Kızılderili atı

Fazla sesin çıkmaz.. Çok konuşmayı sevmezsin.. Karanlıkları aydınlatan bir ismin var senin.. O güzel kıtanın, o has toprakların içindedir yerin.. Sen “Işıklı bir Bahçesin” Anadolu’da.. Bahçe’deki Fener’sin.. Fenerbahçe’sin..
Sevilirsin.. Hem de çok.. Kızanın da çoktur.. Sevmeyenin de.. Ama sen hiç sesini çıkarmazsın.. Ne olursa olsun.. Başına ne gelirse gelsin hep aynı sakinlikte, aynı rahatlıkta ve aynı mütevazilikte yaşarsın.. Güler geçersin.. Bazen “Vatan sağ olsun” dersin.. Bazen de daha geniş düşünürsün.. Çok daha geniş..
Suçun sabitmiş.. Öyle dediler.. Dinlemişler seni.. İzlemişler.. Karar vermişler.. Takip etmişler.. Suçlu olduğuna kanaat getirmişler.. Avrupa’ya gidemeyecekmişsin artık.. Onlar “gel” diyene kadar..
Suçun sabitmiş.. Maçların kurallar içinde oynanmamış.. Komşuların kadar temiz değilmişsin.. Karadeniz’deki rakibin o sezonu hak etmiş, diyorlar.. Antalya’yı, Ankaragücü’nü ve seni yenememiş olsa da, 9 puanlık fark kapandıktan sonra bir şeyler yapmışsın sen.. Onlarca kez yendiğin, ligde iddiası kalmayan takımları yenmek için kötü planlar içindeymişsin.. Düşünceleri öyle.. Karar vermişler..
Unutmuşlar bir kupayı almak için 29 yıl beklediğini.. Hep son anda şampiyonlukları kaçıranın sen olduğunu.. Rakiplerinin o noktaya geldiğinde hiç eli boş dönmediklerini.. Sen suçluymuşsun ama.. Öyle dediler..

***

FENERBAHÇE olduğun zaman çok sevdim seni.. Bir küçük çocuğun dünyasını aydınlatmıştın.. Sonra anladım ki milyonlarca çocuk aydınlanmış o ışıkla.. Fener’in yaydığı ışıkla..
Ama “Bahçe’deki Fener’i” fark ettiğim zaman sevgim başka bir duyguya dönüştü.. Artık sevginin yanında saygım da sonsuz sana.. Fedakarlığına.. Asaletine.. Korkmamana.. Gücüne.. Evet; gücüne..
Seni bazen yerde gördüm.. Bazen sendelediğini fark ettim.. Bazen karmakarışıktın.. Dedim ki; bu kulübün adı “İstikrarsızlığın sembolü” olsun.. Sonra düşündüm.. Beslendiğin duyguyu buldum.. Seni küçüklüğünden beri “kaosla” doyurmuşlar.. Günü geldiğinde yerle bir etmek için.. Kapına bir kilit vurup, bak bu da oldu, demek için belki de..
Baktım zamanla değişiyorsun.. Artık “Kızılderili atı” gibi davranmıyorsun.. İstikrarın temsilcisi olma yolunda ilerliyorsun.. Yavaş yavaş değişiyorsun.. Yavaş yavaş..

***

SENİNLE konuştuğum zamanları hatırlıyorum.. İlk kez seninle buluştuğum günleri.. odamdaki duvarı.. Sana ait resimleri..
Seni iyi tanıyorum.. Nereden nereye geldiğinin farkındayım.. Sen küçük bir topun peşinden koşan milyonlarca çocuğun arkadaşısın.. Bunun farkındasın..
Sen; sadece onlar için bile kirletmezsin etrafını.. Bir kupa için elini kirli işlere bulaştırmazsın.. Biliyorum ki o kupa hakkın.. Biliyorum ki; o goller, rakiplerinin ki kadar temiz.. Biliyorum ki; seni cezalandıran UEFA’nın, CAS’ın hesapları gizli..
Ve biliyorum ki; yaşadığın her şeye karşın, 106 yıldır yaptığın şeyi yapıyorsun şu an.. “Dünya sağ olsun” diyorsun.. Avrupa rahat olsun.. Ben cezamı çekerim.. Ve gerektiğinde tekrar “Kızılderili Atı” gibi davranırım..