Allah beterinden korusun.
Allah muhafaza etsin.
Deprem gerçeği bize kendini bir kez daha hatırlattı.
İstanbul 6.2 şiddetindeki bir depremle sarsıldı. En büyük tesellimiz can kaybının olmaması.
Ama büyük korku yaşandı.
Deprem konusunda halkımızın biraz daha bilinçlendiğine tanık olduk.
Hemen evlerinden, işyerlerinden çıktılar.
Meydanlarda, parklarda toplandılar.
Erdoğan, “DEM heyeti ile görüştük. Görüşme çok olumlu geçti. Çok iyi geçti. En kısa zamanda bu süreci tamamlayacağız. Terörsüz Türkiye hedefine mutlaka ulaşacağız” diyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’dan oluşan DEM heyeti ile görüşmesine AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Âlâ ile MİT Başkanı İbrahim Kalın da katılmıştı.
DEM’LİLERLE GÖRÜŞME
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın DEM Parti heyeti ile görüşmesi, sürece verdiği güçlü desteği göstermesi açısından önemliydi. DEM heyeti, AK Parti grubunu ziyaret ettiğinde, “Bu sürece ilişkin çağrıyı Sayın Bahçeli yaptı ama bu sürecin arkasındaki iradenin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu biliyoruz” demişlerdi. Ama bu iradenin gösterilmesi önemliydi. Bu tür kritik görüşmelerde mekân seçiminden yapılan konuşmalara kadar her şey mesajlar içerir. “Erdoğan bu işe mesafeli” şeklindeki yorumların önünü kesmiş, ayrıca DEM’lilerin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul edilmesiyle bu sürecin bir devlet politikası olduğu mesajı verilmişti.
Erdoğan’la görüşmeden sonra Sırrı Süreyya Önder “Çok pozitif bir görüşme oldu. Çok umutluyuz” derken, Pervin Buldan “Çok çok verimli bir görüşme oldu” diye konuşmuştu.
ÖMER ÇELİK VE EFKAN ÂLÂ
Tellalların devrine yetişemedim. Ama destan satanları gördüm.
Kollarının üstüne renkli çizimlerin olduğu destanları yatırır ya da açtığı bir serginin üstüne dizer başlarlardı bağırmaya.
Battal Gazi Destanı, Kerbela Destanı diye bağırırlardı. Züleyha ile Yusuf en çok satanıydı. Ama benim çocuk aklımda İran Şahı’nın eşi Süreyya kalmış olmalı ki yıllar sonra Süreyya’nın hüzünlü hikâyesini ve Farah Diba’yı yazmıştım.
Bir anı da sinemalardan kalmış olmalı. Film afişlerinin olduğu tahtadan yapılmış çerçevenin iki ucuna giren gençler mahalle mahalle dolaşıp, “Battal Gazi filmi. Cüneyt Arkın başrollerde” diye bağırırlardı.
BARIŞ GELİYOR
Şimdi diyorum ki bir tellal olup çıksam şehrin en yüksek yerine ya da bir destan satıcısı gibi sokak sokak gezip bağırsam. ‘Ey millet uyanın, barış geliyor bu ülkeye, PKK silah bırakıyor, silahlar toprağa gömülüyor’ diye haykırsam.
Bilmem sesimi duyurabilir miyim?
Çok tarihi bir sürecin içinden geçiyoruz. 50 yılımıza mal olan PKK terör örgütü silah bırakıp, kendini feshetme sürecinde. Ancak bende mi bir tuhaflık var, yoksa medyanın gündeminde mi? PKK’nın tasfiye süreci, yapay zekânın süper lig şampiyonunu belirlediği haberler kadar medyada yer almıyor.
The New York Times gazetesi, Netanyahu’nun Beyaz Saray’ı ikinci kez ziyareti sırasında Trump’a İran’ı vurma planını ilettiğini yazdı.
Trump’ın ise İsrail’in saldırı planını reddederek İran ile nükleer müzakere yolunu seçtiği ifade edildi. Trump, İsrail’in İran’a yönelik saldırı planını ötelediği yönündeki soruya, “Ben bunu öteledim demezdim ama bunu yapmak için acele etmiyorum” cevabını verdi.
Ucu açık olan bu yanıt her kelimesiyle ayrı bir şekilde değerlendirilmeyi hak ediyor. Çünkü barışla da savaşla da sonuçlanabilecek kritik bir sürecin içindeyiz.
Dış politika benim alanım değil. Ama bir Ankara gazetecisi olarak Türkiye’yi de yakından ilgilendiren ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuz için değinmek istedim.
TÜRKİYE VE İRAN
Netanyahu, 7 Nisan’da Beyaz Saray’a yaptığı ziyarette iki başlık üzerinde duruyor.
1-Türkiye’yi şikâyet ediyor.
2-İran’ı vurma planını sunuyor.
Diplomasının iptali ve yolsuzluk davaları nedeniyle Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı net değil. Ama İmamoğlu’yla ilgili gelişmeler Cumhurbaşkanlığı seçimini etkiliyor.
Betimar Araştırma’nın Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili verilerini paylaşacağım. Ama önce üç noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum.
