İZİKAD’da neler oluyor?

İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD), bu kentin en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri…

“İş’te kadın, güçlü kadın” sloganıyla kurulduğu 2008’den bu yana yakından takip ettiğim bir dernek.

Şehnaz Yılmaz Footer’in öncülüğünde yola çıktıklarında sadece 7 kişiydiler.

Bugün bu sayı benim bildiğim kadarıyla 97.

Kendilerine yükledikleri misyon…

Çağdaş, cesaretli, yenilikçi, özgüvenli, girişimci ruha sahip, sosyal ve ekonomik anlamda üreten/üretmek isteyen iş kadınlarını desteklemek, yenilerini de iş dünyasına kazandırabilmekti.

Vizyonları ise…

Lider, çağdaş, demokratik, üretken, bilime ve uzmanlığa değer veren ve kadının her şeyden önce bir birey olarak üretime sağlayacağı katkının, yaratacağı ekonomik değerin önemini idrak ve takdir eden uygar bir Türkiye’nin gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak adına kadın girişimcilerin kendi aralarında işbirliği ve dayanışma ortamı yaratarak bir yandan mevcut kadın girişimcilerin varlığını güçlendirmek, diğer yandan da kadın girişimci sayısını artırmak ve böylelikle iş dünyasındaki statülerini sağlamlaştırmaktı.

Aradan geçen 16 yıllık sürede bu çizgi doğrultusunda da çok önemli işler başardılar.

Footer’dan sonra bayrağı devralan Candan Çilingiroğlu da Huriye Serter de Betül Sezgin de çıtayı daha da yukarılara taşıdılar.

Gelin görün ki geçtiğimiz 19 Şubat’ta elektronik ortamda yapılan, Özden Erten ile Ayla Alkan’ın yarıştığı iki listeli seçimli e-genel kurul sırasında ortalık fena karışmış.

(Öncelikle, üyelerin İzmir’de yaşamasına ve genel kurulların daha önce daima fiziksel ortamda yapılmasına rağmen bu kez dijital ortamda yapılması tepki toplamış.)

Duyduğuma göre çağrı mevcut kayıtlı üyelere yapılmış olmasına rağmen genel kurula 3 gün kala yeni üye alımları yapılmış.

Genel kurul davetine uygun olmayan ve İZİKAD kültüründeki etik kuralların online platformda göz ardı edilmesi tepki toplamış.

Ve bu yeni üyeler hazirun listesine dahil edilerek kendilerine oy hakkı tanınmış.

Seçimi kaybeden Alkan ve içlerinde geçmiş dönem başkanının da bulunduğu 40 üye istifa etmiş.

Kulağıma gelen bilgi Ayla Alkan’ın bundan sonraki süreçte, kendisiyle birlikte emek harcayan ve yalnız bırakmayan üyelerle yeni bir yol haritası çizeceği şeklinde.

Bunun anlamı şu:

İzmir’e yeni bir kadın derneği geliyor.

Hedef; hızlı bir şekilde, ulusal-uluslararası arenada etkin ve parlayan bir yıldız olacak yeni oluşumla yola devam etmek.

Kulislerde Alkan’ın yakın çevresine, “2013’ten beri çeşitli kademelerinde görev aldığım İZİKAD’ı hep bir yuva gibi gördüm. Yaşanan bu gelişmeden dolayı çok üzüntülüyüm. Süreç beni istifa kararı almaya mecbur bıraktı. Zira iki adaylı yarışta ötekileştirildik. Listemdeki iki ismin dernekte çalışmadığı algısı yaratıldı. Oysa kendileri de yakından biliyorlar ki o iki üye de komisyonlarda uzun süre çalışmışlardı. Tüm bunlar bizi derinden yaraladı” dediği konuşuluyor.

Erkek egemen dünyada seslerini duyurabilme mücadelesi veren kadınların ego savaşlarıyla kendi aralarında bölünmelerini ve İzmir’in öncülüğünü yaptığı demokrasi kültürünün bu şekilde zedelenmesini anlamak güç.

Bakalım bu işin sonu nereye varacak?

