Paylaş
Suçüstü yakalamış gibi ‘üst akıl’ın üstüne atlayanlar olmuştu.
Amerikan ordusunun envanterinde yer alıyordu flashbang’ler.
Ve terörist, yılbaşı gecesi bunlardan 3 adet kullanmıştı.
Azmettiricinin kim olduğuna şüphe yoktu artık.
Parmak izi bırakmış muamelesi çekilebilirdi.
Hangi taşı kaldırsanız altından aynı ‘üst akıl’ın çıkacağı teorisi, daha nasıl doğrulanabilirdi ki?
Başka delile, üstünde daha fazla düşünmeye, kurcalamaya hacet yoktu.
Gerçek bir kez daha kıskıvrak enselenmiş, şeytani ‘üst akıl’ yakayı ele vermişti.
IŞİD’i, FETÖ’sü, PKK’sı hep aynı patrona bağlı çalışıyordu, hepsini o saldırtıyordu üstümüze, teyit edilmişti.
Eskiden bir ‘Çakal Carlos’ efsanesi vardı, terör âleminde nam salmıştı.
Tekti ama onun gibi bin bir surattı bu ‘üst akıl’ da işte.
FAKAT İZLER ÇATALLAŞMASIN MI!
Reina katliamcısının ilk ifadeleri sızdı, okumuşsunuzdur.
İran’da alıkonuyor, sahte pasaporttan cezaevinde yatırılıyor, salıveriliyor, bir süre daha oralarda serbestçe sürttükten sonra Türkiye’ye geçiyor.
Ayrıca bir de Esad’ın adamı, Şam bülbülü Halid Abbud’un ifşaatı var elimizde.
IŞİD’e sızdıklarını, kilit noktalarını kontrol ettiklerini, eylemlerini yönlendirme gücüne sahip olduklarını devlet televizyonunda itiraf etmişti.
Esad’ın sızdığı yere Rusya’nın sızmadığı düşünülebilir mi?
Kremlin ki Beyaz Saray’a entrika çekiyor, başkanlık seçimlerinin kaderiyle oynuyor, ABD’de siyasi kaos çıkarma potansiyeline sahip. IŞİD’i mi avucunun içine alamayacak?
Onu da ekleyin hesaba.
‘OLAĞAN ŞÜPHELİ’ LİSTESİ
Şimdi masamızdaki kabarık komplo pusulasının üstünden geçelim.
Sağ salim ele geçirildi, tetikçi belli, Abdulgadir Masharipov.
Dili çözüldü, emri Rakka’daki sözde ‘emir’inden aldığını beyan ediyor.
Yani alt taşeronun kim olduğu da kesinleşti, IŞİD’den başkası değil.
Geriye ihaleyi veren ‘üst akıl’ı tespit etmek kalıyor.
Şıklara bakalım...
Esad’ın Muhaberat’ı, zan altındakiler sıralamasında birinci sırada.
İkinci şüpheli İran gizli servisi.
Üçüncülüğe Rus istihbaratı oturuyor.
Şu tabloda dördüncülüğü ancak almaz mı CIA?
BİLMEDEN DİZ ÇÖKMEYELİM DİYE
Bize boyun eğdirmek, diz çöktürmek isteyen bir ‘üst akıl’ varsa bu bir tane değil.
Komşum Özkök’ün sunduğu gibi, bir değilse ikidir de değil.
Madem diz çökmeyeceğiz...
Yağmurdan kaçarken doluya yakalanmamak için... Reina’da bizi vuran terörün perde arkasındaki ‘efendisi’ni doğru teşhis etmek zorundayız.
Allah ketenpereye gelmekten sakınsın, istemeden asıl azmettiriciyle masaya oturmuş bulabiliriz kendimizi.
‘Üst akıl’ tek mi, ikiden çok mu diye üstelememin nedeni budur.
‘Çoklu üst akıl’ teorisini fantezi olsun, komşuma şenlik çıksın diye ortaya atmıyorum.
Bakmayın, o da agresif trollere top kaldırma hınzırlığından yapıyor ‘tek mi, çift mi’ kızıştırmalarını.
Karşı mahalle ‘Atlantikçilerle Avrasyacılar’ diye ikiye bölünüp kapışsın, o da kenardan tadını çıkarsın istiyor.
KİM KİMİ AKLAMA PEŞİNDE
Neyse ki... ‘Üst akıl’ deyince aklınıza sadece ABD gelmesin... Bakın Esad da sağlam pabuç sayılmaz, Putin de tekin görünmüyor, hele İran’ın ipiyle kuyuya hiç inilmez... Kime ‘kurtarıcı’ umuduyla sarıldığımıza dikkat edelim diye uyardığım için...
Gerçek ‘üst akıl’ı aklamakla suçlamıyor komşum beni.
Bunun öbür ‘üst akıl’ları aklamaya çalışmak anlamına geleceğini biliyor hiç değilse.
Paylaş