Görmemişin alışveriş merkezi olmuş

En son Sabancı Grubu’nun "kurumsal itibar" artırıcı Picasso sergisini bu kadar abartmıştık.

Şimdi de mimarisi, markaları, atmosferi biraz değişik bir alışveriş merkezini o kadar abarttık ki, neredeyse Türk sermayesinin, Arap mühendislerin, Amerikalı mimarların yaptığı Kanyon’un açılışı Türkiye’nin en önemli olayı haline geldi.

Diyeceksiniz ki önemlisi olmasa Başbakan açılış yapar mı?

Yapmayın Allahaşkına, "önemli" ölçütünüz bu mu? Bizde Başbakanlar nerede bir kalabalık görse ellerine makası alıp koşacak kıvamdalar. Onlar için ha mahalle bakkalı, ha nükleer santral, fark etmiyor. Siz hiç ABD Başkanını, İngiltere, Almanya, Fransa Başbakanlarını alışveriş merkezi açarken gördünüz mü?

Ben görmedim, duymadım.

Peki niye önemli bu kadar Kanyon?

Alt tarafı, üst tarafı, doğal tarafı her şeyiyle bir alışveriş merkezi değil mi?

Çokca gezilsin, trafik artsın, oradaki mağazalar iş yapsın, ortaklar da "kár" etsin.. diye yapılmadı mı?

Akmerkez’e, Nautilius’a, Capitol’e, Metrocity’e rakip değil mi?

Hadi farklı bir tasarım, format içerdiği için normalin biraz ötesinde bir "haber-magazin-halkla ilişkiler" vurgusunu kabul edelim.

Ama niye bu abartı? Reklamın işini niye haber yapıyor..

AB’ye sadece çevre, eğitim, iletişim yasalarını değiştirerek girebileceğimizi mi sanıyorsunuz.

Önce birinci elden tanık olduğunuz "şu gereksiz abartı" kültürümüzden bir vazgeçsek!

Muhalefete yuh, TRT’ye alkış

TRT çok sayıda çalışanı ve kuş kadar üretimi ile dünyanın en verimsiz kurumlarından biri haline geldi. Daha önce de belirttiğim gibi TRT’nin tek kurtuluşu acilen özelleşmesi!

AKP 2002’de daha iktidara gelir gelmez TRTnin sorunlarını çözeceği yerde işi daha da içinden çıkılmaz hale getirdi.

Her yerde yaptığı "badem bıyıklı-eşi türbanlı" atamalarını TRT’de yaptı. TRT’nin yetişmiş aydın kadrolarını saman gibi etrafa dağıtmaya çalıştı.

Çaktırmadan ve çaktırarak "ılımlı İslam devletine" uygun bir yayın politikası TRT’ye gün geçtikçe hakim olmaya başladı.

O kadar soruna rağmen AKP, TRT’yi vekille yönetmekte ısrarcı..

Vekil Ali Güney de "bal tutan parmağını" yalar hesabı yurt dışını mesken tutmuş durumda.

Nerede ABU, EBU, BİBİ, BUBU, ŞUBU toplantısı bulursa cumburlop vekil başkan heyette..

Ali Güney’in "tek sözcük" İngilizce bilmediği halde ülke ülke dolaşmasını eleştiriyorlar.

Benim takıldığım nokta orası değil. Başbakanımızın da Tarzancasıyla dolaşmadığı ülke kalmadı biliyorsunuz.

Takıldığım nokta.. Bu kadar sorun, tepki, şikayet arasında vekilin bu gezilere nasıl ve niye zaman ayırdığı...

Eğer işler içinden çıkılmaz hale geldiyse ve TRT’de artık vekil bile çareyi yurt dışına kaçmakta buluyorsa varın TRT’nin getirildiği noktayı siz düşünün!

Bir ülkenin kaynakları TRT gibi bir devlet kurumunda bu kadar açık çar çur edilirken, "ılımlı İslami" yayın politikası bu kadar gün ışığındayken muhalefet (CHP) mecliste hesap soramıyorsa, konuyu gündemde tutamıyorsa yaptıkları siyasete de muhalefete de yuh!

Başka bir ülkede bir devlet kanalına bu kadar eziyet edilse, hükümet tasını tarağını toplar evine dönmek zorunda kalırdı... Kalmaz mıydı? ("İktidar olunca nasıl olsa TRT’yi biz de arka bahçe olarak kullanacağız, aman şimdi susalım" diyorlarsa onu bilemem.)

Tırtıl

Evlilik modern dünyadaki en gelişmiş savaş biçimidir (M. Bradbory)
Yazarın Tüm Yazıları