Sınavdaki kazık soru boyalı heykel

ZAFER Anıtı’nın tam da Atatürk’ün Ankara’ya geliş törenleri öncesinde altın sarısına boyaması hem hepimizi şaşırtmış hem de kızdırmıştı.

Mülki erkanın, tören için anıta doğru yürürken boyama işlemini ilk kez gördüğünü söyleyerek “şaşkınlığa uğradıklarını” öne sürdükleri heykel rezaleti, kent yönetimini paniğe uğratmıştı./images/100/0x0/55ea4ecdf018fbb8f877595d
Korum altındaki bronz bir heykelin orijinalliğinin hiçe sayılarak altın sarısına boyama “cinliğinin” yarattığı telaş açıklama bombardımanına neden olmuştu.
Bazı kimyasallar kullanılarak boya temizlenmiş, anıtın ilk haline geri döndürüldüğü öne sürülmüştü.
Heykelin bu arada uğradığı zararı sanıyorum ilerleyen yıllarda teşhis edebileceğiz.
O dönemde yapılan açıklamalarda sorumluluk bazı bürokratlarla temizliği yapan firmaya ihale edilmişti.
Ben de boyama işlemini eleştirirken, yapılanın, kent yönetiminin zihniyetinin, sanata ve dar kapsamda da heykele bakış açısının sonucu olduğunu söylemiştim.
Ve işte “sınavdaki kazık soru” diyerek bir soru yöneltmiştim:
“Eğer sarıya boyanan bu anıt, bir Atatürk anıtı olmasaydı, belediye yönetimi bu kadar panik atak geçirip öncü açıklamalar yapıp, durumu bu kadar ciddiye alır mıydı?”
Şimdi o kazık sorunun zamanı geldi.
İzmir Caddesi’nde bir süs havuzunun ortasında işeyen bebek heykeli var.
Bronz dökümden bir heykel.
Aslında gözümüzün önünde duran bir vehamet ve cehalet yaşanıyor bu heykelle ilgili olarak.
Evet, bu heykel de garip bir sarı renge boyanmış durumda.
Üstelik yeni de değil bu durum.
İzmir Caddesi’nin düzenlenmesini Büyükşehir Belediyesi yaptı. Belediye yönetimi bu yenileme işlemini de övünerek anlattı.
Anlaşılan o sırada bronz heykelin orijinalliğini hiç dikkate almadan boyamaktan çekinmemişler.
Ancak zaman hep yaptığı gibi evrensel dersini göstermiş.
Heykelin orijinalliğindeki bronz, boyayı kusmaya başlamış.
Yolunuz düşerse bir bakın...
Heykelin içler acısı halini bir görün.
Anlaşılan belediye heykel boyamayı alışkanlık haline getirmiş.
Şimdi bakalım, o dönemde Atatürk anıtıyla ilgili gösterilen hassasiyet yine gösterilecek mi?
Kent yönetimi özür dileyip, heykeli orijinal haline getirecek mi?
Ve tabi ki bakalım bu sefer sorumluluk kimlerin üstüne atılacak.
Hep beraber göreceğiz.

Kimse geçmiyor ama bakımı yapılıyor

MEŞRUTİYET Caddesi’nin “prangaları” gibi duran bir kaç tane üst geçit var./images/100/0x0/55ea4ecdf018fbb8f877595f
Kızılırmak, Konur ve Selanik’in iki yakasını birbirine bağlıyor.
Çirkin, ucube geçitler bunlar.
Hem kullanışlı değil hem de estetikten uzak.
Gökçek yönetimi yıllardır bu üst geçitleri orada tutmakta direniyor.
Üstelik bu geçitleri kimse de kullanmıyor.
Belediye yönetimi geçen hafta içinde bu üst geçitlerin bakımını ve temizliğini yaptığını duyurdu.
Bültene göre Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Dairesi Başkanlığı, bu geçitlerin “temizlik seferberliği” başlatmış.
Bu dairenin başkanı Ömer Öksüz de yapılan işlemleri sıralamış.
Belediyenin temizlik yapması gayet doğal. Ancak yönetim hiç kimsenin kullanmadığı bu üst geçitleri temizlemek yerine daha kullanışlı başka modeller bulmayı öncelikleri arasına almalı.
Hem trafiği engellemeyecek hem de yayalara eziyete dönüşmeyecek yeni modeller.
Ancak bunun için de öncelikle inattan vazgeçilmesi gerekiyor.
Yazarın Tüm Yazıları