CAZİBE MERKEZİ BODRUM
Hem otel içinde açılan Spago, The Maine ve Caviar Kaspia gibi global gastronomi markaları, Bodrum’a değer kattı.
Açıkçası Bodrum’da globalleşme çıtasının uzun zamandır yükselmesi gerekiyordu.
Bu sebeple bu sıra dışı gelişmeler tüm sektör adına sevindirici.
Rakiplerden esnafa kadar herkes için kazandırıcı.
İşte bu kapsamda Maxx Royal’de yeni bir açılışa katıldım.
Dubai, Londra ve İbiza’dan sonra ülkemize gelen, ünlü işletmeci Joey Ghazal’ın kurduğu The Maine’in Bodrum’daki ilk gecesinde yer aldım.
Çılgın proje nasıl doğdu?
Bu tarihi konserin nasıl doğduğunu öğrenmek için önce Ajda Pekkan markasının genel koordinatörü ve konserin kreatif direktörü Sedef Aygün’le kuliste buluştum.
Sıra dışı konserin fikir sahibi olan Aygün, şunları anlattı:
“Bu tarihi gecenin arkasında 10 aylık muazzam bir emek var. Stadyum konseri yapabilmek çok zor bir iş.
Açıkçası Ajda Hanım’a bu hayalimi ilk anlattığımda ‘Sen çıldırmışsın’ dedi. İkna etmek hiç de kolay olmadı.
Birkaç aylık süreç sonunda bu zorlu projeye başlayabildik.
Sahne ve ışık tasarımı, tüm şarkıların seçilmesi, diğer sanatçılarla olan koordinasyon, aranjeler, şarkı altyapıları, Kolombiya ve Ukrayna’dan getirilen 18 kişilik dans ekibi, kostümlerin dikilmesi, barkovizyon içerikleri, stadyuma özel ses sistemi ve daha birçok detay üzerinde çalıştık.
REYAN BANA BENZİYOR
Çırağan Kempinski Otel’de buluştuğumuz Meryem Uzerli inci kolyeleri, sarayın ihtişamına uyumlu klasik çizgiler taşıyan gömleği ve kırmızı Dolce Gabbana papuçları ile beni karşıladı.
Yeni dizisi “RU”nun gördüğü ilgiden memnun görünen Uzerli “Bir dijital platform için çektiğimiz 8 bölümlük dizi büyük ilgi gördü. Aralarında yaş farkı olan bir çiftin aşk hikâyesinin anlatıldığı dizi senaryosu ile beni gerçekten etkiledi. Reyan karakterinin bazı yönleri bana benziyor. Hem yumuşak hem de güçlü. Düşse de ayağa kalkabilen bir kişiliğe sahip” dedi.
Disiplinle Her Şey Mümkün
Cannes Film Festivali ve dizi lansmanı sonrası global bir marka ile yeni bir reklam filmi görüşmesi için bir süre İstanbul’da olacağını söyleyen Uzerli “Her zaman yoğun bir gündem var. Şu an senaryo okuyarak içime en sinecek işi seçmeye çalışıyorum. Ama yazın muhakkak biraz dinlenip ailemle vakit geçireğim. Onlar her zaman önceliğim. Planlı, programlı ve disiplinli olarak davranıp, hem kariyer hem de aile hayatımı ancak yönetebileceğimi düşünüyorum. Bunu da çok şükür ki başarıyorum” diye konuştu.
Tüm bu yoğun tempoyu yöneten Uzerli’ye aktörlüğü düşünen gençlere kariyer tavsiyesini sorduğumda ise “Gençlere tavsiyem tutku ile bu işi yapmaları, başkaları değil kendileri olmaları ve yere düşseler de yerden kalmaktan vazgeçmemeleri olacaktır” cevabını aldım.
Doğum günü partisi Bodrum’da
Bodrum’a getirdiği gastronomi markalarıyla Bodrum’un marka değerine katkı sağlayan Maxx Royal Otel’de heyecan verici bir isimle buluştum.
Bahsettiğim kişi 1982 yılında Los Angeles’ta açtığı Spago ile Hollywood dünyasına giriş yapan Oscar’ın şefi Wolfgang Puck.
3 kıtada restoranları bulunan, hayatı belgesellere konu olmuş efsane bir şef, gerçek bir yıldız.
Boksör Muhammed Ali’den Elon Musk’a yemeklerini tattırmadığı ünlü kalmayan 74 yaşındaki Puck ile Los Angeles ve İstanbul’da birçok kez röportaj yaptım.
Ama ünlü şefi uzun zamandır Türkbükü’ndeki Maxx Royal Otel’de açtığı Spago’daki kadar heyecanlı görmedim.