///

Bu seçimin kazananı zeytin

BENİ takip edenler zeytine olan aşkımı bilirler.

Köşemi okuyanlar aşağıdaki cümlelerimi de sanırım artık ezberlemiştir.

“Derler ki cennette iki ağaç vardır:

Biri incir ‘Gerçek Ağacı’, diğeri ise zeytin ‘Hayat Ağacı’.

Zeytin kutsal kitapların ağacıdır.

Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Museviler için aynı simgesel anlamı taşır:

Akıl, zafer, barış, bereket, uzun ömür, olgunluk, saflık, sadelik...

Zeytin binlerce yıllık bir kültürdür, gelenektir.

Zeytin doğallıktır, sağlıktır, lezzettir.

Zeytin alın teridir, sevinçtir, mutluluktur, sadakattir, tutkudur, hayattır, yaşama biçimidir.

Zeytin sıkılan ilk danedir, sürülen ilk damladır, bandırılan ilk ekmektir.”

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ’ın lansman toplantısına ilişkin gözlemlerimi paylaşırken (projelerin dışında) dikkatimi çeken şeylerin başında tüm tanıtım argümanlarında figür olarak seçtiği ‘zeytin’ fidanı olduğunu yazmıştım.

İzmir ve Ege’nin simgesi asırlık zeytin ağacı ile geleceğe dair verdiği iyi niyet mesajını anlamlı bulduğumu dile getirmiştim.

Geçtiğimiz perşembe günü bu kez CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Dr. Cemil Tugay’ın proje tanıtımında karşıma yine ‘zeytin’ çıktı.

Dev ekrana yansıyan mesajda salondaki 720 katılımcı adına Karşıyaka Kent Ormanı’na birer zeytin fidanı dikildiği duyuruldu.

Sonuçta sandıktan kim çıkarsa çıksın, en güçlü iki adayın da kampanyalarında hangi amaçla olursa olsun ‘zeytin’e yer vermeleri sevindirici.

Bence bu seçimin kazananı şimdiden açık ara ‘zeytin’.

Dilerim, yeni başkan İzmir’in dört bir köşesini bu mucize meyve ile donatır.

İzmir’in tanıtımında ‘zeytin’ hep ön planda olur.

İzmir’den tüm dünyaya sağlık, uzun ömür, bolluk, bereket, doğallık, olgunluk, saflık, alın teri, mutluluk, sadakat yayılır.

///

Neşter kullanmak sanat ister

GELELİM, Dr. Cemil Tugay’ın lansmanına…

* Çok heyecanlıydı. Bir gün bu noktaya geleceğini hayal etmediğini ve hala olan bitene inanamadığını samimi bir dille itiraf etti.

* Programın başında cebinden bir miktar para çıkararak, “Annem harçlık verdi” dedi. Eşinin iyi geleceğini söyleyerek bir diğer cebine koyduğu kaplan gözü taşını da paylaştı.

* Neden kravat takmadığını anlattı, bir ara izin isteyerek ceketini çıkartı, talep üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gibi gömleğinin kollarını katladı.

* Bugüne kadarki hiçbir toplantısında yanında olmasa da mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e teşekkürlerini iletmeyi atlamadı.

* Projelerini ‘İzmir Geleceğe Doğru’ sloganıyla 9 ana başlıkta açıklarken, 2050 vizyonunu ortaya koydu.

* Çağın gereklerini göz önüne alarak ‘yeni nesil belediyecilik’ anlayışıyla hizmet vereceklerinin altını çizdi.

* Vatandaşın hayatını doğrudan etkileyen su ve ulaşımda indirim sözü verdi.

* Metrobüs, monoray, deniz taksi, semt marinaları, 25 bin sosyal konut, Karşıyaka Stadı vs. projelerini aktardı.

* Tüm bunların arasında beni en çok etkileyen ise ‘Yapay Zekâ Dairesi Başkanlığı’ oldu.

Cemil Tugay bir tıp doktoru.

Bu şehri ve özellikle de insanlarını iyileştirme iddiasında.

Bakalım neşterini nasıl kullanacak?