1-Kamuoyu araştırmalarında İmamoğlu lehine bir mağduriyet algısının oluştuğu ortaya çıkıyor. Ama bu aynı oranda cumhurbaşkanı adaylığına yansımıyor.
2-Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla birlikte başlayan süreç Özgür Özel’e yaradı. CHP Genel Başkanlığı’ndan liderliğe terfi etmesini sağladı. Cumhurbaşkanı adayı olarak öne çıkardı. Ama ‘Cumhurbaşkanı adayı olduğu takdirde oy veririm’ diyenlerin oranında ciddi bir artışa neden olmadı.
DEM FAKTÖRÜ
3-Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde DEM Parti kilit konumda olacak. DEM Parti’nin aday çıkarıp çıkarmaması belirleyici olacak.
Şimdi sıra geldi Gürkan Duman’ın başkanı olduğu Betimar’ın 9-13 Nisan tarihleri arasında 2 bin kişi üzerinde yaptığı araştırmanın sonuçlarına.
ÖZGÜR ÖZEL
Bugün Suriye’nin istikrarının önündeki en büyük engel İsrail’in saldırılarıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Suriye’nin istikrara kavuşmasına kim engel olursa açık söylüyorum karşısında Suriye hükümeti ile birlikte bizi de bulacaktır” uyarısının adresi İsrail.
İsrail bölgede güçlü bir ülke olsun istemiyor. Suriye’yi Lübnan’a çevirmek için sürekli olarak havadan vuruyor, karadan ise Golan Tepeleri’nde hâkim olduğu toprakları genişletmeye çalışıyor. Karadan genişlemeyi durdurdular.
SURİYE HAVA SAHASI
İsrail ayrıca Suriye’nin hava sahasını da kontrol etmek istiyor. 7 Ekim’den sonra güvenlik konseptini değiştirdiklerini söylüyorlar. “Biz kimseye güvenmiyoruz, güvenlik istiyoruz” görüşü hâkim. Peki, İsrail’e kim güveniyor? Hele Gazze’deki katliamlarından sonra.
İsrail’in hedefi Suriye’yi parçalamak. Bunun önünde en büyük engel olarak Türkiye’yi görüyorlar.
DÖRDE BÖLME PLANI
İsrail’de Suriye ile ilgili iki görüş çarpışıyor:
1
Olağanüstü gelişmelerin yaşandığı sırada anket yapmanın yanıltıcı olabileceğini anlatmak için. O anda dalgalar kabarmış olabilir. Bir siyasi med-cezir yaşanabilir.
Bunun için sadece o anlık verilere bakmak yeterli olmaz. Sistematik olarak takip etmek gerekiyor.
Bir de geçmiş 4-5 seçim anket yapmış ve sonuçları isabetli olarak tutturmuş firmalara kulak vermekte fayda var. Sadece o olayla ilgili sesini duyuran anket firmasından uzak durmakta yarar var.
Bunun en büyük kurbanı CHP oldu. CHP’ye fatura kesen anket firmaları Kılıçdaroğlu’nu ilk turda yüzde 55’le kazanıyor gösteriyorlardı. Hatırlarsanız o zamanlar, yüzde 65’e kadar çıkanlar olmuştu. Ben de açık artırmaya çıktılar demiştim. Sonuç hüsran.
Önümüzde üç kamuoyu araştırma şirketinin anketi duruyor. Genar, Betimar ve Areda-Survey’in nisan ayı anket sonuçlarını paylaşacağım.
CHP Mİ AK PARTİ Mİ?
19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’na yapılan yolsuzluk operasyonundan sonra muhalif kitleleri eylemlilik haline geçiren CHP’nin oylarında bir miktar artış gözüküyor.
Gürkan Duman
Ülkenin bu kadar sorunu varken çok önemli olduğunu düşünmüyorum. Ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ekrem İmamoğlu’na yönelik olarak yürütülen yolsuzluk soruşturması konusunda mesafeli tavrı dikkatimi çekiyor.
Kılıçdaroğlu, olağanüstü kurultayda genel başkan adayı olmayacağını açıkladığı sosyal medya paylaşımında “Aday olmama kararımın nedeni ‘aday olursan yüzüne tükürürler’ diyen siyasetçilerin tehditleri değildir, çünkü çalanların yüzüne tükürürler ve ben çalmadım” demişti.
Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerinin adresi Gökan Zeybek ve Ekrem İmamoğlu olarak yorumlanmıştı.
Kılıçdaroğlu’nun eleştirilecek yanları vardır. En çok eleştirenlerden biriyim. Ama dürüst adamdı. Çalmadı, çırpmadı.
KILIÇDAROĞLU’NUN DURUŞU
Ekrem İmamoğlu’na yönelik “yolsuzluk” operasyonu düzenlenince Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’a giderek ailesini ziyaret edip geçmiş olsun dileklerini iletti. Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı için yapılan eğilim yoklamasına katılarak oy kullandı. Bunlar eski bir genel başkan olarak duruşunu göstermesi açısından gerekli adımlardı.Ancak Saraçhane’deki mitinge katılmadı. Maltepe mitinginde yer almadı. Yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili herhangi bir paylaşım yapmadı. Yani savunmadı.
MURAT ONGUN KONUSUNDA UYARMIŞTI
Kılıçdaroğlu,