Biz Ödemeyiz Sen Öde
Malta, tarihi, denizi ve kültürel zenginlikleriyle etkileyici bir ada ülkesi.
“Game of Thrones” dizisinden sonra ünlenen bu Akdeniz ülkesi özellikle marinaları ve butik otelleriyle dünya zenginlerinin gözdesi.
Adanın tarihi mekânlarını dolaşırken Fort Saint Elmo hapishanesini de ziyaret ettim.
Bu ziyaret aklıma daha önce yazılmamış ama ülkemizin tanıtımına ciddi zarar vermis olan Midnight Express (Gece Yarısı Ekspresi) filmini getirdi.
Türkiye’de tatilden olan ABD’li bir gencin ülkesine dönerken götürdüğü uyuşturucuyla Türkiye’de yakalanıp hapiste yaşadıklarını anlatan filmin koğuş sahneleri İstanbul’da çekim izni verilmediği için Malta’da çekilmişti.
Hapishaneyi dolaşırken aklıma filmin yayınlanmasını o dönemin hükümetinin talebiyle engellemeye çalışan ünlü müzik yapımcısı
Süleyman Demirel ve suşi
Bugün 57 yaşında olan Barış Tansever, 27 yaşında kurduğu Sunset ile sadece bir restoran markası hayata geçirmemiş, aynı zamanda 90’ların gastronomi hayatına yön veren, şehrin gece hayatının kara kutusu haline gelmiş bir marka inşa etmiş. Bu kapsamda da birçok ilki sektöre sunmuş.
Bir Türk restoranı bünyesinde ilk suşi servisini başlatma hayali kuran Tansever, Tayland’dan suşi şefi getirebilmenin o yıllardaki ağır prosedürlerini çözebilmek için 1998’de dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e ulaşarak bu hayali gerçeğe dönüştürmüş.
Kadın müşterilere ilk kez fiyatlı menü sunarak, kadınların finansal gücünü, yeterliliğini tanımış ve sektöre eşitlikçi bir yaklaşım getirmiş.
Restorancılıktaki kav kültürünün gelişmesi adına kendi Türk şarabını üretmiş. Türkiye’deki ilk Fransız sommelier’i çalıştırmış.
Bono’dan Sean Penn’e, Richard Branson’dan Catherine Zeta-Jones’a kadar birçok ünlüyü ağırlayan mekân ABD Başkanı Joe Biden’ı da misafir etmiş.
Hatta Biden bir sonraki sene torununu göndermiş.
Alplerde tren turu
İtalya’dan İsviçre’ye giden tarihi Bernina Express treni, dünya jet-set’inin yapılacaklar listesinde yer alan turlar arasında.
Özelikle yaz gelmeden bahar ayında çıkmanızı tavsiye edeceğim tur için mayıs en ideal ay. Çünkü yazın sıcaklığı henüz etki etmediği için İtalya’nın yeşil göllerinden İsviçre’nin hâlâ karlarla kaplı Alp sıra dağlarının manzarasına bu tren turunda şahit olup iki mevsimi bir arada yaşayabiliyorsunuz.
Tavanı camlarla kaplı tren turunda 196 köprü ve 55 tünelden geçip Tirano şehrinden Avrupa zenginlerinin favori destinasyonu St. Moritz’e varıyorsunuz.
5 yıl sabredin
Mel Gibson, Andrew Garfield, Philip Seymour Hoffman gibi birçok Hollywood ünlüsünün filminin yapımcısı olan William D. Johnson ile Tayland’ın turistik şehri Phuket açıklarında demirlemiş 40 metrelik teknesinde buluştuk.
Dubai’den Çin’e, ABD’den Rusya’ya kadar birçok coğrafyadan hastayı uzman doktorlarla buluşturan Johnson, uzun yaşamın sırlarını ve Batı ile Doğu tıbbının sentezini, geçirdiği zor günlerden sonra artık başkalarına da sunmakta.
13 sene önce kalbine yerleşen bir virüs sonucu doktorların kısa bir ömür biçtiği Johnson, kök hücre tedavi süreçlerini araştırmış ve yolu Tayland ile kesişmiş.
Ülkenin doktorlarının alışılagelmiş Batı tıbbını Doğu’nun alternatif tedavi yöntemleriyle birleştirdiğini ve bunu çok ekonomik yollarla sunduğunu keşfeden Johnson, fayda gördüğü tüm tedavi süreçlerini bir arada sunan bir sağlık kuruluşu açmaya karar vererek Demarest isimli kliniği 4 yıl önce kurmuş.
Bugün kök hücre tedavisi, anti-aging, lazerle dolaşım yolları tedavileri, check-up taramaları, karaciğer detoksu, zenginleştirilmiş ozon terapisi gibi birçok alanda tedavi merkezi hayata geçirmiş.
İddiası ise şu...