Gazze’ye dönüş fotoğraflarında ne var

- Verilen kayıplara rağmen zafer havası var.

- Yaşanan acılara rağmen yüzlerde gülücük var.

- Aylardır süren katliama rağmen dimdik ayakta duruş var.

- Yalnız bırakılmaya rağmen pes etmeme var.

- Yıkıma rağmen yıkılmama var.

- Her türlü olumsuz koşullara rağmen muazzam bir direnç var.

CHP’NİN BÜYÜK SORUNLARI

- LİDERLİK SORUNU: Bir lider çıkarabilmiş değiller. İmamoğlu lider olabilir ama o da belediyeyi bırakıp partinin başına geçme riskini göze alamıyor.

- İDEOLOJİ SORUNU: Partinin bir ideolojisi kalmadı. Çizgisi belirsizleşti. Artık Erdoğan karşıtlığı dışında taşıyıcı bir kimliği yok partinin.

- ORGANİZASYON SORUNU: Organize bir parti havasını veremiyorlar. Bu kültürden yoksunlar. Örgütlerini mobilize edemiyorlar.

- YÜKSEK SİYASET SORUNU: Suriye konusu açılıyor: Bocalıyorlar. İmralı konusu açılıyor: Bocalıyorlar. Trump konusu açılıyor: Bocalıyorlar. Yüksek siyaset üretemiyorlar.

- ALTERNATİFLİK SORUNU: “Bunlar gelirse çok daha iyisini yaparlar” duygusunu vatandaşa bir türlü geçiremiyorlar. Hazırlıksız bir görüntü veriyorlar.

- DAĞINIKLIK SORUNU: Partide çeşitli odaklar var: İmamoğlu odağı, Kılıçdaroğlu odağı, Özel odağı, hatta Yavaş odağı... Parçalı ve dağınık bir görüntü veriyorlar.

TARKAN, TUBA, HANDE FALAN YALLAH ARABİSTAN’A OLMUŞ

Suudi Arabistan’da düzenlenen bir törenin açılışında Tarkan sahne almış.

“Kuzu kuzu”, “Şımarık”, “Dudu” gibi şarkılarını seslendirmiş Tarkan.

Sadece Tarkan mı?

Tuba Büyüküstün oradaymış. Hande Erçel de oradaymış.

*

Şu işe bakın hele...

Kimlere “Yallah Arabistan’a” deniyordu, kimler “Yallah Arabistan’a” olmuş.

Hayat, hiç de hesap edildiği gibi akmıyor dostlar.

ERDOĞAN’IN ÇOK DAHA AĞIR SUÇU

Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanı iken yargılanmıştı.

Bunu hatırlatan Ekrem İmamoğlu şöyle demiş:

*

“Erdoğan, o dönemde çok daha ağır bir suçla yargılandı.”

*

Yani demek istiyor ki:

Yolsuzluktan, rüşvetten falan çok daha ağır bir suçla yargılandı.

*

Erdoğan’ın yargılandığı suç şuydu: Tehlikeli bir şiiri okumak.

Galiba İmamoğlu’na göre tehlikeli şiirler okumak, yolsuzluktan, rüşvetten çok daha ağır suç.

SÜFLİ BİR MERAK

Çocuk, Hacı Sabancı’nın çıktı.

DNA eşleşti. Yüzde 99.9 Hacı’nın çocuğu.

*

“Çünkü başka insanların ölümü / en gizli mesleğimizdir hepimizin / başka ölümler çeker bizi” demiş ya şair.

Beni de süfli bir merak çekiyor.

*

Acayip merak ediyorum:

DNA’nın belli olduğu günün akşamında Hacı’nın geniş ailesinde neler konuşuldu acaba?

KAPUSKA İLE BAMYA

Geçenlerde bir ortama düştüm.

Biri kapuskayı övmeye başladı. Askerdeyken tanışmış kapuskayla, bayılmış.

Öbürü bamyayı güzelledi. Hakkı yenmiş bir yemek falan diye.

Ortamdakiler de hem kapuskaya hem bamyaya omuz verdiler.

*

İkisine de aşırı mesafeli olduğumdan ortamdan hızla uzaklaştım.

KÖPEKLER, İFRATLAR VE TEFRİTLER

Bir taraf insan hayatını tehlikeye atmak pahasına sokak köpeklerine dokunulmasın diyor.

*

Bir taraf da köpeklere karşı en acımasız itlaf yöntemlerinin devreye girmesini savunuyor.

*

Biri ifrat. Biri tefrit.

*

Esas olan tabii ki insan hayatıdır. Küçücük bir çocuğun köpekler tarafından parçalanmasına asla kayıtsız kalınamaz.

Mutlaka çare bulunmalıdır.

Ancak çare, acımasız köpek katliamları olamaz.

Bir çare bulunmalıdır ama bulunacak çare mutlaka merhamete dayalı olmalıdır.

TEĞMENLERE YAPILAN KÖTÜLÜK

- Teğmenleri bayraklaştırmak...

- Teğmenlerden hükümet karşıtı bir kahramanlık çıkarmak...

- Teğmenleri ideolojik yaklaşımlara malzeme yapmak...

- Teğmenlere direniş odağı gibi yaklaşmak...

- Teğmenler üzerinden siyasi yaklaşımlara girişmek...

Teğmenlere yapılan ve yapılacak en büyük kötülüktür.

*

Olayı basit bir disiplin konusu olmaktan çıkarıp ideolojik bir zemine çekmek, teğmenlerin istikbaline büyük zarar verir.

*

Yaklaşım şu olmalıdır:

Teğmenler basit bir disiplin ihlali yapmışlardır, bunun cezası meslekten çıkarma olmamalıdır.