ANKARA’nın başkentlik tarihi kadar eski olan Su Perileri heykeli konusu daha önce Ankara Hürriyet’te günlerce gündemde kaldı. Toplumun değişik kesimlerinden, hatta Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’dan da heykelin çürümeye terk edildiği depodan çıkartılması yönünde yoğun bir istek geldi.
Bu süre içerisinde konuşmayan, açıklama yapmayan ve söylenenlere kulağını tıkayan tek bir kişi vardı:
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek.
Gökçek bu konudan sorumlu, en yetkili kişi olmasına rağmen açıklama yapmaya yanaşmadı. Söylenenleri de duymazdan geldi.
Ancak, CHP’nin Grup Başkanvekili Fazıl Güleken’in bu konuyla ilgili soru önergesine verdiği yanıtla Gökçek sessizliğini bozmuş oldu. Gökçek’in yanıtında bir çok ilginç nokta var. Bunlara tek tek değineceğim.
Ancak önce, en önemli görülen son soruya verdiği yanıtla başlamak gerekiyor. Güleken soruyor:
"Su perileri heykelini yeniden Tandoğan Meydanı’nda değerlendirmeyi düşünüyor musunuz?"
Gökçek yanıtlıyor:
"Hayır düşünmüyoruz."
Gökçek’in bu kısa ve net yanıtı, su perilerinin depo mahkumiyetinin bir süre daha devam edeceği anlamına geliyor.
Tabi eğer Gökçek bu heykeli Ankara’nın başka bir bölgesinde değerlendirmeyi düşünmüyorsa.
Ancak başkanın genel tavrını düşündüğümüzde bu ihtimal de azalıyor.
KARAYALÇIN’A SORUN
Gökçek’e yine soruluyor:
"1924’ten beri Ankara’nın çeşitli yerlerinde sergilenen su perileri heykelinin, Büyükşehir Belediyesi’nin deposunda çürümeye terkedilmesini sanata saygı açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?"
Gökçek yanıtında sanata bakışıyla ilgili ipucu vermemeye çalışsa da sorumluluğu yine üzerinden atıyor:
"Su perileri heykeli CHP’den aday olan Murat Karayalçın döneminde depoya atılmıştır. Eğer sanata saygısızlıktan bahsedilecekse bu soru bana değil, partinizin başkan adayına sorulmalıdır."
Gökçek’in kendinden önceki dönemde Ankaray inşaatı nedeniyle Tandoğan’dan kaldırılan su perileri heykelinin o dönemde yeniden Tandoğan’a konulmasının planlandığını bilmemesi mümkün mü? Su perilerinin mahkumiyetinin Gökçek döneminde kesin hüküm kazandığını kendisi de biliyor.
Ancak sorumluluğu yine Karayalçın’a atmaktan geri durmuyor.
O zaman da şu soruları yöneltmek zaruri hale geliyor:
"Bu heykelin depoda çürüdüğü dönemin 14.5 yılı sizin görev sürenize denk gelmiyor mu? Bu konudaki sorumlu kişi siz değil misiniz? O heykel Karayalçın döneminde depoya konulmuş olsa bile, sizin sorumluluk döneminizde yapmadıklarınızın siyasi bedelini de Karayalçın mı ödemeli? Sanata yaklaşım konusunda bile tartışmayı dipsiz bir polemiğe çekme gayreti yapıcı bir yaklaşım mıdır?"
Başkanın, "Ankara’da Sayın Gökçek döneminde hurdalıkta çürümeye terkedilen başka heykeller var mıdır?" sorusuna verdiği "Yoktur" yanıtı da aslında su perileri heykelini çürümeye terk ettiğinin kabulü anlamına geliyor.
Gökçek’in su perileri heykelini depodan çıkartmaya niyetinin olmadığı soru önergesine verdiği yanıtla iyice belirginleşiyor.
Dünyada sonsuza kadar yaşayan insan bilmiyoruz. Ancak yılları, çağları aşan onlarca sanat eseri var. Bu dünya kimseye mülk kalmıyor.
Bizler hepimiz ölümlüler olarak bu kentte sonsuza kadar bulunamayacağız. Elbet bir gün bu kentten ayrılacağız.
Ancak sanat eserleri birileri onları kasten, bilerek yok etmeye çalışmadığı sürece varlığını sürdürecek. Bir depoda bile olsa, bir gün yeniden hak ettiği yeri bulacaktır.
Hacettepe istedi mi?
BAŞKAN Gökçek, Güleken’in "Su perisi heykelinin Hacettepe Üniversitesi’nde sergilenme talebi neden kabul edilmemiştir?" sorusuna ise, "Kabul etmediğimizi kim söyledi?" sorusuyla yanıt veriyor.
Gökçek bu sözleriyle Hacettepe Üniversitesi’nin eski rektörü Prof. Dr. Tunçalp Özgen’i "yalanlamış" oluyor.
Hatırlamakta fayda var.
Su perileri konusu ilk gündeme geldiği günlerde burada yazmıştım:
Tunçalp Hoca, su perilerini üniversitede sergilemek istediğini söylüyor ardından ekliyordu:
"Peşine düştüm, talep ettim. Yazılı olarak da müracaat ettim..."
Eski rektör, yazılı başvurunun yanısıra sözlü olarak da Gökçek’e konuyu açtığını söylüyordu.
Ancak Gökçek’in bu konuda olumlu bir yanıt vermediği yaşanan süreçte ortaya çıkıyor.
Böylece Gökçek’in, heykeli vermeye yanaşmadığını da bizlere Tunçalp Özgen açıklamış oluyor.
BAŞKAN Gökçek, Güleken’in "Su perisi heykelinin Hacettepe Üniversitesi’nde sergilenme talebi neden kabul edilmemiştir?" sorusuna ise, "Kabul etmediğimizi kim söyledi?" sorusuyla yanıt veriyor.
Gökçek bu sözleriyle Hacettepe Üniversitesi’nin eski rektörü Prof. Dr. Tunçalp Özgen’i "yalanlamış" oluyor.
Hatırlamakta fayda var.
Su perileri konusu ilk gündeme geldiği günlerde burada yazmıştım:
Tunçalp Hoca, su perilerini üniversitede sergilemek istediğini söylüyor ardından ekliyordu:
"Peşine düştüm, talep ettim. Yazılı olarak da müracaat ettim..."
Eski rektör, yazılı başvurunun yanısıra sözlü olarak da Gökçek’e konuyu açtığını söylüyordu.
Ancak Gökçek’in bu konuda olumlu bir yanıt vermediği yaşanan süreçte ortaya çıkıyor.
Böylece Gökçek’in, heykeli vermeye yanaşmadığını da bizlere Tunçalp Özgen açıklamış oluyor.