Malumunuz aralık ayı geldiğinde bütün aylık magazin dergileri ‘yeni yıl konsepti’ ile çıkıyorlar.
Hepsinde bir 2004 yılı özel eki, ‘2004’e iz bırakanlar’ sayfaları, yeni yıl hediyesi önerileri, yeni yılı evde karşılayacaklar için örnek akşam yemeği mönüleri... Tabii bir de 2005 yılı için ‘burcunuz neler diyor?’ sayfalarını unutmamak gerek.
Hadi, son yıllarda beraber yılbaşı geçirdiğiniz kişilere ufak tefek hediyeler alma modasına Türkler’in çoğu uydu diyelim, eşini dostunu hediyeler alıp sevindirmeye alıştı varsayalım. Ama yahu, yeni yıl hediyesi olarak, bir derginin ‘yılbaşı hediyelikleri’ ekinde bulunan, tanesi 850 milyon liralık yemek sandalyelerini kim alır çok merak ediyorum!
***
Yine bir dergideki ‘2004 yılının fark yaratan kadınları’ haberi benim ne kadar bu ülkenin gündeminden uzak, sıradan ve ülkede olan bitenden habersiz birisi olduğumun farkına varmamı sağladı!
2004 yılında Türkiye’de ‘fark yaratan’ dokuz kadından biri, heykeltıraş Nihan Sesalan(?), diğeri de yazar Latife Tekin(?)...
İster kültürsüz, ister kendini bilmez deyin, yani ne derseniz deyin ama ben 2004 yılında Nihan Sesalan adını hiç duymadım. Bu nedenle de yarattığı farkın farkında değilim. Hadi Latife Tekin’in yeni romanı ‘Unutma Bahçesi’ çıktı. Ehhhh, o da çıktı da edebiyat dünyasını yerinden mi oynattı? Farklı ne yaptı onu da anlamadım!
Bu dergilerin saydığım diğer bir mevzuları da, yeni yılı nerede ve nasıl karşılamamız gerektiğine dair bizlere yol göstermek. Ben hangisini seçeceğime karar veremedim, alternatifler çok çünkü:
Sahilde çadır partisi, evde maskeli balo, yeni yıl coşkusunu şehre kuşbakışı bakarak yaşamak isteyenler için helikopter kiralayarak yeni yıla helikopterde girme fikri ve ünlü DJ’leri eve davet etme fikri ki derginin yazdığına göre bu davet sizin günlerce konuşulmanızı sağlayacakmış!!
Evde yapacağınız yeni yıl karşılaması için yemek öncesi alacağınız aperatifler için de iki muhteşem öneri var: ‘Ursus smash’ ve ’ursus roter impact’ (!!!)
Bir de yeni yılı evde kutlayacaklar için muhteşem zengin mönüler var bu dergilerde... ‘Surimili kanape’, (surimi imitasyon yengeç bacağı demekmiş) ‘Badem salatası ve kızarmış ananaslı fırında but’, ‘Kızılcık karamalize soğan sosu’... Tatlı önerileri de şöyle: ‘Ananaslı parfe semifredo!’
Artık mönünüz de hazır!
Partilerde ne giyeceğiniz de düşünülmüş tabii ki, baylar frak ya da smokin, bayanlar en dekoltesinden ve de pırıltılı gece tuvaletleri....
Şimdi ben bu sene yeni yılı evde kardeşim, eşi, annem ve babamla beraber karşılayacağım.
Mütevazı bir ev partisi diye düşünüyordum ama, vazgeçtim. Bu yeni yıl kutlamasına gelmek için, bayanların tuvalet, erkeklerin frak giymesi mecburi bir kere, bu bir.
Mönüde, ‘Surimili kanape’, ‘Kızarmış ananaslı fırında but’ ve ‘Ananaslı parfe semifredo’ olacak, bu da iki. Şarttır bu mönü. Annem bu yemekleri pişirmeyi bilmiyorsa zaten baştan kaybetti. Çağırırım eve en moda DJ’lerden birini, önce ‘hip hop’, arkasından ‘underground’ bitti zaten iş. Hem bu yemekleri pişirmeyeni bilmeyene kadın mı denir canım!
Saat tam 00.00’ı gösterdiğinde, yeni yıla kiralayacağım helikopterle kuşbakışı İstanbul manzarası eşliğinde ‘Ursus smash’larımızı önce tokuşturup, sonra yudumlayarak gireceğiz... Ailecek!!!!
Eeeee dergiler oturmuşlar, fikir üretmişler, yazmışlar, siz hálá herhangi birini seçip uygulayamıyorsanız sizde bir arıza olmasın sakın?