Paylaş
Çabuk kızanlar, çabuk darılanlar...
Etmediği lafı bırakmayanlar ve sürekli “bela” okuyanlar...
Kazık yiyen çok, kazık atanlar ortada yok gibi...
Herkes mi kötü diye düşünürken...
“Öfke kontrolü problemi” yaşayanlara, kendi düşüncelerimi aktarayım istedim.
Vallahi ne bela okuyun, ne kafaya takın, dönün arkanızı, önünüze bakın, ama...
O kadar da boş bırakmak olmaz. Sadece Allah’a havale edin...
Bela okumak yerine, “Allah bildiği gibi yapsın” deyin, bir de bunu deneyin...
Ve o zaman...
O kadar hızla gelişiyor ki her şey, siz de şaşırıyorsunuz...
Ancak bu hızı yakaladınız mı, “şükretmeyi” de unutmak yok, sakın ha...
Hemen olmadı diyelim... Küsmek yok.
Belli ki deneniyorsunuzdur.
Yani bir sınav bu...
Bu da bir şanstır.
Ya sınav şansınız olmasaydı.
Üniversite sınavına giderken nasıl kurşun kalem-silgi alıyorsanız, hayatın size yaşattığı ya da yaşatacağı sınav için de “sabır ve öfke kontrolünü” beyninizin en azından “yedek depo”suna istifleyin...
Gün gelir, olur ya, solunum yetmezliği yaşamayın.
Ve unutmayın, bazen “sınandığınızın” bile farkında olamayabilirsiniz.
İşte en zoru da budur.
Üniversiteye hazırlanan bir gencin dershanede deneme sınavına girdiğini zannedip, rahat davranıp, süreyi, yani zamanı iyi kullanamaması gibi bir durum yaşamayın.
Üniversite sınavının denemesi olur ama “yaşam sınavı”nın maalesef yok.
Aslında inançla ilgili pek konuşmam, yazmam...
Herkesin inancı kendine...
Ama nedense bunları paylaşmak istedim.
“Hayat sizi imtihan ediyorsa, şanslısınız. Ya sınav şansınız bile olmasaydı...”
#oneistanbul
İstanbul’a hepimiz bir şeyler borçluyuz...
Dünyanın en güzel şehri benim şehrim...
Yine gurur duyacağım ve içimi titreten bir projeyi sizinle paylaşmak istedim.
Bugünlerde siz de görmüşsünüzdür, İstanbul üst geçitlerinde ve reklam panolarında bir slogan göze çarpıyor, ‘#oneistanbul’ diye...
İstanbul fotoğraf yarışması...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Ticaret Odası ve ICVB işbirliğiyle hayata geçen projeyle, Instagram üzerinden en güzel İstanbul fotoğrafı seçilecek.
Ben de bu proje çerçevesinde objektifimden bakacağım...
Bu da işin sürprizi olsun, ‘pek yakında’ açıklarım...
Bu heyecan verici projenin mimarları, ICVB’nin yönetim ekibi ve onların çok çalışkan müdürü Özgül Özkan Yavuz’u tebrik ediyorum.
İstanbul’u bu şehirde yaşayan veya ziyaret eden her insana benimsetme konusunda müthiş işler yapıyorlar.
Bakalım Ajda’nın gözünden nasılmış İstanbul?
Biraz eğlence
Portekiz’de gördüğüm bir uygulamayı çok beğendim.
Lizbon’da kalabalık bir yoldan karşıya geçmek isteyen yayalara özel, benzeri görülmemiş bir trafik ışığı sistemi geliştirilmiş.
Yayaların yeşil ışığı beklemekten sıkılıp bunaldıkları dakikalarda kırmızı ışık figürü beliriyor ve bir anda dans etmeye başlıyor.
Yapılan araştırmalara göre, karşıya geçmek için yeşil ışığın yanmasını bekleyenlerin sayısı yüzde 81 artış göstermiş.
Ne dersiniz, sizce de ülkemizde, özellikle de İstanbul’un çilekeş trafiğinde bekleyen hem sürücüler hem de yayalar için böyle bir uygulama yapılsa çok hoş olmaz mı?
Pazartesi ve sendromu
Pek çoğumuza göre pazartesi demek, sendrom demek...
Özellikle hafta sonu yapılan tatilden dönüşte...
“Peki ya pazartesi sendromunu yenmek için ne yapmalıyız” diye soranlara işte bazı tavsiyeler:
* Güne güzel başlayın, mutlaka kahvaltı edin ki tüm haftanız güzel geçsin.
* Gülümseyin, güne gülerek başlayın ve gülerek devam edin. Sinirleneceğinizi hissettiğiniz an o ortamdan kısa bir süre uzaklaşın, derin nefes alın ve geri verin.
* Mümkünse bir süre yürüyün ya da spor yapın, ondan sonra işe gidin.
* Gün ve hafta içinde yapacaklarınızın yazılı olduğu bir ajanda tutun. Bir sonraki işinizin ne olacağını bilirseniz stresiniz büyük oranda azalacaktır.
* Fazla iş yükünün ağırlığı altında ezilirken derin ve yavaş nefes almayı unutmayın.
* Sırtınızı rahat bir yere yaslayın, mümkünse gözlerinizi kapayın, burnunuzdan derin bir nefes alın ve yavaşça verin. Bu, sizi oldukça rahatlatacaktır.
* İşyerinde küçük molalar verin
* İyi bir uyku stresi azaltmakla kalmaz, gün içinde her şeye daha fazla konsantre olmanızı sağlar.
Deneyin, farkı göreceksiniz.
Özlü sözler, anlayana
* Eğer mücadelem süresince yanımda yoksan, başarım sırasında yanımda olmayı bekleme.
Will Smith
* Cesur ol, risk al. Hiçbir şey deneyimin yerini tutamaz.
Paulo Coelho
* Her şey bir nedenle olur. Eğer olmuyorsa onun da bir nedeni vardır.
Arnon Grunberg
* İnsan beyni değirmen taşına benzer. İçine yeni bir şeyler atmazsanız, kendi kendini öğütür durur. İbn-i Haldun
* İnsan başkalarını aldatma imtihanını, önce kendinde yapar. Refik Halit Karay
* Küçük şeylerden keyif al. Çünkü bir gün geri dönüp baktığında onların büyük şeyler olduğunu fark edebilirsin. Robert Braul
Paylaş