Otel yangını değil ihmal öldürdü

GÜNE Bolu Kartalkaya’dan gelen otel yangını haberiyle başladık.

Haberin Devamı

Acımız büyük. 

Grand Kartal Oteli’nin mutfak kısmında çıkan yangınla ilgili ihmal ve kusur araştırılıyor.

Otelin ahşap olmasının facianın boyutlarını artırdığı söyleniyor.

Yangının çıkışı sırasında ve daha sonra ihmal olmasa bu kadar büyük bir facia yaşanır mıydı?

O nedenle otel yangını değil ihmal öldürdü diyorum.

Ama gidenler gitti.

Büyük bir can pazarı yaşandı.

Tatil yapmak için geldikleri otelde kimi dumanla boğularak kimi yanarak can verdi.

Bu acıya yürek dayanmaz.

Yangında yakınlarını kaybedenlere Allah sabır versin.

Milletimizin başı sağ olsun.

ÜMİT ÖZDAĞ VE ZAFER PARTİSİ HAKKINDA DOSYA HAZIRLANMALI

Ümit Özdağ’ın gözaltına alınma şeklini şık bulmadım. Çünkü hak etmediği bir mağduriyet hissinin yaşanmasına neden olur. Ümit Özdağ hakkında sadece ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ten soruşturma açılmasını ise eksik bulmuştum. ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ten soruşturma açmak demek Ümit Özdağ’a ödüldür.

Haberin Devamı

MİLLİ GÜVENLİK SORUNU

Ümit Özdağ’ın milli güvenlik sorunu olduğunu yazan gazeteciyim. Kanaatim değişmedi. Ümit Özdağ, mülteci düşmanlığı yüzünden ülkede iç savaş provası yapan birisiydi. Altındağ’da ve Kayseri’de Suriyelilerin mahallelerine saldırı yapıldığında Ümit Özdağ hakkında dava açılmalıydı. “Kılıçdaroğlu seçilirse iç savaş çıkar” dediği gün yakasına yapışılmalıydı.

FAY HATLARI

Bu ülkede fay hatları var. Sağ-sol çatışmasından, Alevi-Sünni olaylarından çok çekti. Çok ağır bedeller ödedi. O nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan sık sık iç cepheyi tahkim etme çağrısı yapıyor. Ümit Özdağ ise yabancı düşmanlığı yaparak ülkeyi yeni bir iç kargaşanın içine sürüklemek istedi. Aynen Almanya’da Türk ve Müslüman düşmanı Neo Naziler gibi. Avrupa’daki Türk düşmanı aşırı sağcılar gibi.

DOSYA HAZIRLANMALI

Ümit Özdağ hakkında ‘halkı kin ve düşmanlığa sevk etme’ suçundan soruşturma açılması ise gecikmiş ama yerinde bir karar.

Sadece Ümit Özdağ yetmez Zafer Partisi hakkında da ‘halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek’ten kapsamlı bir dosya hazırlanmalı.

HANGİ İMAMOĞLU TERCİH EDİLİR

Suriye’de tarihi bir değişim yaşandı, Baas rejimi yıkıldı. Yeni bir dönem başladı. PKK terörünü sona erdirmek için “Terörsüz Türkiye” çalışmaları başlatıldı. DEM Parti’den bir heyet İmralı’ya gitti.

Haberin Devamı

Amerika’da Biden gitti, Trump geldi. Suikast yapılarak ortadan kaldırılmaya çalışılan Trump, ikinci kez Amerikan Başkanı oldu.

Gazze’de İsrail ile Hamas arasında ateşkes sağlandı.

TEK GÜNDEM İMAMOĞLU

Türkiye’de ne yaşanırsa yaşansın, dünyada hangi gelişme olursa olsun CHP’nin tek bir gündem maddesi var. O da Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı konusu.

