Mehmet Ali Erbil’in ekranda bir katılımcının pantalonunu indirip, (kazara) cinsel organını açıkta bırakması karşısında fırsatçı koro birleşti: Mehmet Ali haddini aştı, haddini bildirelim.
Neden?
Erbil "sulu" program yapıyor olabilir, biz hoşlanmıyor olabiliriz. Ama onun başına gelen gerçekten bir iş kazası değil mi?
Bile bile ne Erbil bir adamın cinsel organını televizyonda gösterir ne de ATV yönetimi böyle bir şeye izin verir.
Böyle iş kazası da televizyonlarda yüz yılda bir meydana gelir. O halde RTÜK üyesi Vahap Darendeli’nin gereksik "asarız keseriz" faşizan çıkışı niye? Demek yüz bulsa televizyonları tamamen haritadan silecek?
Biraz sağduyu, biraz mantık lütfen.
"Elime geçirmişken ezeyim, nasıl olsa kamuoyunun da böyle bir hataya ceza verirsem gıkı çıkmaz" kolaycılığından biraz uzaklaşın.
Olayın bu kadar iş kazası olduğu belliyken "üç ay bile kapatırız" diye gürlemenin alemi var mı? Birçok "canlı" gösteride "istem dışı sonuçlar" ortaya çıkabiliyor. Kaza eseri yanlış bir hareketiyle bir futbolcu arkadaşının ayağını kırabiliyor, defilede arkadaşının eteğine basan başka biri onu ortada çırılçıplak bırakabiliyor, gögüs dekoltesini fazla kaçıran bir sunucunun göğüs uçları yanlış bir hareketle ekrandan "ceeee" diyebiliyor. Bunların hepsi kaza...
ATV zaten gerekli dersi almıştır. Erbil de, "ekranda yapılacaklarla yapılmayacaklar" konusunu bu kazadan sonra iyice öğrenmiştir. Durum böyleyken ceza ya da baskıyla yayın durdurma RTÜK’e zarar verir ki bu riske girmeye hiç gerek yok.
Umarım RTÜK böyle bir riski göze almaz.
Bu yazıyı RTÜK’ün kararından önce yazdım. Perşembeye de kararı yorumlarım. ATV’nin programa bir süre ara vermesi doğru ama asla bu nedenle yayına son verilmemeli... Tekrar olursa mı? Bundan sonra hiç kimsenin Erbil’in yanında "don" giymeden ekrana çıkacağını sanmam.
Cenk ve Erdem’den Kristal Elma esprileri
Cenk ve Erdem "Cenk ve Erdem Pazarlama A.Ş" adı altında şirket kurmuşlar. Satışa sundukları komik ürünler hoşuma gitti paylaşayım dedim.
Ana kucağına iliştirilmiş, şiddeti birden on ikiye kadar ayarlı baba kolu. (Ağlayan bebekleri susturmak için)
Kendinden prensli beyaz at.
Su geçirmeyen at (Suyun kenarına gelince karşıya geçmeyip duran at)
Atlıkarınca (Daha önce atlıkarıncalarda hep at olduğu için sadece karınca resmi)
Ufak At (Bir avuca 10 tane sığacak şekilde yapılıyor. Ve civcivlerin önüne atılıyor).
Kadınlar Oscar’a erkekler dürümcüye
Geçen yıl, Kristal Elma’da ödül alan reklamcıların giysilerine takmıştım.
Şöyle demişim: "Abi reklamcıların hepsi takım elbiseli, hepsi şık. Ama ya gençler. Özellikle de erkekler. Onların özensiz kıyafetleri oldukça canımı sıktı. Kot pantolon, yaka bağır açık, saç sakal birbirine karışmış. Giyim kuşam bir kendini ifade etme biçimi. Kimse giyiminden kuşamından taviz versin demiyorum. ’İmaj her şeydir’ diyenlerin önce kendi imajlarına dikkat etmelerini öneriyorum..."
Bu yıl, geçtiğimiz cuma Maslak TİM’de yapılan törende durum biraz daha iyiydi. Kadınlarda zaten sorun yok. Onlar hep "Oscar" törenine gelirmiş gibi süslenmişler.
Özensiz giyinen erkek reklamcı sayısı ise bu yıl azalmıştı. Yine de çoğunluk, ödül törenine değil de dürümcüye gelmiş gibi bir izlenim veriyordu...
Reklamcıların en önemli ödül töreni bu arkadaşlar ya... Ne olur bir pantolon, bir ceket giysek... Saçımıza, sakalımıza biraz dikkat etsek.