İçeride Bahçeli’yle FETÖ dışarıda Putin

Şapkadan darbe ve başkanlık çıkacağını bilemedimse, Esad’ın akıbetiyle ilgili tahminlerim şaştıysa onlar yüzünden.

2017’nin nelere gebe olduğunu mu kestirmek istiyorsunuz?

Yön bulmak için yapacağınız, kutupyıldızı yerine Bahçeli’yi, FETÖ’yle mücadeleyi ve Putin’i takip etmek.

NEREDE YANILDIM?

Geçen yılın son gününde öngörülerimle dileklerim arasındaki çatışmayı yazmıştım.

Dileklerim ne kadar iyimserse öngörülerim o denli kötümserdi.

Oturup bir muhasebe yaptım.

Özeleştirimi veriyorum; tutturduklarım da var, tutturamadıklarım da...

Şapkadan sürprizler çıktı ama yüzümüzü güldürmedi. Müjde beklerken kara haberler yağdı.

Dilek ve öngörülerimin gerçekleşme oranlarına baktığımda şunu görüyorum; hatam FETÖ’yü, Bahçeli’yi ve Putin’i hafife almaktı.

Siz de geçen seneki gibi hazırlıksız yakalanmak istemiyorsanız bu sene onları izleyin.

FETÖ FAKTÖRÜNE DİKKAT

Dileğim; dağlarımıza, sokaklarımıza bahar gelmesiydi.

Öngörümse; uzun, çetin ve karanlık bir kış gecesinin bizi beklediği...

Dileğim tutmadı, ne yazık ki öngörüm çıktı ama büyük bir sapmayla.

Hendek alçaklığıydı, İstanbul’da kahpe havaalanı saldırısıydı, Beşiktaş ve Kayseri’de patlayan canlı bombalardı, kalleş büyükelçi suikastıydı derken...

PKK’sından IŞİD’ine, terörün en hunhar yüzüyle boğuştuğumuz bir sene oldu.

Fakat FETÖ terörünü hesaba katmamıştım, 15 Temmuz’daki o kâbus gecesini, o melun darbe girişimini aklımdan bile geçirmemiştim.

Artık şunu söyleyebilirim; 2017’nin terörle mücadele başarısını, büyük ölçüde FETÖ’yle mücadelenin seyri belirleyecek.

Kandil denklemden düşmedi, IŞİD belası tehdit olmayı sürdürüyor.

Fakat Nusracı görünümlü FETÖ’cü suikastçı, her şeyi değiştirdi.

İntihar saldırılarında yeni risk faktörü, FETÖ.

BİR GÖZÜNÜZ BAHÇELİ’DE OLSUN

Bir başka dileğim; yeni bir anayasa yapılsın, çift başlılık tartışması bitsin, başkanlık gerilimine bir referandumla nihayet verilsindi...

Öngörümse; partiler uzlaşamayacak, başkanlık teklifi Meclis’ten geçirilemeyecek, millete son söz söyletilemeyecekti.

Biz de belirsizlik ve fiili yetki karmaşasını sineye çekmeye devam edecektik.

Bu kez dileğim tuttu, öngörüde çuvalladım.

Çünkü Bahçeli’nin sürpriz bir uzlaşma atağıyla siyasetin ‘alayı’nı ters köşeye yatıracağını kestiremedim.

Meclis’ten geçirilecek modelin, tam dilediğim model olmayacağını da göremedim.

2017’nin en büyük siyasi olayı, bize özgü bir cumhurbaşkanlığı sistemi için referanduma gitmek olacak.

Onun akıbetini ise tek başına Bahçeli’nin MHP tabanını ikna gücü belirlemese de çok ciddi etkileyecek.

Bilmem uyarmaya gerek var mı, gözünüzü Bahçeli’den ayırmayın.

PUTİN YILINA GİRİYORUZ

Yine dileğim; Suriye’de Esad’ı def edecek bir siyasi çözüme 3 ayda ulaşılmasıydı...

Öngörümse; Esad’ın katliamlarıyla, savaş suçlarıyla harap bitap Suriye halkının yakasından bir yıl daha düşmeyeceği...

Öngörüde isabet ettirdim. Esad en az bu yıl da kalacağa benziyor, hatta hiç gitmeyecek belki.

Fakat Suriye’ye gireceğimizi, El Bab’a kadar ilerleyeceğimizi, Fırat Kalkanı harekâtını kim bilebilirdi?

Rusya ve İran’la birlikte Suriye’de ateşkesin ve kalıcı barış görüşmelerinin garantörü olacağımızı sormayın bile.

Bu arada Suriye’nin ve Esad’ın geleceği, neredeyse Putin’in iki dudağı arasına sıkıştı.

İnisiyatifin bir ucunu tutuyordu, Trump’ın gelişiyle tamamını ele geçirdi.

Olacakları görmek için iyi dudak okumaya bakın.

Sakat bir yıla giriyoruz, hepimize kolay gelsin.