EVET, futbol tutkudur. Sadece bir oyun değildir sahadaki mücadele.
Hele Türkiye gibi bazı ülkelerde, hükümet getirir, hükümet götürür.
Çocukken hepimiz oynamışızdır.
Mahallenin bir arsası vardır. Güneş batana, evlerden bağırılıp çağırılana kadar, kan ter içinde bir plastik top peşinde koşmuşluğumuz çoktur hepimizin.
Kimi zaman mahalleye yeni bir çocuk gelir, koltuğunun altında pırıl pırıl, gıcır bir meşin top...
Ailesi daha zengindir.
Neredeyse hiç kirlenmemiştir üstü başı. Hiç değmemiştir mahallenin toprağına.
Ama koltuğunun altında rengarenk bir top vardır.
Mahalle kuralıdır, top kimdeyse takımı o kurar.
Hatta aşağı mahalleyle maç yapılır, beceremese de, topu olan takımda yerini alır.
***
Son aylarda, Gökçek ailesinin bir çabası var:
Belediye kaynaklarıyla birinci lige çıkmış ancak sonradan Gökçek’in yakınlarının şirketleşerek yönetimine geçtikleri Ankaraspor ile Başkent’in 99 yıllık, en çok taraftara sahip takımı Ankaragücü’nü birleştirmek.
Sebep, Ankaragücü’nün 11 milyon liraya varan borcu.
Peki neden istiyor Gökçek Ankaragücü’nü?
Çünkü çok para akıttığı, birinci lige çıkardığı Ankaraspor’a bir taraftar kitlesi oluşturamadı.
Tam tersi, çok taraftarı olan Ankaragücü’nün ise borcu da bir o kadar çok.
Futboldaki popülarite hayatın her alanında geçer akçedir.
"Onur"sal başkanlar Cemal Aydın ile Melih Gökçek’in vardığı anlaşmaya göre, borçlar ödenecek, yönetimdeki ağırlık eşit olacak ancak...
Başkanlığa Melih Gökçek’in büyük oğlu Ahmet Gökçek oturacak.
Koltuğunun altında meşin topla geleni tanıdınız mı?
***
Eğer Gökçek bu kentin belediye başkanı olarak 100.yılında Ankaragücü’nü şampiyonluğa oynayan bir takım haline getirmek istiyorsa, illa başkanlığına oğlunu getirmek, takımın yönetimini eline geçirmek zorunda mı?
Zaten bir kentin belediye başkanı, o kentin tüm takımlarına destek olmakla mükellef değil mi?
Koca Başkent’te, şehrin 100 yıllık takımına sahip çıkacak tek kişi Gökçek mi?
Takımın taraftarları, bu kentin işadamları, eski Ankaralılar nerede?
Kaldı ki, bu kentin 20 yıl önce yaşadığı bir Hacettepe deneyimi var. Çok kimse hatırlamaz.
Bizler de deneyimli yazarımız Atilla Türker’in kaleminden hatırlamıştık.
Hani Gökçek’in, Keçiören Belediye Başkanı görevindeyken, yönetimini ele geçirip adını Keçiörengücü yaptığı Hacettepe.