Paylaş
Suriye olayının iktidara sağladığı moral üstünlük, çok da hırpalanmış değil.
*
Suriye olayının iktidara moral üstünlük sağlamasının üç temel nedeni var:
*
- BİR: Türkiye’nin Suriye’de baş oyuncu olduğunun dünyada kabul görmesi. Bu hükümete büyük prestij sağlıyor.
*
- İKİ: Türkiye’nin Suriye sınırındaki güvenlik kaygılarını giderme ihtimalinin kuvvetlenmesi. Halk, bunu heyecanla karşılıyor.
*
- ÜÇ: Muhalefetin Suriye konusunda ne yapacağını bilememesi. Bu da iktidara müthiş bir avantaj sağlıyor.
*
Gelin, muhalefetin Suriye konusunda iktidara sağladığı avantajı biraz daha açalım:
*
Muhalefet, şu ana kadar Suriye konusunda öfkeli bir ergen gibi davrandı.
HTŞ ile görüşmeyen kalmadı. ABD’sinden Birleşmiş Milletler’ine, İngiltere’sinden İtalya’sına, Fransa’sından Almanya’sına bütün ülkeler Ahmet Şara’yla görüşmek için kuyruğa girmiş durumda.
Bizim muhalefet hala “HTŞ bir terör örgütüdür” diye tutturuyor da tutturuyor.
*
Ciddiye alınacak, kayda değer bulunacak, göz dolduracak nitelikte bir itiraz çıkmıyor muhalefetten. Yılmaz Özdil’in bu zamana kadar kendilerine gram fayda sağlamamış laf ebeliklerinin gram ötesine geçemiyorlar.
- İtiraz ediyorlar. Ama ettikleri itirazın altı boş.
- Karşı çıkıyorlar. Ama karşı çıkışlarını gerekçelendiremiyorlar.
- Öfkeli bir halleri var. Ama neden öfkeli olduğunu açıklayamıyorlar.
*
Sağlam bir itiraz yolu bulsalar, ikna edici bir karşı çıkış ortaya koysalar... İktidarın işi bu kadar kolay olmaz.
Bunu başaramadıkları için “Türkiye çok başarılı ama muhalefet mızıkçılık yapıyor” algısına hizmet etmiş oluyorlar.
*
Kısacası halkın gözünde iktidarın Suriye politikasının daha da muteber hale gelmesinin bir nedeni de muhalefetin sergilediği bu eşi benzeri görülmemiş çapsızlıktır.
ASGARİ ÜCRET
ENFLASYONİST ortamda... Geçim sıkıntısının devam ettiği şu dönemde. Çalışanların müthiş zorlandığı şu zamanda...
Asgari ücret rakamı, hiç de tatmin edici değil.
*
Popülist politikalara itiraz eden en makul iktisatçılar bile 25 bin rakamını telaffuz etmişlerken...
Asgari ücretin bunun bile altında kalmasına itirazım var.
ZORLAMA OYTUN
COVID ilk belirdiğinde “Türklerde öyle bir gen var ki COVID Türklere işlemez” falan türü unutulmaz bir saçmalamaya imza atmıştı Oytun isimli akademisyen.
*
Şimdi de çıkmış...
“Asgari ücret 50 olsa onu da harcar insanlar, 100 olsa onu da harcarlar. Fakir tip hayat, en sağlıklı hayattır. Kuru fasulye de protein, et de protein. Mütevazılığı öğrenmemiz gerekiyor” demiş.
*
Zorlama istersen Oytun.
Saçmalamada zirveyi yakalamıştın.
Onu geçmen imkânsız.
KALABALIK YALNIZLIK... OH MİS!
YALNIZLIK hiç de kötü bir şey değildir.
*
Telefonun gerekli gereksiz çalmaz. / Maruz kaldığın angaryalar azalır. / Kitaplarına, dizilerine gömülecek muazzam zamanların olur. / Kendinle bol bol baş başa kalırsın. / Günlük ritüellerinin bozulma riski azalır. / Seçilmezsin, seçersin. / İstediğin müziği bangırdatırsın. / Özgürce yaşarsın bilumum mahcup zevklerini. / Fazla patırtı çıkmaz etrafında.
*
“Kalabalık yalnızlık”, 2024’ün en fazla kullanılan kavramı seçilmiş. “Ah ki ah! Kalabalıkta yalnız kaldık komşular. Ah ki ah!” falan diye dövünen dövünene.
*
Yalnızlık hiç de kötü bir şey değildir: Kalabalıkta da! Tenhada da!
BİRİLERİNİN HASRETLE BEKLEDİĞİ HABER
SURİYE için kâbus senaryoları yazmaya meraklı dostlarım, geçen gün telefonuma mesaj yağdırdılar.
Bir haberi paylaşıyorlardı benimle, “Bak, Suriye’de işler nasıl da karışmaya başladı” der gibi.
*
Gönderdikleri haber şuydu:
*
“Flaş. Flaş. Flaş. Suriye’de Noel ağacı gerginliği! Ahmet Şara, azınlıkları koruma sözü verirken Suriye’de Hıristiyanların kurduğu Noel ağacı ateşe verildi. Yüzlerce Hıristiyan, ellerinde haçlarla ayaklandı.”
*
Anladım ki...
Suriye’deki gelişmeler nedeniyle bir süredir öfkeli, gergin, mutsuz olan dostlarıma ilaç gibi gelmiş bu haber.
*
Fakat çok geçmeden olayın ayrıntıları belli oldu. Dünkü Hürriyet’te yer alan haberi okuyalım:
*
“Suriye’nin Hama kendi yakınlarında kurulan Noel ağacının Suriyeli olmayan aşırıcı bir muhalif grup tarafından ateşe verilmesinin ardından HTŞ yönetimi, duruma müdahale etti. Bölgeye gelen bir HTŞ’li yetkili, Hıristiyan din adamlarıyla birlikte ağacın yeniden ışıklandırılacağı sözünü verdi ve dikilen haçı havaya kaldırdı.”
*
Durun! Bitmedi.
Suriye’den kâbus haberleri bekleyenleri öfkeden çıldırtacak bir haber daha var.
Onu da dünkü Hürriyet’ten aktarıyorum:
*
“Suriye’deki yeni hükümet, Katolik Noeli’ni resmi tatil ilan etti. Ülkedeki hükümet daireleri 25 ve 26 Aralık’ta kapalı olacak.”
EKONOMİ MUHALEFETE NASIL YARAR
“EKONOMİ bozulursa muhalefet kazanır” tezi, artık eskisi kadar popüler bir tez değil.
*
Yakın geçmişte şunu gördük ki:
Muhalefet, iktidara geldiğinde ekonomiyi düzelteceğine dair umut vermezse...
Ekonomideki sorunlar da iktidarı yerle bir etmiyor.
*
Yani muhalefetin ekonomideki sorunlara bakıp “bu bizim işimize yarar” diye hayal kurmamasında yarar var.
Paylaş