201 bin konut maketi yapmak

CHP Lideri Özgür Özel, bunu yeterli bulmamış.

*

İktidar düşmanlığını, Erdoğan nefretini, “bunlar gitsin de kim gelirse gelsin” yaklaşımını iki dakika paranteze alarak cevap verin lütfen:

*

Sizce CHP iktidarda olsaydı, iki yılda 201 bin konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim edebilir miydi?

*

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “201 bin konutun maketini yapamazlardı maketini” demiş.

*

Maket deyip de geçmeyin ha!

*

On bin maket yapmak, büyük bir organizasyon becerisi gerektirir. / 50 bin maket yapmak, maket yapmaya adanmışlık gerektirir. / Yüz bin maket yapmak, devasa bir azim ve kararlılık gerektirir. / Yüz elli bin maket yapmak, geceyi gündüze katmayı gerektirir. / 201 bin maket yapmak, muazzam bir eşgüdüm yeteneği gerektirir.

*

CHP’nin en büyük sorunu, tam olarak şuradadır:

*

Ahaliyi daha iyisini yapacağına, yapabileceğine inandıramıyor bir türlü. Bu nedenle de 201 bin konutu yeterli bulmamasını hiç kimse ciddiye almıyor.

*

Aslında CHP’nin şöyle bir şansı var:

Ahaliyi 201 bin konutu yapabileceğine inandırmasına gerek yok. Şimdilik 201 bin konutun sadece maketini yapabileceğine inandırsın, yetip de artar bile.

BASTIR TRUMP

HA gayret Trump.

Ahlâksız Gazze planını dile getirmeye devam et. Gazze’de etnik temizlik yapacağını, Gazze’ye el koyacağını falan söylemeyi aman ihmal etme.

G

Çünkü sen böyle yaptıkça...

Tüm yeryüzünde İsrail’den ve ABD’den nefret etmeyen üç kişi kalacak:

*

BİR: Sen. İKİ: Netanyahu. ÜÇ: Bir de damadın Kushner.

*

Ha gayret Trump.

Hiç fren yapma. Bastır, bastır.

KAFA YEDİREN SANAT

- Bazı şairler vardır. İyi şairlerdir ama megalomanide zirvededirler.

*

- Bazı ressamlar vardır. İyi ressamlardır ama tatminsizlik girdabındadırlar.

*

- Bazı romancılar vardır. İyi romancılardır ama korkunç kötü insanlardır.

*

- Bazı oyuncular vardır. İyi oyuncudurlar ama süper cimridirler.

*

Bu bağlamda Kanye West için şunu söyleyebilirim:

*

İyi bir müzisyen olabilir ama acilen gözetim altına alınması gerekir.

İLETİŞİM BAŞKANLIĞI’NA GECİKMİŞ BİR FAHİR ATAKOĞLU TEŞEKKÜRÜ

FAHİR Atakoğlu...

Bu toprakların yetiştirdiği muhteşem sanatçılarımızdandır. Cemal Reşit Rey’in öğrencilerindendir. Edirne’nin ötesinde de büyük bir anlam taşır. Belgesel müziklerinin prensidir. Uluslararası ödüllere boğulmuştur.

Kısacası kendisiyle iftihar edeceğimiz bir sanatçımızdır.

*

Ne zaman ki “15 Temmuz Destanı” diye bir albüm yaptı Fahir Atakoğlu.

O zamana kadar kendisini yere göğe koyamayanlar, bir anda Atakoğlu’nu unutma bahçesine attılar.

*

İşte tam da bu aşamada Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın şahane bir girişimi devreye girdi.

*

Fahir Atakoğlu’nu anlatan “Müzik: Fakir Atakoğlu” adlı belgesele omuz verdi İletişim Başkanlığı.

Belgeselin ilk gösterimi Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Gösterimde konuşan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Fahir Atakoğlu’nun bu topraklar için taşıdığı anlamı şahane biçimde dile getirdi.

*

Fahir Atakoğlu gibi değerlerimizin kadrini kıymetini her zaman bilelim, bildirelim.

BİN TÜRLÜ HESAP KİTAPLA OLMAZ BU İŞLER

- “İmamoğlu’na siyasi yasak gelirse ne yaparız” falan diye tasalanarak OLMAZ BU İŞLER. Erdoğan’a siyasi yasak gelmedi mi? Buna rağmen Erdoğan, o yasağı paramparça etmedi mi?

*

- “Adayı erken açıklamak erken doğumdur” falan diye korku yayarak OLMAZ BU İŞLER. Adayınız, gerçekten milletin adayı olmayı başarırsa erkenmiş, geçmiş kimsenin umurunda olmaz.

*

- “Mansur Yavaş, küsüp kaçarsa felaket olur” falan diye kaygılanarak OLMAZ BU İŞLER. Siz önce partiniz mensuplarının dava adamı olmasını sağlamalısınız. Partinizin en önemli ismini “potansiyel kaçak” olarak görmekten vazgeçmelisiniz.

*

- Bin türlü hesap kitap yaparak OLMAZ BU İŞLER. Hesap kitap yapmaya başladığınız anda çıkmaza girersiniz. Masa başında ürettiğiniz formüller, hayatın gerçekleri karşısında tuzla buz olur.

ÇOCUKLUK DİZİLERİME DAİR

- BONANZA: Mahallelerde oynanan kovboyculuğun baş sorumlusuydu bu dizi. Herkes nedense “Küçük Joe” olmak isterdi.

*

- TATLI CADI: Samantha yüzünden burnumuzu oynatarak bir şeyler olmasını az beklemedik. Fakat nafileydi nafile.

*

- KAÇAK: Bitmek tükenmek bilmeyen bir kaçış. Çok iyi anımsıyorum: Dr. Richard Kimble kadar yorulup kaygılanırdım.

*

- KÜÇÜK EV: Amerikan kırsalının süper dindar, iyiliklerle dolu, aşırı sıkıcı ailesi. Olsun, biz yine de heyecanla izlerdik yokluktan.

*

- AŞK GEMİSİ: Aklımda bir tek Ayzek kalmış bu diziden. Belki de Cem Yılmaz yüzünden anımsıyorum Ayzek’i. Kim bilir?