Dost acı söyler

Big Chefs’in kurucusu Gamze Çizreli, Neo Lokal’in kurucu ortağı şef Maksut Aşkar, Kök Köken Toprak Konferansı’nın kurucusu Sabiha Apaydın ve Fernkolektif’in kurucusu Gözdem Gürbüzatik’in sunumları...
Yemek dünyasındaki cinsiyet ayrımcılığına dikkat çeken, ‘Cheffes’ kitabının yazarı-fotoğrafçı-yönetmen Vérane Frédiani ve İngiltere’nin saygın isimlerinden, Spring Restoran’ın şefi Skye Gyngell ile yemek kültürü araştırmacısı Gamze İneceli’nin sohbeti...
Eski Tarım ve Orman Bakanı Yardımcısı Ayşin Işıkgece, şef Ömür Akkor, Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, Seraf Restoran’ın şefi Sinem Özler, OdUrla’nın kurucusu şef Osman Sezener ve Barilla Genel Müdürü Murat Koç’un Hürriyet Gazetesi yazarı Müge Akgün’ün moderatörlüğündeki ‘Gıdanın Geleceği, Değişim İçin İşbirliği’ başlıklı panel...
Eataly Genel Şefi Claudio Chinali, Hodan’ın kurucu şefi Çiğdem Seferoğlu, Murat Deniz Temel, Mey Koray Özcan, Teruar Urla’nın kurucu şefi Osman Serdaroğlu ve şef Serhat Doğramacı’nın workshopları eminim ki benim gibi diğer katılımcılara da büyük keyif verdi, yeni ufuklar açtı.
Lezzet tutkunları hem yepyeni bilgiler öğrendi, hem bu isimleri yakından görüp tanıma fırsatı buldu, hem de sosyalleşip kaynaştı.
Ancak...
Aynı şeyleri yiyecek-içecek stantları için ne yazık ki söyleyemiyorum.
Katılımcılardan da aldığım izlenimlere göre:
Öncelikle, 40’a yakın markanın ürünlerini sunduğu alanlar özensiz, ikramlar da (tadımlık bile olsa) az ve yetersizdi.
Aralarında Michelin yıldızlı mekanların da bulunduğu restoranların bu daracık alanda kendilerini tanıtmaları neredeyse imkansızdı.
Gerçi bu işletmelerin sahipleri/şefleri de stantlarında kendileri durmak yerine ekipten birkaç kişiyi görevlendirerek ve sıradan sayılabilecek birer kap yemekle gelerek adeta sıra savıyor gibilerdi.
Demem o ki dost acı söyler.
İnsan, ücretini ödediği şeyin tamamından aynı lezzeti almak istiyor.
Bu festival bu haliyle gastronomik şölen vaat etmiyor.
‘GastroSohbet’ten öteye gidemiyor.

///

CHP’de bir isim daha

YEREL seçimler öncesi aday adaylarının ortaya çıkmaya başladığı bugünlerde en çok merak edilenlerden biri de İzmir Büyükşehir’e kimin aday gösterileceği...
CHP Genel Merkezi, Tunç Soyer’in, “Bir dönem daha kente hizmet etmek istiyorum” açıklamasına rağmen adaylığını ilan etmedi.
Böyle olunca, Büyükşehir için birçok isim konuşulmaya başlandı.
Selin Sayek Böke, Murat Bakan, Dr. Cemil Tugay, Abdül Batur, Filiz Ceritoğlu Senger, Buğra Gökçe’den sonra kulağıma gelen bir başka isim de Bedri Serter.
CHP’ye belediye meclis üyeliği, belediye başkan yardımcılığı, il başkanlığı ve milletvekilli olarak hizmet eden Serter’in, Büyükşehir’e aday gösterilmesi halinde ‘Hayır’ demeyeceği konuşuluyor.
Çevresindekilere futboldan örnek veren Bedri Serter, sahanın her noktasında takımının başarısı için ter dökmeye hazır olduğunu ifade ediyormuş.
Eşrefpaşa’da yetişmiş, Kemeraltı’nda çocukluktan esnaflığa adım atmış, ülkesine iş insanı ve siyasetçi olarak hizmet etmiş, kentin her karışını bilen Serter’e bu zorlu yarışta ‘Kolay gelsin’ diyorum.

