Ankaragücülü bir taraftatar!

KIRGIN taraftar, sadece şunu söyledi:

"Geçen hafta ’Taraftarı Melih Gökçek bağırtıyor’ dediniz... Bugün kim bağırtıyor..."

Gençlerbirliği maçında binlerce taraftarın "Aydın istifa" şeklindeki tezahüratları üzerine protokol tribününün yanına gelen bu taraftar, Cemal Aydın’a yönelik tepkisini ve sitemlerini bu sözcüklerle dile getirdi.

Peki sonra ne oldu?

Cemal Aydın, bu taraftara hoş olmayan bazı şeyler söyledi... Neler mi? Buraya yazamam...

Daha sonra ise yönetici Serhat Arıkan, aynı taraftarın üzerine yürüdü ve vurmaya kalkıştı.

Tribün karıştı.

Maç bitti... Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, aynı taraftarı yanına çağırdı... Yaklaşık üç dakika süren sohbet sonrası Yılmaz, görevli polis memurlarına seslendi ve "Bu taraftar için işlem yapın" dedi.

Taraftar götürüldü!

YALNIZ BİR ADAM!

KİMDİ bu taraftar! Bilemiyorum... Tek bildiğim, yaşanan bu olaylar sırasında sessizliğini koruması ve efendi bir görünüm içerisinde olmasıydı.

Eşofmanının sırtında ise Ankaragücü yazıyordu.

Yalnızdı... Belli ki, Ankaragücü sevdalısıydı.

Menfaatçi değil, gerçek bir taraftardı.

Ama kabahati büyüktü... Ne hakla, Ankaragücü Başkanı’na laf söylüyordu.

Susamaz mıydı! Alkış tutamaz mıydı!

Gördü başına gelenleri.

Herhalde anlamıştır artık, Ankaragücü’nde en önemli unsurun birlik, beraberlik ya da başarı değil, Cemal Aydın beyefendinin hükmü şahsiyeti olduğunu...

YÖNETİCİMİZ UYUYOR MU?

FENERBAHÇE Stadı’nın hemen girişinde şu ifadeler yer almaktadır:

"Burada önemli olan izleyicinin mutluluğu ve huzurudur... Sizi rahatsız edecek herhangi bir durumla karşılaşırsınız, olayın yeri ve saatini, ayrıca ilgili görevlinin yaka numarasını kulüp yetkililerine bildiriniz..."

Taraftara saygı işte budur.

Çünkü sevdiği için oraya gelmektedir ve takımı için para vermektedir.

Taraftarın mutluluğu bir numaralı esastır.

Avrupa’nın her stadında ve hatta İstanbul’un diğer statlarında da benzer tabloyu görebilirsiniz.

Peki Ankara’da!

Başkent’te 19 Mayıs Stadı’nın ana kapısından geçmek, bilet almak, stada girmek ve tribüne oturmak çok ayrı bir uğraş, çok ayrı bir eziyettir.

Yaşamayan bilmez...

Ama çevre ve dünya ile ilişkisini kesmiş olan Ankaralı muhterem kulüp yöneticileri, hala 35 yıl öncesinde kaldıkları için, vatandaşın bu çilesini görmezler, görseler bile anlamazlar, anlasalar bile çözüm bulmazlar, bulamazlar.

Onlar için her bir taraftar, stada bağırmaya gelen birer metadır!

19 MAYIS YIKILSIN!

CEMAL Aydın’ın son yıllarda söylediği en doğru laf şudur: "19 Mayıs Stadı’nın altındaki amatörler, bir an önce başka yere taşınmalıdır... Ama biz bunu söylediğimiz zaman vatan haini oluyoruz..."

Haklıdır bu konuda Aydın...

Ama sadece amatörlerin taşınması mı! Yetmez... 1936 yılında inşa edilen 19 Mayıs Stadı’nın tez elden yıkılması ve yerine çok modern bir stat yapılması gerekmektedir.

Çünkü bu stat, işlevi ve çevresi ile bir mezbelelikten öteye gitmiyor.

Amerika’yı yeniden keşfetmeye de gerek yok, 19 Mayıs Stadı’nın yerine Dünya’nın en iyi stadı yapılsa fena mı olur.

Üstelik bu yıkım ve yapım işi sadece bir yılda olur.

Gözünüzün önüne Arenavari bir stat getirin.

Taraftar adam gibi maç izlese, yöneticiler adeta para bassa, takımlar harika bir ortamda futbol oynasa, kazanan kim ya da kimler olur!

İnanın, stada harcanan para en geç üç yıl içinde amorti edilir.

Fakat ah şu bürokrasi, ah şu adamsendecilik yok mu!

Onu da haftaya anlatırız artık.

ANKARA’DA EN SON YALAN NEDİR?

Hacettepe’de taraftar patlaması oldu.
Yazarın Tüm Yazıları