, ancak kamuoyunda bir değil, birçok merkez bulunduğunu söylüyor. ‘‘Kimi kamuoyu sayacağım şimdi?’’ derken, dikkate aldığı ‘‘merkez’’i üstü kapalı da olsa açıklıyor.
Demirel'in bu sözleri bizce tartışmayı da noktalıyor:
‘‘Üniversiteler sadece ilim, irfan veren kurumlar değil, aynı zamanda cumhuriyet kuşaklarını yetiştiriyorlar.’’
*
Prof. Dr. Gürüz, ikinci kez getirildiği YÖK Başkanlığı koltuğunda, bu dönem o kadar rahat değil.
Meclis'te YÖK'ü masaya yatıran komisyonun başkan ve üyeleri, Prof. Gürüz'ün hasımları gibi.
Herbirinin geçmişten kalma bir hesabı var.
Kuşkular, intikam komisyonu gibi çalışacağı yönünde.
Bu bakımdan Prof. Gürüz'ün kendisini ve icraatını Meclis'e iyice anlatması gerekiyor.
Atama öncesinde Başbakan Ecevit'le uzun bir görüşme yaptı.
Bir benzer görüşmeyi, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'yle de yapmasını öneriyoruz.
Ülkenin geleceği, intikam hesaplarının üzerinde olmalı.
Paylaş