///

Şimdi de Portekiz’de

İZMİR Kemalpaşa’da kurulu Say Yenilenebilir Enerji Ekipmanları Sanayi ve Ticaret A.Ş., yurtdışında yeni anlaşma yapmış.
Portekiz’de faaliyet gösteren A. Vieira Alves Metalomecânica ile 850 bin 188 euro büyüklüğünde satış sözleşmesi imzalamış.
Teslimler, 2024’ün ilk çeyreğinde tamamlanacakmış.
Bu yeni anlaşmayla birlikte SAYAS, Güney Kore, Çin ve Almanya pazarlarına Portekiz’i de eklemiş.

///

Denizli kabına sığmıyor

DUYDUM ki Denizlili genç iş insanları, SPV (Özel Amaçlı Şirket) kurmak için kolları sıvamış.
Nasıl Bir Ekonomi’den Nihat Delibaşı’nın haberine göre, ABD’de kurulması planlanan firmayla Denizlili girişimciler, küçük birikimlerle teknoloji başta olmak üzere yeni girişimleri ve start-up’ları uluslararası ticari normlara göre destekleme imkanı bulacaklarmış.
DEGİAD Başkanı Hakan Urhan, bilişim sektöründe öncü girişimlerin Denizli’de gerçekleşmesinin tesadüf olmadığını vurgularken, “Risk alma motivasyonu ve dinamiği Denizli’yi diğer Anadolu kentlerinden ayıran önemli özelliklerinden” demiş.
Denizli’nin klasik sanayi ve üretim yöntemleriyle daha fazla bir noktaya gitmesinin zorluğuna dikkat çeken DEGİAD Girişimcilik ve Teknoloji Komitesi Başkanı Kemal Sözkesen de şu görüşü dile getirmiş:
“Artık girişim sermayesi yatırım fonlarında da iş insanlarımızın yer alması, bu ekosistemi takip etmesi, buralarda edindikleri tecrübe ve birikimleri yeniden bu sisteme katmaları gerekiyor.
Aynı zamanda Denizli’de doğan fikirlerin, yeni projelerin yeni girişimcilerin desteklenmesi, onların fon bulması, dünyaya açılması ve ihracat yapması gerekiyor.
Hedefimiz, Denizli’yi Türkiye çapında parlatmak ve uluslararası çapta yıldız haline getirmek.”
Denizlili genç girişimcilerin önemli işler başaracağına inanıyorum.
Şimdiden yolları açık olsun!

///

Yeni bir ‘mezzet’ geliyor

BUGÜN köşemde meslektaşlarımdan besleniyorum.
Dünya Gazetesi’nden Özlem Sarsın’ın imzasını taşıyan haberden öğrendiğim kadarıyla da 1990’ların başında Zuhal Çelik ve Murat Ödül ortaklığında temelleri atılan Ege Hazır Yiyecek, ‘Mezzet’ markalı ürünlerine 2024’te bir yenisini ekleyecekmiş.
Bu ürün, içinde ilave şeker, koruyucu, palm yağı, renklendirici ve tatlandırıcı bulunmayan bir atıştırmalıkmış.
Tadını içindeki meyveden alan tamamen doğal bir lezzetmiş.
Çocuklar kadar sporculara da uygunmuş.
Alternatif ürünlere göre daha düşük enerji içeriyormuş.
Çeşitlerden biri incirli ve fındıklı, diğeri ise kakaoluymuş.
İhracat amaçlı planlanmış ama sonra Türkiye’de de satışına karar verilmiş.
Öte yandan firma, İzmir Torbalı’da bulunan iki üretim tesisi ve depolama alanlarına ek yatırım da yapıyormuş.
Yılsonuna kadar tamamlanması hedeflenen yeni bir depo alanı inşa edilmeye başlanmış.
Artan ürün taleplerini karşılayabilmek ve gelecek yıla hazırlık için de yeni kazanlar alınmış.
Bir de benden duyun istedim.