İmamoğlu, cumhurbaşkanı adaylığını engellemek için iktidarın kendisine dava üstüne dava, soruşturma üstüne soruşturma açtığı havasını veriyor. Ekrem İmamoğlu’nun bir medyası var. “Öl de ölelim, vur de vuralım” havasındalar.

Şimdi bir soru sormak istiyorum. Bu soruya benim bir cevabım var ama bu yazıda paylaşmak istemiyorum.

KRİTİK SORU

Haberin Devamı

Yüz puanlık uzmanlık sorusu şu; AK Parti iktidarı için Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması mı yararlı, yoksa olmaması mı?

Bu soruyu başka bir şekilde yönelteyim.

Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş, Ümit Özdağ ve başka isimlerin de yer aldığı bir cumhurbaşkanlığı seçimini mi tercih eder yoksa Ekrem İmamoğlu’nun olmadığı bir seçimi mi?

CHP’NİN LİDER SORUNU

Artık adını koymak lazım. CHP’de çok ciddi bir liderlik sorunu yaşanıyor. Ve bu sorun giderek derinleşiyor. CHP’de çift başlı bir yönetim var. Özgür Özel Genel Başkan ama partiyi Ekrem İmamoğlu yönetiyor. Eşbaşkanlık sistemi gibi. CHP’nin iki genel merkezi var. Biri Ankara’da Söğütözü’nde diğeri İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda.

Haberin Devamı

Böyle bir parti topluma güven verir mi? CHP, 31 Mart Yerel Seçimleri’nde tarihi bir başarıya imza attı. 1977 yılından sonra ilk kez birinci parti oldu. Normalde CHP’nin şimdi iktidara yürümesi lazımdı. Ancak ağustos ayından bu yana birinci parti konumunu kaybetti. Şimdi hızla psikolojik sınırı olan yüzde 25’e doğru geriliyor.

Çünkü CHP topluma, ben seni daha iyi idare ederim mesajını veremedi.  Varsa İmamoğlu, yoksa İmamoğlu. Koskoca Atatürk’ün partisi İmamoğlu partisi haline dönüştü.

KILIÇDAROĞLU KARIŞTIRIYOR

Kemal Kılıçdaroğlu seçimlerden sonra ihanete uğradığını açıklamıştı. “Sırtımda hançerlerle dolaştım” demişti. Seçimlerde ihanete uğradı, CHP’nin kongresinde umut bağladığı dağlara kar yağdı. Kurultay salonunda kendisini satanlar yüzünden CHP Genel Başkanlığı’nı kaybetti. Ama belli ki bunlardan yeterince ders çıkarmamış. Kiminle yola çıkılıp kiminle çıkılmayacağını tam öğrenememiş.

Haberin Devamı

OCAK SONUNA KADAR BEKLEYİN

Kılıçdaroğlu, CHP’yi olağanüstü kurultaya götürmek için imza topladı. Hatta Ahmet Davutoğlu’nun kendisini ziyaret edip AK Parti’ye geçme konusunu açınca, “CHP’yi olağanüstü kurultaya götüreceğim. Ocak sonuna kadar bekleyin. Bu sırada AK Parti’ye geçerseniz benim aleyhime kullanırlar” dediği söylenmişti.

İMZALAR ÇEKİLİYOR

Kılıçdaroğlu siyasi konjonktürün uygun olduğu bir zaman deklarasyon yayımlayıp olağanüstü kurultay çağrısı yapacaktı. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Kılıçdaroğlu uygun zamanı kollarken, bir dönemler kendisiyle beraber hareket edenler Kılıçdaroğlu lehine imza verenleri vazgeçirmeye başladı.

SIRTINDAKİ HANÇER

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu ile koordineli hareket eden üç ismin imzaları geri çektirme çabaları etkili olmuş. Kılıçdaroğlu’nun listesinden isimler bir bir eksilmeye başlamış.

İmza listesi elinde kalan Kılıçdaroğlu’nun bir kez daha sırtımdan hançerlendim, ihanete uğradım demesi yakınmış. 

Yazarın Tüm Yazıları