Paylaş
PALAVRA BİR: Ankara’da dört kişi, maymun çiçeğinden karantinaya alındı. DOĞRUSU: Ankara’da hiç kimse maymun çiçeği nedeniyle karantinaya alınmadı.
*
PALAVRA İKİ: Ali Koç, Bahçeli ve Özel’e “İkiniz birleşin ve ülkeyi kurtarın” dedi. DOĞRUSU: Ali Koç, “Siyasi hiçbir yoruma girmeyiz, biz siyasi taraf değiliz” dedi.
*
PALAVRA ÜÇ: Irak ve Türkiye arasında anlaşma imzalandı, Türk askeri Irak’tan çekiliyor. DOĞRUSU: Türkiye ile Irak arasında yapılan anlaşmada ‘Türk askerinin Irak’tan çekilmesi’ diye bir şey yok.
*
Hiçbir teyit sürecinden geçmemiş palavraların “haber” diye servis edildiği bir ortamda...
“GÜNÜN PALAVRALARI” diye bir köşe açmak, farz değilse de vacip haline gelmiş durumda.
TEOMAN YAŞLANDIKÇA GEVEZELEŞTİ
Rock’çı dediğin adam...
Uzatılan her mikrofona konuşmaz. Her konuda yorum yapmaz. Biraz gizem yaratır. Sürekli çocukluğuna dönmez. Karmaşık politik mesajlar vermekten kaçınır. Beş yılda bir konuşur. Konuştuğu zaman sarsıcı olur.
*
Teoman.
Hey Teoman.
Sen Ersan Şen değilsin.
Her konuda yorum yapmaktan acilen vazgeçmelisin.
MANİSA’DAKİ KAHRAMANA ÖVGÜ
Manisa’da bir kadını, çocuğunun gözü önünde döven adam olayında gözden kaçan bir detay var:
*
Yaşlıca bir adam, bir süre sonra dayanamayıp saldırgana müdahale etti.
Ondan cesaret alan diğerleri de müdahaleye canla başla katılarak adamı etkisiz hale getirdiler.
*
Kadir Şeker sendromu denilen kahrolası sendromu yerlere çalan o kahraman yaşlı adama bin selam olsun!
NİŞANTAŞI’NDA KONSER İŞKENCESİ
Bir süredir Nişantaşı’nda apartmanların ortasındaki küçücük parkta konser etkinlikleri yapılıyor.
Saat 21.00’de başlayan bu konserler nedeniyle bölgedeki tüm apartmanlar, bu konserlerden gelen yüksek sesle inliyor resmen.
*
Ses o kadar yüksek ki...
Camlar titriyor. Yer sarsılıyor. Odada son ses açık televizyonun sesini duymak imkânsız. Evin içinde kimse kimseyle konuşamıyor.
*
Tüm apartmanlar şikâyetçi bu sesten. Yaşlısı var, çocuğu var, hastası var. Bu nasıl iştir, anlamıyorum. Ben hiç aramadım ama bazı komşularımız polisi, belediyeyi arıyorlarmış. Sonuç? Yok.
*
Buradan Şişli Belediyesi’ne, Şişli Kaymakamı’na, İstanbul Valisi’ne sesleniyorum:
Lütfen bu işe bir el atın. Konser verilecekse biraz ötede koskoca Maçka Demokrasi Parkı var.
Apartmanların arasındaki bu küçük park, böyle konserler için uygun değil.
BEDRİ DE AYNI GÖRÜŞTEYMİŞ
Taylor Swift’i yazmıştım geçen gün.
Amma da abartılıyor falan diye.
*
Meğer sadece ben böyle düşünmüyormuşum.
Bizim Bedri Baykam, bu konuda benden daha radikal bir yaklaşım içindeymiş.
*
“Amerikan komşu kızı Taylor Swift” başlıklı yazısını kaçırmışım Bedri’nin.
Benden çok daha ayrıntılı, benden daha fazla temellendirilmiş, benden daha fazla örneklendirilmiş biçimde yazmış Bedri bu Taylor olayını.
Yalnız olmadığımı bilmek acayip mutlu etti beni. Teşekkürler Bedri.
ALMAN DÖNERİ NASIL BİR ŞEY
“Alman döneri” dediğime bakmayın. Bu da bizim dönerimiz. Bu da Türk işi yani.
Yıl: 1971. Bir Türk, Berlin’de döner satmaya başladı.
O gün bugündür Berlin bir döner şehri, Almanya da bir döner ülkesi.
*
“Alman döneri” denilen döner, bizim dönerden azıcık farklı. Biraz yorum katmışlar dönere. Bu yorumda da başrolde soslar var. Almanlar sevmiyormuş sade döneri. Mutlaka soslu istiyorlarmış.
*
Berlin’de herhangi bir dönerciye girdiğinizde bu döneri deneme şansınız oluyor.
*
İşte o dönercilerden biri: Süper Döner.
Halil ve Ayhan Payam adlı iki kardeş işletiyor burayı. “Ver bana ekmek arası bir Alman döneri” dediğinizde size hemen “Sos olarak ne istersiniz” diye soruluyor.
Baharatlı, yoğurtlu, sarımsaklı, humuslu, tahinli soslar var. Seçiyorsunuz bu soslardan. Biraz sos, biraz salatayla karıştırılmış mis gibi ekmek arası döneriniz elinizde.
*
Yedikten sonraki yorumum şudur: Sosun baskın havası, dönerin tadını biraz belirsizleştiriyor ama bu da lezzetli. Başka bir tat ama lezzetli.
*
Ayhan kardeşlerin verdiği iki bilgi şöyle:
*
İki sene önce ekmek arası dönerin fiyatı 4.5 Euro imiş. Zam gelmiş. 6.5 Euro olmuş. İki Euroluk bu zammı, Almanlar bayağı bir mesele etmişler.
Süper Döner’in müşteri profili şöyleymiş: Yüzde 70 Alman, yüzde 20 turist, yüzde 10 Türk.
*
Alman döneri hakkındaki son, en son yorumum şudur:
*
Güzel, farklı, değişik.
Ama ben yine de bizim içine hiç sos falan karıştırılmamış sade dönerimizi tercih ederim.
Paylaş