BAŞKENT’te bir dernek 13 yıldır çok önemli, dünya çapında bir festivale imza atıyor.
Derneğin kendisi 15 yaşında. Ben de ilk kez 15 yıl önce tanışmıştım bu dernekle. 15 yıldır hiç bıkmadan, yılmadan küçük küçük adımlarla büyük yollar kat etti Uçan Süpürge. Daha eşit, daha adil, cinsiyetler arası adaletsizliğin yok edildiği bir dünya rüyasıyla başlayan yolculuk hala hedefinin uzağında olsa da elde edilen faydalar saymakla bitmeyecek kadar çok. Sadece kadın hakları ya da kültür sanat alanlarında değil. Çalışma yaşamı, eğitim hakkı, siyaset konuları ve daha nicelerindeki duruşuyla artık bir sivil toplum odağı haline geldi Uçan Süpürge. Cemal Süreya’nın “Ödevleri yenilmek olan hep / Bıçakla kemik arasında / Susmakla ağlamak arasında”ki kadınlarının yanında yer aldı hep. Onları “çok yorgun bir fırtınadan/bağrının rıhtımına” götürmek için tıpkı “sürgünden dönenlerle yeniden/yaşamak doludizgin” diye bağıran Cevat Çapan gibi. 13 yıldır da dünyanın en prestijli organizasyonlarından birisi olan Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’ne imza atıyor. Geçen yıl kadınların 12 Eylül mektupları festivalin merkezindeydi. Bu yıl festiavalin teması “kötülük.” Erkek egemen toplumda hep kadınlara atfedilen “kötülük.” Festivalin açılış gecesi de bu temaya uygun özel bir düzenlemeye sahne olacak. Shakespeare’in ünlü oyunu Macbeth’in uyarlaması açılış gecesine damgasını vuracak. Ünlü oyunun bir bölümü sahnelenecek. Son dönemlerdeki tiyatro rejileriyle isminden sıkça söz ettiren Levent Suner’in imzasını taşıyacak bu uyarlama. Macbeth’in cadıları ile üç Lady Macbeth’i Feray Darıcı, Ebru Özkan ve Sezin Akbaşoğulları, Macbeth’i de Taner Rumeli canlandıracak. Gecenin bir çok sürprizi olacak. 13’ncü festivalin açılışı kötülüğe işaret edecek, “kadınların Macbeth”i ile. Kral Duncan’ı öldürmek için yol alan, merdivenleri çıkan Macbeth seslenecek: “Kötülüğüm dilde kaldıkça yaşayacak o. Söz, insanda iş yapmak ateşini söndürüyor.” O gece TRT ekranlarından canlı yayınlanacak. “Kötülüğün” kaçırılmamasını tavsiye ediyorum.