Paylaş
Bu acı gerçek, birçok ilişkinin bitme nedeni.
Bu hatayı her kimse başlatan ve yapan...
Utansın.
Kendine çeki düzen versin, alsın sazı eline ve hemen konuşsun.
Kaçmasın.
Biz bu hatayı yaptık.
Yeni anladık.
Az kaldı çok geç olacaktı.
Severek, sevişerek evlendik.
Biz birbirimizi seçtik.
Herşeye beraber karar verdik.
Herkes; “Herşey değişecek!” dedi.
İnanmadık.
Değişmedi de.
Ne zaman ki çocuğumuz olmasını istedik... Birşeyler kıpırdandı içimizde.
Karım kolay hamile kalamadı, zorlandık, panik olduk, korktuk. Yetmedi yedi sülale işin içine girdi, her kafadan bir ses çıktı, suçlamalar başladı... Yanlış etki altında kalmalar derken, saçmaladık.
Şimdi düşünüyoruz da, bugünkü aklımız ve tecrübemiz olsa, kimseyi dinlemeyiz.
Bir kesim eş-dost bize “bitmiş insan” muamalesi çekti.
Daha karım hamile değildi, “sakın iki çocuk yapma” diyen oldu.
“Bu devirde çocuk yapmak da, bakmak da çok zor!” diye başlayan nutuklar saatler sürdü.
Daha karım hamile değildi, başına neler gelecek, nasıl kilo alacak, nasıl hayatı kararacak bunları dinledi.
Ben de dinledim tabi.
Karımın fil gibi olduğunu düşündüm.
Korktum.
Korktum ama önemsemedim. Bunu karıma da söyledim.
İkna edemedim.
Bittim.
Kendimi dar çıkmaz sokakta, araba ile duvara sıkıştırılmış ezilmeyi bekleyen zavallı çaresiz bir adam gibi hissettim.
Bütün arkadaşlarım, bir tanesi hariç, “Oğlum sen bittin!” naraları attı.
Hekim arkadaşım, “Seks hayatın bitmiştir! Bunlar son günlerin kıymetini iyi bil ha ha ha!” dedi.
Gece yatakta karıma sarılmak yerine tavana bakıp düşünür oldum;
Ulan nasıl yani?
Şimdi karım hamile kalsın diye sevişeceğiz, sonra da hamile kaldı diye mi sevişemeyeceğiz.
Peki ya sonra, karım çocukla olacak diye sevişemeyeceğiz...
Bu ne ya?
Niye hala insanlar çocuk ister? diye üzerime karabasanlar bastı.
Ben karımdan habersiz, olacaklardan korktum, sindim... Soğudum.
Karım benden habersiz, olacaklardan korktu, sindi ve o da soğudu...
O arada biz uğraşıp sinir yaparken kızımız doğdu...
Sanki bütün kehanetler birbir üzerimize çöktü. Ne deseler oldu.
Sanki söyledikleri için öyle oldu. Herkes lanetledi bizi.
Aramız açıldıkça açıldı.
Kapatmaya çalıştıkça gergin olan sinirler iyice gerildi.
Ben ona dokunmak istediğimde o bunu “ihitiyaç için seks” olarak algıladı, kaçtı.
Ben de bunu bir çeşit “koca cezalandırma” olarak algıladım, sinirli bir adam oldum.
Diğer etkenlere gelemedim bakın henüz.
Say say bitmez çünkü.
Bütün bunları anlamak, keşfetmek, yüzleşmek kolay değil.
Toplum baskısı, aile baskısı, arkadaş ve statü baskısı ile yaşamak zor.
Herkes kendi işine bakmalı oysa.
Haftaya devam ederiz artık.
Adam
Paylaş